Gazeteler ve Facebook
GERİDE bırakmakta olduğumuz haftada medya dünyası birbiri ardına gelen haberlerle sarsıldı.
Aslında çok büyük bir dönüşüm ve devrim sürecinde yaşadığımızı, gelen her haberin medya dünyamızı geri dönülemez biçimde değiştirmekte olduğunu gösteriyordu o haberler.
İlk önce Verizon’un AOL’u satın aldığı haberi geldi. Dün yazdığım gibi bunun temelinde yer alan nedenleri tam sindirmeye, buna alışmaya çalışırken geçen çarşamba günü asıl çok daha büyük, sarsıcı bir haber geldi.
Facebook çok güçlü bir adım daha attı ve alıştığımız medya dünyasını ve özellikle gazeteleri yepyeni bir oyunun içine çekti.
“Instant articles” adını verdiği yeni bir uygulama bu. Şimdilik sadece iPhone’larda çalışacak bir akıllı telefon uygulaması.
Önümüzdeki aylarda Android uygulamasının da hemen çıkması bekleniyor.
Bu uygulamada, anlaşmaya varılan bazı medya kuruluşlarından alınan yazılar interaktif formatta yayınlanıyor.
Şimdilik anlaşmaya varılan medya kuruluşları da şunlar: New York Times, Buzzfeed, National Geographic, NBC, The Atlantic, The Guardian, BBC, Spiegel ve Bild.
Önümüzdeki günlerde bu listeye başka yayınların da eklenmesi bekleniyor.
Dünyayı akıllı telefonlardan izlemeye çalışanların en büyük sorunu hız.
Bunların çoğu da medya dünyasını zaten Facebook aracılığıyla izliyordu.
Facebook, yayın kuruluşlarına verdiği linklerle kullanıcıları istedikleri içeriğe ulaştırıyordu.
Ancak sorun şuradaydı: Kullanıcı, akıllı telefonundan bu linkleri tıkladığında açılması hayli uzun sürüyordu.
Facebook’un dediğine göre bu durumlarda ortalama açılma süresi “8 saniye”ye ulaşıyordu.
8 saniye bazı insanlara uzun gelmeyebilir, ama yeni kuşak akıllı telefon kullanıcıları açısından bu inanılmaz uzun bir süreymiş.
Çünkü yapılan bir araştırmaya göre, akıllı telefon kullanıcıları ellerine telefonlarını aldıklarında ne yapacaklarına “3 saniye” içinde kesin karar veriyorlarmış.
Örneğin, bir yazıyı okuyup okumayacaklarını, videoyu açıp açmayacaklarını 3 saniye içinde kararlaştırıyorlarmış.
Bu yüzden daha önceki ortalama 8 saniyelik açılma süreleri, bu kullanıcılar açısından kabul edilemeyecek kadar uzunmuş.
Şimdi ise Facebook, eski link verme sisteminden çıkıp medya kuruluşlarından aldığı içeriği doğrudan kendi sistemi içine koyacak yeni bir uygulamaya geçmiş.
Böylece kullanıcı, bir yazıya veya videoya dokunduğunda, artık eski hızının “10 misline” ulaşmış bir şekilde önüne gelecek. Yani neredeyse anında açılacak. Dolayısıyla uygulamaya sokulan yeni sistem de bu yüzden “anında makale” (instant articles) adını taşıyor. Bazılarımız yıllardır medya dünyasında alıştığımız düzenin artık sonunun geldiğini söyleyip duruyoruz.
Bunlara hep bazı karşı argümanlar getiriliyordu. Ama Facebook’un son uygulamasıyla bir düzenin artık gerçekten çökmeye başladığı bir dünyada olduğumuz nihayet görülecektir diye umuyorum.
Çünkü düşünün, sabretme süresi 3 saniyeye kadar inmiş ve her şeyi yıldırım hızıyla isteyen bir kitle var. Ve bu kitle, bir yazıyı açtığında bunun mutlaka interaktif fotoğraflar ve videoyla süslenmesini istiyor.
Yani sabırsız kitle, yepyeni anlatım biçimleri talep ediyor ve Facebook bunlara neredeyse mükemmel olan bir sistemle karşılık vererek 21’inci yüzyılın esas medyasının kendisi olduğunu gösterdi.
Şimdi bundan sonra iş bize kalıyor. Bu yeni düzene nasıl adapte olacağımızı ve yeni düzende neler yapacağımızı gösterip gösteremeyeceğimizi ortaya koyacağız artık.