İndirdim çünkü...
ASIL sorun Atatürk portresini bir CHP’linin gerçekten indirip indirmediği, indirdiyse de yapanın adının neden açıklanmadığı değil, asıl sorun başka yerde ve çok daha büyük.
Asıl sorun CHP içinde “İndirdim çünkü...” diye başlayıp aklı başında bir açıklama getirecek cesur bir kişinin bulunamaması.
Eğer “İndirdim çünkü...” diye başlayan aklı başında bir açıklama yapılabilseydi, Türkiye’nin çok ihtiyacı olan bir tartışma yolu da açılabilirdi.
Türkiye’nin acil ihtiyacı, 21’inci yüzyılda Atatürk’ü ve cumhuriyetimizin kurucu ilkelerini, üzerinde düşünülmüş, saygılı bir tartışma süreci içinde ele alıp bazı konuları yeniden ve çağın gerekleri doğrultusunda tartışmaktır.
“Laiklik nedir? İnancın günümüz hayatındaki yeri nedir? Atatürk ilkelerinin çağımızın global dünyasında durumu ne olabilir?”
Bu soruları başta CHP sormalı, tartışmayı onlar başlatmalıdır.
Eğer tartışmayı CHP başlatırsa, kendisini sorgulamaya girişirse, o zaman Türkiye’nin çok ihtiyacı olan güzel bir tartışma AK Parti’nin de katılımıyla devam edecektir diye umuyorum.
İhtiyaç olan sadece “İndirdim çünkü...” diyebilecek medeni cesarete sahip insanın ortaya çıkabilmesidir.
ÇÖLAŞAN'IN İLK BÜYÜK BAŞARISI
YAZARLIK performansı uzun zamandır düşüşte olan Emin Çölaşan, çok ihtiyacı olan bir yazı başarısına nihayet Fuat Avni sayesinde ulaştı.
Çölaşan, “Fuat Avni neden uzun zamandır ortalıkta görünmüyor?” diye özlem dolu bir yazı yazdıktan sonra Fuat Avni olarak bilinen kişi tekrar ortaya çıktı ve tweet’ler attı.
AKILLI TELEFON MODASI BİTİYOR MU?
IPHONE satışları 2016’nın birinci çeyreğinde sadece yüzde 0.4 arttı.
Bu dönemde 74.8 milyon adet akıllı telefon satan Apple, şirket tarihinin en düşük büyüme rakamını tutturdu.
Bazılarına göre bu bir sürprizdi, ama bizim gibi uluslararası konferansları takip edenler, yapılan tartışmaları bilenler açısından bunda hiçbir sürpriz bulunmuyor.
Yine bir konferanstan çıktıktan sonra 10 Aralık 2015 tarihinde gazetemizde “Oyunun Kuralları Değişiyor” başlıklı bir yazıyı New York’tan yazmışım.
Dijital dünyanın geleceğinin tartışıldığı “Ignition” konferansının en ilgi çeken konuşmalarından bir tanesi Piper Jaffray’ın şirketinin saygın Apple analisti Gene Munster’ın yaptığı “The Kingdom-Apple 2016” başlıklı konuşmasıydı.
Analist bu konuşmasında Apple’ın artık büyüme ve etki yaratma döneminin sonuna geldiğine inandığını, iPhone yerine şirketin ana motorunu oluşturacak farklı bir ürün üzerinde çalışıldığını anlattı ve “iPhone devrinin kapanma sürecine girilmiş olabileceğini” söyledi.
Şirket, dijital dünyada paradigmatik büyük dönüşüme yol açacak yeni bir alet “mixed reality” (karışık gerçeklik) denilen sistem üzerine çalışacak.
Bu yeni alet bünyesinde, iPhone’un şu anda yapmakta olduğu bütün işleri barındıracak.
Diyelim ki sevgilinize telefon etmek istediniz, bu “mixed reality” aleti sadece konuşmanızı değil aynı zamanda sevgiliniz o anda yanınızda oturuyormuş gibi yüz yüze konuşmanızı da sağlayacak.
Yani sizi alıp bir sanal gerçeklik olarak sevgilinizin yanına götürecek.
KİM İÇİYOR BU PUROYU?
İŞİM gereği çok fazla sayıda dış uçuşum olduğundan “duty free”yi sık sık geziyorum.
Alain de Botton her ne kadar uçuş öncesi alışveriş yapmayı, “uçuşla birlikte gelebilecek ölüm korkusundan kurtulmak için bir kaçış” olarak nitelese de, ben alışveriş yapmasam da vitrin incelemeyi çok sevdiğimden bu işi hiç ihmal etmem.
Dolayısıyla nerede ne varmış hiç kaçırmıyorum.
Son olarak puroların satıldığı bir dükkânda 25 adedi 1000 Euro olan bir puro gördüm.
Tabii ki her düzeyde fiyatı ödemeye gücü olan insanlar her zaman bulunacak, bu doğal.
Zaten onlar istediklerini istedikleri zaman bulurlar, duty free’de alışveriş yapmaya ihtiyaçları da yoktur.
Duty free’ler daha çok orta sınıftan insanların bazı ürünleri daha uygun fiyata bulabilecekleri yerlerdir.
1000 Euro verilerek alınan puronun müşterileri kimler ve bunu hangi ortamlarda nasıl ve neden içiyorlar, hayli merak ettim doğrusu.
Bu puroyu daha sonra inceledim.
Eğer bu puroyu böyle bir fiyata hediye amaçlı alanlar varsa bunu kime hediye ettiklerine ve onun duyarlılıklarına dikkat etmeliler.
Çünkü bu puroyu çok pahalı bir konyakla harmanlıyorlarmış.
