Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HABERLERDE mutlaka görmüşsünüzdür, arada bir Beyaz Saray’a eski Amerika Başkanları çağrılır ve misafir edilir.

        Bu gelenekler sürsün diye sadece göstermelik yapılan bir iş değildir.

        Bir zamanlar devleti yöneten kişilerin yaşadıklarından edindiği engin tecrübelerden o andaki Amerika Başkanı daima yararlanır. Başkanın hangi partiden olduğunun önemi yoktur, önemli olan devlet işlerinin aksamadan düzenli ve en iyi şekilde yürütülmesidir. Bu yüzden eski başkanların görüşlerinden hayli yararlanılır.

        Bizde bu gelenek maalesef fazla oturmadı.

        Oysa bu gelenek bir ülkede demokrasinin tam yerleşmesi, geleneklerin sürmesi ve devletin sürekliliğinin sağlanması açısından çok da önemli bir ihtiyaç olmalı.

        Şu anda siyaset dünyamızın en önemli konusu koalisyonlar.

        Sadece siyaset dünyasının değil, tatildeki insanlarımızın hepsinin kafasında yalnızca bu konu var. Plajlarda geceleri kurulan masaların tek önemli konusu bu.

        Kim kiminle koalisyon yapacak ve hangisi ülke için daha iyi olur; ülkemizin en sıcak konusu doğal olarak bu.

        Koalisyonlar konusunda herhalde bu ülkede tecrübesi en fazla olan kişi eski Başbakan Tansu Çiller olmalı.

        O, “Çok zor, işlemez” denilen bir koalisyonda önemli bir bakan, ayrıca daha da zor olduğu söylenen, hatta imkânsız görülen bir koalisyonu bizzat kurup sürdürmüş Başbakan’dı.

        Dolayısıyla bugünlerde görüşleri alınması gereken, deneyimine ihtiyaç duyulması kaçınılmaz olan bir eski liderdir Tansu Hanım.

        Ben bayramın ilk günü çok sevdiğimiz bir ortak dostumuzun evinde Tansu Hanım ve eşi Özer Bey ile aynı masayı paylaşma şansına sahip oldum; konumuz da tabii ki kaçınılmaz olarak siyaset ve koalisyon olasılıkları oldu.

        Dedikleri günümüze ışık tutabilecek ve siyasi yol haritası çizebilecek değerde olduğundan konuştuklarımızı yazmak için telefon açarak kendisinden izin istedim.

        Katıldığım dost masalarında duyup işittiğim hiçbir şeyi yazmamak prensibimdir. Eğer yazılması ülke çıkarına olan bir şeyler varsa da dostlarımdan mutlaka izin isterim, ki bu zaten bir gazetecilik kuralıdır. Bakıyorum da bunu unutma eğilimli çok insan var ortalıkta, bir hatırlayım istedim.

        Tansu Hanım, bir AKP-CHP koalisyonunun ülke çıkarları açısından en uygunu olacağını ve ülkenin uzun vadeli çıkarlarının da bunu gerektirdiğini düşünüyor.

        Bunu söylerken nedenlerini de açtı tabii ki Tansu Hanım, neredeyse her bakanlık bazında böylesi bir koalisyonda hangi partiden hangi bakanın olması gerektiğini bile anlattı. Bu önemli detaya girmek istemiyorum, çünkü bu konu koalisyon konusunda Tansu Hanım ile yapılması gereken uzun bir söyleşi konusu olmalıdır.

        Bence hem AKP hem de CHP liderliğinin Tansu Çiller ile konuşmaya ve tecrü- belerinden yararlanmaya ihtiyaçları var.

        Bayram ve tatil günlerinin getirdiği bir avantaj da, iş âleminden akademi dünyasından birçok dost ile tekrar buluşma ve bir araya gelme imkânı vermesidir.

        Bayramın 3 günü boyunca, bulunduğum her dost ortamında, AKP-CHP koalisyonunun ülkenin çok ihtiyacı olduğu bazı dengeleri tekrardan kuracağı, orta ve uzun vadeli istikrarı sağlayabileceği görüşünü ve “İnşallah bu olur” arzusunu çok duydum.

        Diğer Yazılar