Maltepe'den Cumhurbaşkanı çıkar mı?
- AĞABEYLER ablalar, gazeteci büyüklerimiz... Tamam eski Babıali âdetleriyle bakan atamak,hükümetiyönetmek falan istiyor, o günleri özlüyorsunuz. Sahi bu yüzden miKemal Kılıçdaroğlu’na gaz veriyorsunuz?
- Yürüyüşün bazı ayaklarına katılan gazetecilerle konuştum, şimdiden başarılı olduğunu söylüyorlar. Ama önemli bir ayrıntıya dikkat çektiler: Yürüyenler genelde CHP tabanıydı. Kürtleri, muhafazakâr kesimleri, özellikle karşı mahallede mevcut durumdan rahatsız olanları içine çeken bir hareket olmadı.“Biz bize”konuşmanın, yankı odasında hapis kalmanın bir başka ürünü oldu.
- Maltepe Meydanı’na toplanan kalabalık hakikaten de göz kamaştırıcı, bu kadar insanı toplamanın bir başarı olmadığını kimse iddia edemez. Rakamsal başarı seçim sandığına yansıyacak mı ama?Kılıçdaroğlu’nun konuşması yine zayıf, üst başlıklardan ibaret. 10 maddelik manifestosu bir eylem planındansa bir dilek listesi gibi. Hepimiz adalet istiyoruz, pek azımız somut bir şeyler yapabilecek konumdayız. CHP bu ayrıcalığı genelde harcamayı tercih etti. Bundan sonra?
- Hareketlilik daima iyidir, yürüyüş de belli bir kesime umut oldu. AmaKemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi sicili, umudu yok etmek üzerine kurulu. Hatta neredeyse misyonu bu. Yürüyüşten çok daha geniş kapsamlı ve organik gelişen Gezi’den sonra ne oldu?Mustafa Sarıgül,Ekmel Beyfalan... Medya o zaman da gaz vermişti. Üzgünüm, bütün itibarını kaybetmiş Hürriyet’in siyasete etki çabası artık gülünç.
-Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Lideri olması için inanılmaz bir medya desteği vardı. Bu yürüyüşe verilen desteğe eşdeğer. Pek çoğumuz bu yanlışa düştük,Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünün açılması için doğrudan veya dolaylı katkıda bulunduk. Kısacası kandırıldık. SonundaCHP’ye verilen zararlar, kaçan fırsatlar ortada. Oysa medya hâlâ tarihten ders almadı... Medya belli bir noktaya kadar etkili olur, sonuçtaCem Uzanda o medya gücüyle parlamıştı ama eninde sonunda sınırlı bir etkidir bu.
-Mehmet TezkanveAhmet Hakan’ın onayı değil, bir siyasi hareketin halkta karşılığının olması önemli.Kemal Kılıçdaroğlu’na köşe yazarlarının övgü yazıları yetiyor, bu yürüyüş de bir tek kendi yandaş medyasını yaratmasına yaradı.Melih Aşıkneyse ki temkinli, ama soğukkanlılığıyla bilinenOrhan Bursalıbile“Aranan lider bulunmuştur”diyor. DünyadaMacron, Trudeau, Corbyn, Bernie,hattaTrump... Bu kelebeğin kanat çırpmasının bize etkisiKemalBeymi? Bu kadar mı çaresiz Türk muhalefeti?Yılmaz Özdilgibi mesafeyi korumakta fayda var.
- Takvime bakalım... Dün yürüyüş büyük bir mitingle bitti. Önümüzdeki günlerde 15 Temmuz’un yıldönümü var, halkın darbeyi engellemesi kutlanacak. Kısacası gündem değişecek, bu yürüyüş unutulacak. Çünkü CHP’nin dün biten yürüyüşü bugüne taşıyacak bir eylem planı yok. Aceleyle karar verildi, uzun vadeye yayılacak bir strateji gelişmedi. Yürüyüş, eylem falan geçici, bir eylem planı kalıcı halbuki.
Yarın seçim olsun,Kemal Kılıçdaroğluaday olsun...Erdoğan’a karşı kaybeder.
ASANSÖR PROTOKOLÜ
HINCAL Abi’nin pek takip etmediğim bir Sabah Gazetesi asansörleri polemiği var. Sabah ve asansör denince aklıma Medya Plaza yıllarındaki asansör protokolü geldi. Sabah’ın o binası gayet şıktı; yatay büyümüş ve üç katlıydı.
Aslında asansör kullanmaya gerek yoktu, yine de merdivenler hep boştu.
Nitekim koridorda Sabah’ın patronlarının hiç asansör kullanmadığı konuşulurdu.ZaferMutluveDinçBilgin’e tanrı muamelesi yapıldığından her yaptıkları da şehir efsanesiydi.
Ben Medya Plaza’nın en korkunç yıllarında çalıştım, binanın asansörleri bile sökülmüş, köşe yazarlarının odalarının duvarları kaldırılmıştı. Acıklı bir hayalet binaydı koskoca Medya Plaza...
Son yıllarındaDinç Bilginde giriş katında bir odada oturuyordu, dolayısıyla odasına asansörle gitmesine gerek yoktu.
Patronların merdiven kullandığı teorisini destekleyecek yeteri kadar veri toplayamadım. Ama bir kereZafer Mutlu’ya merdivende rastladım...
TÜRKİYE TANITIMIYMIŞ
MERT Alaşve dünya sosyetesinden arkadaşlarının (Kim Kardashian, RiccardoTisci, Madonna) olduğu partilerden birine davet edilip sonundaEce Sükanseviyesine yükselir umuduylaÇağdaş Ertunageçen gün ünlü fotoğrafçıyı övgüye boğmuş.
Mert Alaşve arkadaşları Türkiye’ye gelmiş ve tatil yapmış, turist gibi İstanbul’u gezmiş... Soho House’ta, Tatbak’ta yemek yemişler.
Milliyet’in trend yazarıErtuna’ya göre bu bir Türkiye tanıtımıymış...
Alaşzaten Türk, burada büyüdü... Türkiye’ye gelmesi neden Türkiye tanıtımı olsun anlamadım. Instagram hesabına koyduğu bir-iki cami ve Boğaz fotoğrafıyla mı tanıtım yapacak?
Mert Alaş’la takılma, kulübe kabul edilme arzusunu anlıyorum. İyi de“Türkiye tanıtımı”gibi bir klişeye ne gerek var?
Sonuçta pek de tanıtamamışAlaş, zira en ünlü dostları (birFabien BaronveBella Hadiddışında) Türkiye fotoğraflarından bir“like”ı esirgemiş. Hatta dikkatimi çekti, Givenchy’den ayrılanRiccardoTisciözellikle Türkiye fotoğraflarını like’lamamış, aynı sıralamada başka fotoğraflardan çift parmak darbesini esirgemediği halde.
MEDYA NELERİABARTIYOR
- Tarkan’ın yeni albümünü ve konserini…
- Sezen Aksu’nun her adımını…
- Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşünü…
- Emre Belözoğlu’nun sportif yeteneğini…
- Nusret’in kasaplığını…
- Acun’un televizyonculuğunu…
#ÖrümcekAdam
JENERiK BİTİNCE
HAFTA sonu herhalde izlemişsinizdir ve bayat gelebilir haber ama “Spiderman: Homecoming” filminde jeneriğin sonuna kadar bekleyip en sondaki sahneyi görmeden sinemadan ayrılmayın. Öyle çok önemli değil, kaçırırsanız hayatınız değişmez. Ama zekice bir espri var.
Filmin içinde “Ferris Bueller’s Day Off” görünüyor bir yerlerde, aslında jenerik sonundaki sahne de o filmin benzer bir numarasına gönderme.
ÖZÜR
Cengiz Semercioğlu benden özür bekliyormuş, o özür gelene kadar köşesinde adımı anmayacakmış. “Kelebek yazarı” Samsung marka telefonunun numarasını yollarsa arayıp özür dileyeyim bari...