Özür diliyorum
Amerika’da sürekli saçmalık sınırlarını zorlayan bir kültürel takıntı var. Bir insan ne kadar itici, tiksindirici iş yapmış olsa da özür dilediğinde onun hemen affedilebileceği yollar açılıyor. Örneğin, bir adam 15 kişiyi öldürsün, sonra cesetleri yesin, yakalandıktan sonra da “Bunları yaparken kendimde değildim” veya “Bana gökyüzünden mesaj geldi onları yemem için, özür dilerim” desin, toplum hemen onu anlayışla karşılamanın yollarını aramaya başlıyor.
Bu garip durumun nedenini ben çözemiyorum, ama Amerikan televizyonları hemen her gün çeşitli konularda özür dileyen insanlarla dolu. Ben de görevi gereği bir süre burada bulunmak zorunda olan bir gazeteci olarak, yaşadığım topluma tam uyum sağlayayım diye şimdi başıma gelen bazı olaylar nedeniyle toptan özür dileyeceğim.
★
Barda otururken yandaki kadının bir sigara istemesini bana yapılmış bir ilişki teklifi olarak yorumladığım ve bu yoruma uygun şekilde tiksindirici biçimde davrandığım için özür dilerim. O anda varlığım, beynim tarafından kontrol edilmiyordu. Tüm toplumun beni affetmesini istiyorum.
★
Öğle yemeğimi bir restoranda yerken ilerideki masada bir adamın boğazına yemek kaçtığını ve adamın yerde çırpındığını gördüm. Yıllar önce Woody Allen’ın konu hakkında yazmış olduğu bir yazı nedeniyle bu durumdaki insanları boğulmaktan kurtarmanın yolu olan “Heimlich manevrası”nı öğrendiğim halde o gün bunu bir türlü hatırlayamamam nedeniyle adamın yerde boğularak ölmesini seyrettiğim için üzgünüm. Tüm Amerikan toplumu beni affetsin.
★
Dirty martini hazırlamak için gereken şişelenmiş zeytin suyu Kirli Sue’ya sırf bu adı nedeniyle cinsel ilgi duymaya başladığım ve onunla şu anda platonik durumda olan ilişkimizi daha da ileriye nasıl götürebileceğimi düşündüğüm için tüm toplum beni affetsin.
★ Geçenlerde bir öğle tatili sırasında son derece kalabalık olan bir caddede birden tüm toplum üzerime gelir gibi hissettiğim anda Recep İvedik’in bazı filmlerde yaptığı gibi yere çöküp toplumlardan nefretimi, hayattan tiksinmemi türkü benzeri bir şey çığırarak dile getirdiğim ve halkı paniğe sevk ettiğim için oraya çağrılan antiterör ekiplerinden ve polis başta olmak üzere tüm halktan özür diliyorum.
Silahlar ve Suriye’nin kuzeyi
RAKKA operasyonunda yer alan Kürtlere silah dağıtılmasına Türkiye’den gelen tepki sonrasında Washington’da bu silahların amaçları dışında kullanılmaması için getirilen kontrol mekanizmaları konusunda daha dikkatli olunması aşamasına geçildiği belirtiliyor.
Örneğin, verilen silahlar arasında yer alan tanksavarların, DEAŞ’ın zırhlı silah haline dönüştürdüğü araçlar dışında kullanılmasına izin verilmeyeceği, bunların bölgede Amerikan özel güçleri tarafından sıkı şekilde denetiminin yapılacağı söyleniyor.
THE DAY AFTER: Rusya’yla nükleer savaş riskinin yüksek olduğu yıllarda oynayan bir Amerikan TV filmi olan The Day After’da bir nükleer saldırı sonrasında neler yaşandığı anlatılıyordu. Şimdi ise Washington’da “The day after” denildiğinde Musul ve Rakka’nın DEAŞ’tan temizlenmesinden sonra neler yapılacağı anlaşılıyor ve bunun üzerine düşünülüyor.
Amerikan yönetimi bu konuda Türkiye’nin de duyarlılıklarını göz önüne alarak bölgedeki Sünni liderlerin y