Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YILLARDIR halktan kopuk yaşadım. Aslında yaşadığımız (veya yaşamadığımız) ilişkiyi kopukluk olarak tarif etmek, işi hafifletmek olacak. Halktan resmen kaçtım. Sokağa basit bir iş için çıkarken bile mümkün olduğunca az halk göreyim diye yolumu hep değiştirdim.

        İlla da kaçınılmaz şekilde halk göreceksem, bari CHP’ye yoğun oy veren ilçelerden oluşan yol haritası yapmaya çalıştım.

        Ancak bunun sonu fiyasko oldu. Başım hayli belaya girdi. Çünkü Kadıköy’den Beşiktaş’a, oradan da Bakırköy’e karayoluyla arada başka bir yere uğramadan gitmek hayli zor oluyor ve sorunlar yaşanabiliyor.

        Birkaç defa gittiğim semtte mahsur kaldım. Dönerken yolda gördüklerimi tekrardan görmeye tahammül edemeyeceğimden, semtten çıkmaya korktuğumdan durup dururken üç-dört gece Beşiktaş’ta geceledim. Bu durum karımla inanılması zor sorunlar yaşamama yol açtı. O beni anlamaya çalışacağına direkt olarak “Kim o kadın?” sorusunu sordu ve hemen cevap veremeyince de yaşadığım ilişkiyi saklamaya çalışmakla suçladı beni.

        Doğduğum ülkede hep turist olarak yaşadım. Hiç Türk dizisi seyretmedim. Anlayacağınız, ben son zamana kadar mutlu bir yerli turisttim.

        Artık anlıyorum ki, bu şekilde yaşamak insanın bir yerinden götürüyor da. Ben halkı görmeden mutlu olduğumu sanırken aslında ruhum da tükeniyormuş. Belki de yaşlandığımdan mıdır nedir, son zamanlarda halktan kopuk yaşamanın beni çok yormaya başladığını hissettim. Halktan hâlâ korkuyorum, ama şimdi kendimi hayli zorlarsam onlarda da sevilecek yanlar olabileceğini düşünmeye başladım.

        60 yıldır süren yalancı baharım artık bitti; şimdi ikinci bahar zamanı, hem de bu gerçek bir bahar olacak. Çayırda mangal partisi yapmaya bile belki giderim ikinci baharımda.

        Beyaz Türkler, benim yaşadığım bu süreci halka inmek olarak anlatırlar, ben ise halka çıkmak kavramını kullanacağım. Evet artık halka çıkıyorum ve artık onlar gibi yaşayıp onlar gibi düşünmeye başlayacağım.

        “Acaba buna sevdiğim kadını öldürerek başlasam mı?” diye düşündüm. Çünkü malum bizde kadını sevdiğini göstermenin en popüler şekli, onu öldürmektir.

        Halk gibi davranmaya öyle başlarsam belki halklaşmak sürecim kısalır diye düşündüm. Hem de bir taşla iki kuş vururum; bir yandan hızla halklaşırken bir yandan da karım Rana’dan kurtulurum.

        Sonra bundan vazgeçtim. Bir insanın halk olması için en kestirme yol bu olsa da, ben çok daha zor ve karmaşık olanını seçtim. Ve artık dindar olmaya karar verdim. İçimde “deist” olmaktan gelen bir boşluk zaten vardı. Ve ben o boşluktan son derece rahatsız olmaya başlamıştım.

        Halka hızla çıkmanın en doğru yolu olarak, bu ülkede moda olanı yapmak ve bir an önce hızla dinselleşmek gerekiyordu.

        Dinle alakası Nietzsche’nin Tanrı ile olan ilişkisi kadar olan karıma bu konudaki fikrini sordum. Tam da beklediğim gibi davrandı. Bana artık tamamen delirmiş olduğumu ve en kısa zamanda beni tımarhaneye kapattıracağını söyledi.

        Ben de onu dinlerken, “Keşke halka çıkmak için birinci kestirme yolu seçmiş olsaydım; şimdi böyle sorunlar yaşamazdım” diye düşündüm. Ama yapacak bir şey yoktu artık. Ondan kurtulma imkânım kalmamıştı ve dinselleşme kararım da kesindi.

        Babam bu kararımı duyunca ilk önce intihar edeceğini söyledi, ama b.ktan yaşamı bunca çektikten sonra 88 yaşında intiharın anlamsız olacağını düşünerek bundan vazgeçti. Sadece beni evlatlıktan reddetmekle yetindi.

        Ben her şeye rağmen karar verdiğim yoldan yürümemi sürdürüyorum. Artık dindarım ve dinimin her şartını yerine getirmeye çoktan başladım.

        Bu yazıyı yazarken bile bir yandan Bob Marley dinliyorum ve cigaramın dumanını içime çekip üflüyorum. Bizimkilerin “ganja” dediği bu duman üfleme ritüeli, nedense halkı sevmemi de çabuklaştırıyor.

        Bunlar yeni ritüellerimin bir parçası. Çünkü ben artık bir Rastafaryan’ım, hem de koyu bir Rastafaryan olmuş durumdayım.

        Osmanlıca da öğreneceğim ve eski Türkçe’yle reggae söyleyen ilk ve son insan olacağım. Amacım bir AK Parti kongresinin açılışında Osmanlıca reggae şarkıları söyleyip halkı coşturmak.

        Diğer Yazılar