Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TÜRKİYE’nin en büyük şirketlerinden birini yöneten, 400 milyon dolarlık servetin sahibi Tuncay Özilhan hakikaten evde bira üretenlerin engellenmesi için devleti göreve çağırmış olabilir mi? Mantığı zorluyor. Ama bir fuarda ayaküstü söylediği sözler gazetelerde yer alınca ortaya sosyal medyada Özilhan’ın sahibi olduğu bira markasını boykot kampanyası başladı.

        Hürriyet muhabirinin aktardığı kadarıyla işadamının söyledikleri: “Bira satışı düşüyor ama tüketim konusunda emin değilim. Bunun nedeni evde bira yapımının artması. Evde bira üretimi vergi kaybına da neden oluyor. Bu konudaki görüşlerimizi yetkililerle paylaştık.”

        Hakikaten polis devletini göreve çağırıyor gibi.

        Evde bira üretimi son yıllarda moda oldu. Bir-iki arkadaşım bu işe merak saldı, bir tanesi profesyonelleştirip piyasaya girmek için uğraşıyor hatta. Ama binlerce bira çeşidinin olduğu dev bir pazarda bu bireysel çabaların bir yere varması epey zor. Apartmanın damına arı kovanı kurup bal üretmek gibi evde bira yapmak da sonuçta bir hobi. Satışa da vergiye de etkisi (varsa eğer) marjinal.

        Bu basit gerçeği hayatını bu sektöre adamış Tuncay Özilhan bilmiyor olamaz, değil mi?

        MERDİVENALTI

        Özilhan tepkiler sonrasında bir açıklama yaptı. “Görüşmeler sırasında konu alkollü içeceklerdeki vergilerin yüksekliğinden açıldı, ben de vergilerin yüksek olmasının merdivenaltında kaçak ve sahte içki üretimini artırdığından, bunun insan sağlığını tehlikeye attığından bahsettim” diyor. “Yasa dışı ticaret hem insan sağlığını tehdit ediyor, hem de vergi kayıplarına yol açıyor dedim.”

        “Ev” demiyor, “merdivenaltı” diyor ve haklı olarak kaçak içkiye itiraz ediyor.

        Muhabir bu farkı anlamamış olabilir mi? Muhtemeldir. Ayaküstü verilen bir demecin yalapşap not alınıp eksik aktarılması gibi duruyor boykot krizi.

        İnfialler çoğu zaman mesajı aktaran kişinin (muhabirin mesela) çarpıtması, sansasyon için atılan bir başlığın okuru yanıltması ve gaza gelen kitlenin ayrıntıya hâkim olmamasından doğuyor. Sosyal medya abartılı tepkiyi ödüllendirdiği için de boykot gibi çok ciddi bir tepki hızlı yayılabiliyor.

        HEP AYNI TİPLER

        İkinci sınıf tiyatrocular, ancak marjinal basında kendine yer bulmuş birkaç başarısız gazeteci, isim yapmak isteyen tiyatrocular sabahtan akşama bilgisayar başında yorulmadan eylem yapabilecekleri bu gibi fırsatları kolluyor. Hemen hemen hep aynı tiplerden oluşan gaz verme koroları “fenomen” veya “influencer” diye övüldükçe de yarattıkları tahribat fark edilmiyor.

        Sosyal medya eylemcilerinin en büyük özelliği bir tek kendilerini zeki, hedefe koydukları insanları da aptal zannetmeleri. Oysa yalan haber çağında basit bir mantık üreterek bile işin aslını anlamak mümkün. Ancak dünyanın mantıktan çok daha farklı bir yere savrulduğu da korkutucu bir gerçek.

        Son yıllarda yapılan araştırmalar, sahte habere inananların haberin tamamen yalan olduğu ortaya çıktıktan sonra görüşlerinin değişmediğini, aksine yalana da bağlandıklarını ortaya koyuyor. Siyasetçilerin propaganda metotları (bir yalanı defalarca tekrar edip gerçeğe dönüştürmek) kadar yarım yamalak yapılan kötü gazetecilik de gerçeğin ölümünü hızlandırıyor.

        Eminim, Özilhan’ın hobi sahiplerine savaş açtığına inanan azımsanmayacak bir kitle hâlâ var. Görüntülere rağmen Kabataş yalanına hâlâ inananlar olduğu gibi. Yalan çoğu kez daha çekici ne de olsa.

        ***********

        #DüzeltmeServisi

        MÜSLÜMAN VAMPİR

        OYNADIĞI vampir karakterini üzerinden bir türlü atamayan “Alacakaranlık” filmlerinin yıldızı Robert Pattinson meğerse Müslüman olmuş. Los Angeles’ta gezerken girdiği bir dünyaya girince İslam’la tanışıp hayatı değişmiş. Gelin görün ki bunu anlattığı New York Times söyleşiden bu kısmı atmış, yıllar sonra bu kısım ortaya çıkmış.

        New York Times’ın yayımlamadığı kısmı bulup yayımlayan kim dersiniz? Cumartesi günü bu özel haber sadece Türk basınındaydı.

        Bütün dünya bu haberi atlayacak, ama Hillary Clinton’ı ABD başkanı ilan eden Rıfat Ababay’ın Posta Gazetesi, ağaçla söyleşi yapan Takvim ve Sözcü’nün internet sitesi bu gerçeği ortaya çıkaracak. Komik bile değil.

        KAYNAK FACEBOOK

        Basit bir Google araştırması Pattinson’ın Müslümanlığının bir internet yalanı olduğunu ortaya koyuyor. Hem de yeni değil, birkaç sene önce Facebook’ta yazılmış bir yalan. Ne bir atıf, ne bir kaynak, ne bir link var. Kafasına göre biri yazmış, yıllar sonra o Facebook post’u da Türkçe’ye çevrilerek Türk basınında haber olmuş.

        ***********

        SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ

        ESER Yenenler’in sahnede anlattığı bir hikâye var. Acun Ilıcalı’nın süper hızlı teknesiyle Yunan adalarına gitmişler, yarım saat sonra da İstanbul’da akşam maçı izlemek için geri dönmeye karar vermişler. Tam 18.00’de “Dönmemiz lazım” demiş Ilıcalı. Maç da 20.00’deymiş.

        Bir anda kendilerini Bodrum’da bulmuşlar, bir saat sonra da Sabiha Gökçen Havalimanı’na inmişler. Saat 20.00’de maçı izlerken “İki saat evvel gerçekten bir Yunan adasında mıydım” diye düşünüyorlarmış.

        HESAP TUTMUYOR

        “Gerçeğin, iyi bir hikâyenin önüne geçmesine izin vermem” der ünlü senaryo yazarı Aaron Sorkin. O yüzden sahnede Yenenler’in bu saçmalığı anlatması biriki kahkaha için belki de kabul edilebilir.

        Matematik kurallarını yerle bir eden bu olayı aktaran ise bir Kelebek yazarı. İyi bir hikâyeye rağmen gerçekliği savunması gereken bir sözde gazeteci.

        Tekne süper hızlı tamam, özel uçak da apronda bekliyor diyelim. Yine de hesap tutmuyor. Gazeteci ise hiç sorgulamadan yazıveriyor bu palavrayı.

        ***********

        MUHARREM İNCE NEDEN OLMUYOR

        - YILLARDIR bu işi kovalıyor, ama bir türlü olamıyor.

        - Bu işe “Bari ben de yapayım” kolaycılığıyla yaklaşıyor.

        - Desteği sokaktan değil, medyadan bekliyor.

        - Medya kimi desteklerse ters teptiğini bilmiyor.

        - Sokağa çıkıp kapı kapı dolaşacağına köşe köşe yazar dolaşıyor.

        Diğer Yazılar