Türkiye için hayati bir konuda Washington'da karmaşa hâkim
ABD’nin YPG’den desteğini çekmesi ihtimali var ama bunun resmi devlet politikası haline gelebilmesi için Başkan Trump’a sunulması gerekiyor. Amerikan Dışişleri şu anda politika üretemiyor. Türkiye için hayati önemde olabilecek bir stratejinin oluşumunda, Washington’da karmaşa var.
ABD Başkanı Donald Trump, acilen kapsamlı ‘DEAŞ ile savaş stratejisi’ hazırlanması yönündeki emrini, 28 Aralık tarihli bir memorandumla tüm devlet birimlerine iletti. “Acilen hazırlanıp önüme getirilsin” emri üzerinden neredeyse 4 ay geçtiği halde ortada somut bir plan, strateji yok. Sadece Pentagon’un hazırlayıp Beyaz Baray’a bizzat ‘Deli Köpek’ lakablı Savunma Bakanı James Mattis tarafından götürülen askeri plan var ortada.
Pentagon yetkilileri bunun DEAŞ’ı kısa sürede yok etmeye yönelik bir plan olduğunu ileri sürüyorlar. Ancak ortada sadece bu planın olması yetmiyor. Başkan’ın Türkiye, Rusya, İran, Suriye ve bölgedeki Kürtleri de ilgilendirecek kapsamlı bir plan üzerinde karara varabilmesi için sunulacak önerinin ‘Kabine düzeyinde üst düzey birimler arası bir forum’dan (cabinet level senior interagency forum) geçmiş olması gerekiyor. Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Başkan’a, ‘gerekirse savaşa girme’ yolunu da açabilecek bir plan takdim edebilmesi için tüm ilgili birimlerden kapsamlı planların gelmiş ve birleştirilerek bir ‘devlet planı’ haline getirilmiş olması gerekir.
DIŞİŞLERİ POLİTİKASI YOK
Diğer birimlerden istenen planın gelmemiş olması Washington’ın bugünkü durumu hakkında acı bir gerçeğe işaret ediyor. Örneğin alın Dışişleri Bakanlığı’nı. DEAŞ’la mücadele stratejisi gibi Ortadoğu’daki tüm dengeleri yerinden oynatabilecek bir adım atılacak ama Amerikan Dışişleri şu anda politika üretemiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Trump görevi devraldığından bu yana ilk basın toplantısını dün yaptı. Sadece bölgemizi ilgilendiren birimler değil, global diğer merkezler ile ilgili tüm birimlerde işler durmuş halde.
Washington’da şu anda yapılan espri, Foggy Bottom’da (Dışişleri Bakanlığı’nın bulunduğu bölge) en fazla iş yapan işletmenin bakanlık kafeteryası olduğu. Dışişleri personeli, iş olmadığından gününü kafeteryada geçiriyor. Başkan Trump ile baş stratejisti Steve Bannon devlet yapılarının yapı bozumuna (deconstruct) giriştiklerinden, Dışişleri Bakanlı- ğı’nı şu anda iş yapamaz hale getirmiş durumdalar.
Yani belki de Türkiye açısından hayati önemde olabilecek bir stratejinin oluşumunda Washington’da bir karmaşa var. DEAŞ ile mücadele stratejisinin, gayet tabii ki, Amerika’nın YPG başta olmak üzere bölgedeki Kürtler hakkında ne düşündüğünü de netleştirmesi gerekiyor. Pentagon’un Beyaz Saray’a ilettiği raporda bu konuda net bir tavır alınmadığı ama alternatiflerin ortaya konulduğu söyleniyor. Çok yüksek düzeyde gizlilik damgası taşıdığından ve Trump bilgi sızdıranları cezalandırdığı için, rapor hakkında fazla bilgi edinilemiyor ama bazı söylentiler tabii ki var Washington’da.
Zaten Amerika’nın başkentinde her köşeden bir söylenti yayılır her gün hiç durmadan.
Pentagon, ABD’nin DEAŞ’a karşı hızla ve etkin bir şekilde hareket edebilmesi için karadaki gücün etkili olması gerektiğini düşünüyor. Obama dönemindeki eski stratejide bunun Amerika tarafından desteklenen YPG tarafından yapılacağı düşünülüyordu. Pentagon raporunda bu alternatif de yer alıyor ve bu yönde karar verilirse silah yardımının artırılmasının gerekeceği belirtiliyor.
Trump yönetimi Türkiye’nin itirazları konusunda önceki yönetime göre daha duyarlı olduğundan, Pentagon raporunda da bu konuda bir ısrar olmadığı söyleniyor. Ancak DEAŞ’a karşı savaşan YPG geri çekilmeye zorlandığı takdirde, karada Amerikan askeri gücünün de bulunması gerekeceğinin raporda söylendiği belirtiliyor. (5 bin Amerikan askerinden bahsedildiği de söylentiler arasında).
Anlayacağınız şu anda Washington’da Türkiye’nin arzu ettiği gibi Amerikan devletinin YPG’den deste- ğini çekmesi ihtimali var ama bunun resmi politika haline gelmesi için Dışişleri Bakanlığı’nda, istihbarat çevrelerinden gelecek raporların kabine düzeyinde üst düzey birim yöneticileri toplantısında birleştirilip resmi devlet politikası önerisi olarak Başkan Trump’a sunulması gerekiyor.
Türkiye’nin merakla beklediği bu sürecin tamamlanması için başta Dışişleri ve CIA gibi tüm birimlerin şu anda içinde bulundukları ataletten kurtulup, beklenen raporlarını Beyaz Saray’a Pentagon gibi göndermeleri gerekiyor. Bu olduğu takdirde işler Washington’da hızlanacak.