Amerika ve YPG
ABD’nin birlikte çalışma niyetini beyan ettiği YPG’nin aslında bir terörist örgütü olduğu ve PKK ile somut bağlantıları bulunduğu yolunda yeni delillerin getirileceğinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanması, bu zirve için yapılmış son derece önemli bir hamledir.
Bazı Amerikan kaynakları “Yeni delile ne gerek var? Bunlar zaten bizim elimizde var” deseler de bu hamlenin hayli gerekli ve önemli olduğu görülüyor.
Amerikan sisteminin işleyişi içinde bu tür delillerin hayli etkili ve oyun değiştirici olması ihtimali de var çünkü.
ABD’de başkanlar YPG türü örgütlere “Ben verdim” diyerek silah veremiyorlar. Buna kalkışırlarsa anayasal suç da işlemiş olurlar.
Amerika’nın bir terörist örgüte siah vermesi bazı koşullar dışında imkânsız.
YPG’nın bir terörist örgüt olduğu Amerika tatrafından da bilindiğinden ve bunun PKK ile bağlantıları da Washington’da anlaşıldığından eğer başkan buna rağmen bu örgüte silah vercekse Amerikan Kongresi’nden onay almak zorunda.
Amerikan Kongresi Beyaz Saray’ın başvurusunu aldıktan sonra eğer bu duruma bir feragatname (waiver) verirse ancak ondan sonra silah gönderilebiliyor YPG’ye.
Bu tür feragatnamelerde mutlaka geçerli bir gerekçenin de söylenmesi lazım. YPG durumunda “ABD’nin çıkarlarının bu terör örgütüne silah verilmesini gerektirdiği” söyleniyor.
Amerikan Kongresi bu feragatnameyi verecek tabii. Ancak bu bir süreç ve bu süreçte Türkiye kendi tezini ne kadar güçlü ortaya koyarsa o kadar iyi olacak.
Yarın zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Trump’a YPG’nin Amerika’nın da terör örgütleri listesinde bulunan PKK ile bağlantılarını gösteren yeni deliller vereceğinden Beyaz Saray’ın bu son kararının arkasında durması daha da zorlaşacak.
WASHINGTON’DA MÜCADELE
Amerikan Kongresi’nin çalışma süreçlerini iyi bilen kaynaklar, Washington’da PKK ile YPG hakkında iki ayrı süreç ihtimali bulunduğunu belirtiyor.
Amerika’nın dışişleri bakanlı- ğının terör örgütleri listesinde, şu anda aralarında PKK ve onun türevi örgütlerin de yer aldığı 59 örgüt bulunuyor.
Bu listeye yenilerinin, yani YPG’nin de eklenmesi için yasal sürece gidilmesi imkânı mevcut.
Amerika’nın immigration and nationality yasasının 219’uncu maddesi uyarınca bir terör örgütünün dışişleri listesine dahil edilmesini isteme hakkı ve yolu var. Bir örgüt bu listeye dahil olduktan sonra Amerika bunu tecrit etmek için her yolu denemek zorunda.
Bu yol şu anda açık, ama YPG’nin Washington’daki temsilciliği de bu yolu kapatmak için elinden geleni yapmakta.
Hatta bunlar PKK’nın bile terör örgütleri listesinden çıkarılmasını sağlamayı perde arkasından denemeye çalışıyor.
Amerikan yasalarına göre bu da mümkün.
PKK bu terör örgütleri listesine 8 Ekim 1997 tarihinde alındı. O tarihte bu listede 30 örgüt bulunuyordu.
O zamandan bu yana o listeden 8 örgüt çıkarıldı.
Çıkarılma koşulları arasında örgütün terörden vazgeçtiğini ilan etmesi, siyasi çözümlere gitmesi ve barış için çalışması gibi gelişmeler aranıyor.
Anlayacağınız Türkiye, Washington’da YPG ve PKK’ya yönelik diplomatik ve yasal mücadelesini tüm gücüyle sürdürmek zorunda. Bu yüzden yarın zirvede atılacak adım gelecek için çok önemlidir.