Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İngiliz İşçi Partisi’nde “eski tüfek” olarak nitelendirilebilecek Jeremy Corbyn’in lider olması, global düzeyde 21’inci yüzyılın geri kalan bölümüne damgasını vuracak yeni trendin göstergesi.

        Dünya bir süredir “yeni” olanın fetişine tutulmuştu. “Yeni” İşçi Partisi, “yeni” Rusya, “yeni” Çin, “yeni” global düzen, “yeni” ekonomi; “yeni” teknolojiler, “yeni insan” ve tabii ki “yeni Türkiye” temelde aynı global trendin kendini gösterme biçimleriydi.

        Ülkesine ve sistemine göre bu “yeni” takıntısının ortaya çıkma biçimi farklı anlamlar içerebiliyordu, ancak hepsinin temelinde aynı tepki vardı: Liberalizm adı altında sosyal devlet anlayışına ve sosyalist bilince tepki, hepsinin temelindeki ortak yandı.

        Diyalektiğin bize her zaman öğrettiği gibi her tepki karşı tepkisini de kendi içinde barındırır ve o karşı tepki de bir gün mutlaka açığa çıkar.

        İşçi Partisi’nde yaşanan değişim bu tepkinin global düzeyde hızlanacağını gösteriyor. Eski tüfek diyeceğimiz yeni lider, İşçi Partisi’ni sosyal devletçi, sosyalist bilincin ağırlık taşıdığı kökenlerine geri döndürecek.

        Bu, global düzeyde ihtiyaç duyulan ve yıllardır neo-liberal politikalar ve sağcı yaklaşımlarla canı burnundan getirilen birer sosyal enkaz haline dönüştürülen tüm ülkelerin ihtiyaç duyduğu bir gelişme.

        İngiltere’de bu gelişme olurken ben aynı zamanda Rusya ve Çin’de de bir komünist tepkinin yükselmeye başlayacağını tahmin ediyorum. Bu trende bir tek Almanya direnmeye çalışacak, ama unutmayın ki orada da çok güçlü bir sosyal demokrat damar var.

        AKP’nin pratikte olmasa dahi en azından söylemlerinde bazı sosyalist tavırları benimser gözükmesiyle işi daha da zorlaşmış olan Türk solu, artık bu global yeni trendi göz önüne almalı ve kendi coğrafyasında kendi üstüne düşenleri yapmaya girişmeli.

        Türkiye’nin acil olarak artık yıkımdan ve sosyal felaketlerden başka bir şey getiremediği belli olan liberal ekonomi politikalarından ve liberal temelli global ekonomik düzenin hegemonyasından çıkıp kendisine sosyal devletçi ve sosyalist söylemli yeni politikalar üretmesi gerekiyor.

        CHP bunun zihinsel dönüşümünü bir dereceye kadar yapabilir. Bu süreçte onun kendi solundan gelecek desteğe ve katkıya ihtiyacı olacak. Türkiye’de artık yeni ittifakların kurulması dönemi çoktan başladı. CHP’nin de kendi solunda güçlü bir ittifak partneri bulabilmesi gerekiyor.

        Global koşullar buna uygun hale gelmeye başlarken Türk solunun yeni global ihtiyaçlara göre kendisini yeniden örgütleyip en azından ortaya teorik bir müdahale ortamı oluşturması lazım. Bu teorik müdahale ortamı çok önemli, çünkü bu yıkımdan kurtulabilmek için fikirlere ihtiyacımız olacak belki de o fikirleri bu defa eski olanda bulacağız.

        Özetle 21’inci yüzyıl yeninin tahakkümü altında başlamış olabilir, ama bundan sonra eskinin yükselişine şahit olacaksınız. Benim gözümde sol düşünce hiçbir zaman eskimemişti, ama şimdi onun tarih sahnesinde hak ettiği yeri çok daha güçlü olarak almaya başlayacağını düşünüyorum.

        Diğer Yazılar