Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçmiş yılda çok yazdım, yeni yılın ilk gününde de söylemeliyim.

        Ben ancak “modern, demokratik, seküler ve Müslüman” bir Türkiye’de yaşadığım takdirde mutlu olabileceğim. Bunu çok uzun zamandır hissediyor ve yazıyorum.

        Bunu çok tekrar ettiğimin de farkındayım, ama konu çok ama çok önemli. Çünkü bireysel mutluluk arayışımı bir yana bırakın, bölgemizde, bırakın bölgemizi dünyada bu tanımdaki 4 ana unsuru bünyesinde bir arada tutabilen ve bunu sürdü- rebilecek Türkiye’den başka ülke yoktur.

        Global dünyanın aradığı, dünya dengeleri açısından mutlaka olması gereken önemli ülkenin tanımı budur. Bunu sadece Türkiye istediği takdirde başarır.

        Ben yeni yılda bu yönde adımlar atacağımızı da umuyorum. Cumhuriyet’imizin kurucusu Atatürk, bizim böyle bir ülke haline gelmemiz için gereken tohumları zamanında atmıştır. O öldükten sonra onun adına hareket edenlerin hataları nedeniyle bu amaçtan uzaklaşıldı.

        Bence AK Parti’nin iktidara gelmesiyle bu ideali yakalamak bize şimdi daha yakın görünüyor.

        “Modern, demokratik, seküler ve Müslüman” Türkiye, hem bölgesinde hem de dünyada lider ülke haline gelir, Erdoğan da büyük vizyonlu lider olarak tarihe geçer.

        YENİ YILDA ASIL POLİTİK BAŞARI BU OLACAK

        Eski yılın sonlarına yaklaşırken çalışıyoruz, etrafıma baktım çoğumuz karamsarız, hava deseniz gri ve berbat, dışarısı da insanın ruhundaki griliği artırıyor.

        Olacak iş değil. Bana göre mutsuzluğun olduğu ortamda iyi iş çıkmaz. İş ortamımız aslında çok güzel ama ruh hallerimiz nedeniyle güzelliği yaşayamıyoruz.

        Abileri olarak inisiyatifi alayım dedim. Kendi aramızda küçük bir parti düzenledim.

        Bizim şirkette verilen yemek çok kaliteli, ortam da güzeldir. Ama yeni yıl geliyor diye bir değişiklik yapalım dedim ve “Haydi bugün pizza yiyelim” diyerek ısmarladım.

        Kolalarımız ve pizza geldi. Odada toplandık, mini partimizi yaşadık. İnanır mısınız, pizzalarımızı bile sessiz yedik. Pizza mı yedik yoksa dayak mı anlamadım. Herkes, “Bir an önce bitsin, işimizin başına dönelim” havasındaydı. Ne tek bir şaka yapıldı, ne de bir takılma oldu. 3 gazeteci bir araya gelince mutlaka basın dedikodusu yapılır ya, bu bile yoktu. Herkes kendi içine kapanmış gibiydi. Bizim gri sessizliğimizde rüzgârın sesi de korku filmi efekti yaratıyordu.

        *

        Bu üzülünecek halimize bakarken birden kafama dank etti. “Bu yıl asıl politik başarı, bizim gibi insanlara içlerinde biraz neşe, biraz umut ışığı parlattıracak adımların attırılması olmalı” diye düşündüm.

        Öyle neşeli ve umutlu olmayı ben çok istiyorum, ama arkadaşlarımın istediğine de eminim. Çünkü aslında böyle insanlarız biz.

        2016 yılında neredeyse içimiz kurudu, ruhumuz çekildi. Griden ibaret insanlar haline geldik. Bu sadece kişisel sorunumuz değil. Emin olun çok zor görülen tüm politik sorunlar, tıkandı diye bakılan ekonomik meseleler de bundan kaynaklanıyor. Şimdiki karamsarlığımız ve gelecekten karamsar beklentiler, bizi kasıp kilitliyor. Biz karamsarlık kısırdöngüsüne kendimizi hapsettikçe, bu durumda olmasak belki iyi olacak gelecek günler bile kötü olabiliyor.

        *

        Ben yeni yılın gelmesinden temelde bu nedenle çok memnunum. Hepimiz ilk önce kendimiz, daha sonra da yakın çevremiz üzerine çalışacağız.

        İlk önce kendimiz karamsarlık kısırdöngüsünden çıkacağız, sonra da içimizde oluşmaya başlayacak umudu eşimizi, akrabalarımız ve dostlarımızla paylaşıp havanın değişmesi için çalışacağız.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizlere yapmış olduğu seferberlik çağrısından benim kendime çıkardığım sonuç budur.

        Âdettendir, yeni yıl için insanlar yapmaya çalışacakları şeylerin listesini yaparlar. Benim listemin başında, eski karamsar ruh halimden çıkmak ve elimden geldiğince bunu herkese anlatmak arzusu yer alıyor.

        Bu kişisel bir mücadele ve teröristler de bunu yapmamızı engellemek için mücadele ediyor. Bizler bireyler olarak buna teslim olmamamız gerekiyor.

        Unutmayalım, biraz neşelendiğimiz, gelecekten biraz umutlu olabildiğimiz takdirde Türkiye yeniden büyür ve potansiyelini gerçekleştirir.

        “İşte asıl politik başarı budur” derken, iktidardan, ülkenin liderliğinden de beklentimiz bu mücadelemizde bizlere yardımcı olacak adımları atmasıdır.

        BU DA DİĞER YENİ YIL PLANIM

        Yaşamayı arzu ettiğim Türkiye tanımının, istediklerim listesinin birinci maddesi olduğunu söyledim.

        Yeni yıl için yapmış olduğum plan listem bu kadardan ibaret değil tabii ki.

        Karl Marx’ın hayatının anlatıldığı film geliyormuş. Bunu kaçırmam mümkün değil. Ancak film galiba Karl Marx’ın gençlik dönemini anlatıyormuş. Genç Karl Marx lafı bana nedense Goethe’nin “Genç Werther’in Acıları” romanını hatırlatıyor. Eğer filmde Marx’ın sadece gençlik dönemi anlatılıyorsa o zaman merakla filmin devamını beklemeye başlamam gerekecek.

        Ben Marx’ın Kapital ve Manifesto’yu yazdığı dönemleri merak ediyorum. Evet belki acıklı ama yapmayı planladığım listem sadece 2 maddeden oluşuyor.

        Diğer Yazılar