Herkes sevgili arıyor
EĞER başlık uzamayacak olsaydı “Herkes sevgili arıyor”dan sonra “ama bulamıyor” diye devam edecektim.
Belki her dönemde vardı bu “bulamamak” sorunu, ama bunun özellikle çağımızın sorunu olduğunu söylemeliyim.
Bu koşullarda bu daha da şaşırtıcı, çünkü dijital dünya, insanların birbirleriyle eşleşmesini kolaylaştıran aplikasyonlarla dolu.
Bu aplikasyonların en fazla kullanıldığı New York gibi bir şehirde bu “bulamamak sorunu”nun iyice vahim bir hal aldığını görüyoruz.
Tinder, Match.com, Hinge gibi aplikasyonları kendilerine uygun eş bulmak için kullanan gençler arasında da yaygın bu “bulamamak sorunu”.
İşin tuhafı, eş bulmayı kolaylaştıran bu aplikasyonlar da, bulamama sorununu daha da vahim hale getiriyor olabilirler.
Bunları kullanan gençlerle konuştum. Onların anlattığına göre süreç genelde şöyle işliyor:
- Bütün aplikasyonlar size uyan bir eş tavsiye ediyor. Son zamanlarda profesyonel gençler, özellikle Hinge’in diğerlerinden daha iyi olduğunu söylemeye başladılar.
- Eğer bu tavsiyeye uyup o kişiyle e-mail’leşmeye başlar ve bir randevu kararlaştırırsanız...
- Genelde ilk randevu çok iyi gidiyor. Seçtiğiniz kişinin daima beklediğiniz gibi konuştuğunu ve hep “doğru” davrandığını görüyorsunuz.
- Ama daha sonra eğer siz bu kişiye yatırım yapmaya ve ilerisi için daha yakın ilişkiler düşünmeye başlarsanız ve o kişiyi arkadaşlarınızla tanıştırırsanız, onun size davrandığı ve konuştuğu gibi davranıp konuşmadığını da fark ediyorsunuz. Yani, o insan size rol yapıyormuş, kuşkusu doğuyor içinizde.
- Bu, ilişkinin sürmesini engelleyici bir gelişme tabii ki, ama işin yürümemesinde daha fazla etkisi olan bu olmayabiliyor.
Daha çok etkisi olan şu gibi ortaya çıkıyor:
- Siz de tanıştığınız kişi de daima “Acaba daha iyisini bulabilir miyim?” arayışı içinde ve daima daha iyisini bulabilmek için sizi tanıştıran aplikasyonu kullanmayı sürdürüyorsunuz.
Böylelikle hiçbir ilişki kalıcı ve geleceğe yatırım yapacak şekilde gelişmiyor. Böylelikle bulamamak kronikleşmiş oluyor.
Bu yıllarda beyinlerimiz çok zor tatmin olur hale geldi. Bilgisayar oyunu ne kadar karmaşık, grafikleri ne kadar canlı olursa olsun beynimiz “Acaba daha iyisi var mıdır?” diye sürekli merak ediyor veya bize sunulan medya içeriği ne kadar canlı, interaktif olursa olsun beynimiz yine “Acaba daha iyisini bulabilir miyim?” diye aramasını sürdürmek istiyor.
Görünürde tatmin olmamız için her türlü koşul var gibi gözükse de beyinlerimizin bir türlü tatmin olamadığı bir çağda yaşıyoruz.
Bu yüzden ilişkiler de büyük darbe yiyor. Eş bulma aplikasyonları da eş bulamama aplikasyonu haline dönüşüyor.
Hem sizden daima daha yüksek performans bekleniyor, hem de rekabet çok fazla. Siz ne kadar iyi olursanız olun, “Belki daha iyi olan vardır” diye arıyorlar daima ve hep de tatminsiz hissediyorsunuz kendinizi. Genç olmak her dönemde zordu, ama galiba bu yıllarda daha da zor hale geldi genç olmak.