Bugün tarih yazılıyor
Katılım ne düzeyde olursa olsun CHP’nin bugün Taksim’deki mitingi ve buna AK Parti’nin gösterdiği sıcak tavır, Türkiye için bir dönüm noktası ve güçlü yeni Türkiye’nin gerçekten kurulmasının başlangıcıdır.
“Katılım düzeyi ne olursa olsun” diyorum; çünkü CHP tabanının bir bölümünü, özellikle çok şikâyet eden bölümünü iyi tanırım. Onlar rahatlarını pek bozmazlar.
Ama umarım bu tespitte yanılırım ve onlar da çağrıya uyup bugün alana gelirler. Çünkü katılımın büyük olması Türkiye açısından çok güzel olacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, demokrasi nöbeti için bedava olan otobüs hizmetinin CHP mitingi gününü de kapsamasını sağladı.
Üstelik AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, “CHP’nin pazar günü Taksim’deki toplantısına parti olarak bir davet aldık. Bundan dolayı çok teşekkür ediyoruz. Bu davete icabet edeceğiz” dedi.
Sevgili okurlar, size bir şey söyleyeyim mi; “CHP’nin kendi mitingine AK Parti’yi davet etmesi, AK Parti’nin de buna katılacaklarını söyleyip teşekkür etmesi, belediyenin CHP’li ve AK Partili halka bedava otobüs hizmeti sunması” benim içimi sıcaklıkla dolduruyor, ruhumu tazeliyor, geleceğe büyük umutla bakmamı sağlıyor.
Bu tür duyguları uzun süredir unutmuştum. İki büyük parti arasındaki streslerden, sertliklerden dolayı içim huzursuzdu ve geleceği göremiyordum. Sonunda beklediğim mucize gerçekleşiyor. Eğer Türkiye bugün açılacak bu yoldan yürürse ve ortak paylaşılan geleceğimiz için makul zeminde uzlaşmalar kalıcı hale getirilebilirse işte o zaman Türkiye gerçekten çok büyük ve güçlü bir ülke olur.
BANA JACK BAUER’İ HATIRLATTI
Güvenlik uzmanı Mete Yarar, Habertürk TV’de “Veyis Ateş’le Akılda Kalan” programında perşembe günü çok ilginç şeyler anlattı. Darbe girişimi sürerken yaşananlar hakkında somut bilgiler verdi.
Ben programı sonuna kadar heyecanlı bir diziymiş gibi hiç kaçırmadan izledim.
Bir bölümde Mete Yarar, MİT’ten bir görevlinin kahramanlıklarını ve yaptığı işin büyüklüğünü anlatınca ben elimde olmadan 24 dizisinin karşı terör uzmanı, gözü kara kahramanı Jack Bauer’i hatırladım.
Bu MİT görevlisi acaba kimdir, çok merak ettim, ama görevi nedeniyle açıklanacağını da sanmıyorum. Fakat hayatta böyle insanların olduğunu bilmek bana çok iyi geliyor.
MUHTEŞEM KRİZ YÖNETİMİ
Yaşadığımız olaylar sonrası THY gerçekten muhteşem bir kriz yönetimi performansı ortaya koydu. Terörün, darbeci terörün hedefinde hep havalimanı olduğundan tahmin edersiniz ki yaşananlardan direkt etkilendi THY.
Sadece İstanbul merkezli değil, tüm global operasyonları etkilendi. Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı hemen devreye girip “Her yolcunun sorunu, talebi amasız, itirazsız mutlaka yerine getirilecek” talimatını verdi.
Yani her ülkeye uçuşu olan THY, buralarda etkilenebilecek yolcuların talebiyle, sorunuyla ilgilenmeyi misyon edinmişti. Bu büyük bir operasyondu.
İptal edilen uçuşların biletleri, havalimanlarında iptaller nedeniyle ortada kalan yolcular ve değiştirilmesi gereken planlar gibi tüm bu işlerin halkla ilişkilerini yapmak ve medyaya iletişimini sağlamak gibi dev bir işe girişildi.
Bu nedenle ben, THY Basın Müşaviri Yahya Üstün’ün birçok gecesini işyerindeki odasında geçirdiğini, İlker Aycı’nın da sadece İstanbul merkezdeki koordinasyonu sağlamakla kalmayıp uluslararası diplomasiyi de yürüttüğünü biliyorum.
Krizin zirve yaptığı 2 günün bilançosu şöyle oldu:
16 Temmuz 2016 tarihinde ülkeler genelinde 54 bin 24, 17 Temmuz’da ise 27 bin 195 bilette değişiklik işlemi yapıldı. Bu 2 günün toplamında bilet değişikliği yapılan yolcu sayısı 81 bin 219 oldu.
Ayrıca 16 Temmuz 2016 tarihinde ülkeler genelinde 19 bin 366, 17 Temmuz’da ise 9 bin 937 bilette iade işlemi gerçekleştirildi. Bu 2 günün toplamında iade işlemi yapılan bilet sayısı 29 bin 303 oldu.
Bunlara ek olarak 30 bin 309 yolcuya yemek hizmeti verildi.
AMERİKA İLE YAŞANANLAR
Bütün bunlar yaşanırken bir de İstanbul ve Ankara çıkışlı-varışlı tüm uçuşlara Amerika yasak koydu. Aycı devreye girip Amerika’yla inanılmaz bir telefon trafiği başlattı. Kararın bir an önce kalkması ve normale dönülmesi için gayret gösterildi.
Sonunda Amerikan FAA’den yetkililer gelip THY yetkilileriyle birlikte aprona çıkarak incelemelerini yaptılar ve yasaklama kararı kaldırıldı.
Tüm bu çabaların sonunda THY’nin yıllardır büyük çaba ve gayretlerle oluşturduğu prestiji ve bir global marka unvanı büyük darbe alabilecekken, şirketin yolcularına sahip çıkmaktaki başarısı nedeniyle kriz bir başarı hikâyesine dönüştü.
