Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen pazar Associated Press’ten Elaine Ganley’in geçtiği habere göre, Selefiler Avrupa ölçeğinde çok güçlenmeye başlamış.

        Özellikle İngiltere, Fransa ve Almanya için bu durum doğruymuş.

        Bu yüzden başta bu 3 ülke olmak üzere Avrupa’da bu harekete karşı tedbir arayışları başlatılmış.

        Konunun Avrupalı uzmanları, Selefi hareketi içinde iki ana akım olduğunu söylüyorlar. İlki Selefilerin sessiz, sakin yaşamayı seçen grubu, diğeri ise çok daha militan ve global cihada yakın duranlar.

        Uzmanlar bu iki grup arasında akışların hayli fazla olduğunu, birincisinden ikinci gruba geçişin kolay ve hızlı şekilde yaşandığını söylüyorlar.

        İşte Avrupa’yı Selefi hareketinin bu yüzü korkutuyor; onun için “Ne yapılabilir?” arayışı içine girmişler.

        Şu anda Almanya’da 7 bin Selefi olduğu belirtiliyor; bu rakam 4 yıl önce 3 bin 800 civarındaymış.

        Fransa’da ise 100 caminin Selefiler tarafından kontrol edildiği tahmin ediliyor.

        Fransa genelinde 2 bin cami bulunduğuna göre, bu rakam toplam içinde düşük düzeyde olmasına rağmen Selefiler hayli etkin ve güç açısından yükseliştelermiş..

        İngiltere’de 1740 cami varmış ve bunun yüzde 7’si Selefiler tarafından kontrol ediliyormuş.

        Bu ülkede de sayı Almanya’da olduğu gibi genel toplam içinde düşük olsa da onların da etkinlikleri ve gücü hayli yüksekmiş .

        Bu hareket tüm ülkelerde yükselişte olduğundan otoritelerin endişeleri artıyor.

        Bunun dışında IŞİD gibi terör örgütlerine katılan Avrupalı gençliğin çoğu, bu Selefi hareketlerden etkileniyorlarmış.

        Bu da başta İngiltere olmak üzere tedbir arayışını hızlandıran faktör olmuş.

        Ben, İngiltere veya Amerika ne zaman bölgemizdeki sorunlara yönelik bir tedbir alsa korkar ve daha beterini beklemeye başlarım.

        Çünkü geçmişten biliyorum ki bu iki ülke “Çözüyoruz” dedikleri her problemi daha da çözülmez hale getirip bizim kucağımıza bırakıverirler.

        Bunun en çarpıcı örneği, Irak’tır.

        Saddam Hüseyin’e takan Amerika müdahaleyi başattı ve ondan çok kısa süre sonra Irak kaos yaşanan bir ülke haline geldi.

        Bugünkü durumu ise biliyorsunuz; ortada hiçbir çözüm umudu görünmüyor.

        İngiltere ise bugün terörist denilen radikal İslam örgütlerinin hemen hepsini kendisi kurmuştur.

        Bu durum İngiltere’nin “böl ve yönet” politikasına uygundur.

        Bu politikanın detaylarını ve sonuçlarını Mark Curtis’in “Britain’s Collusion With Radical Islam” adlı çalışmasında bulabilirsiniz.

        Dolayısıyla bugün özellikle İngiltere, Selefiliği bir tehlike görüp çare arıyorsa, yakın gelecekte bunun çok daha büyük sorun hale dönüşeceğini söylemek mümkündür.

        Diğer Yazılar