Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KURULU düzeni yıkmak, sistemi darmadağın etmek ortak ideallerinden vazgeçmeyen ABD Başkanı Donald Trump ile Steve Bannon yollarını ayırmış değil, aksine mücadelelerini daha sertleştirme, daha üst düzeye taşıma kararı aldı.

        Washington’un arka odalarını, karanlık dehlizlerini iyi bilen tecrübeli insanlar, Bannon’un ortak kararla Beyaz Saray dışına çıkarılmasıyla aşırı sağcı, saldırgan, milliyetçi hareketin bir darbe almadığını, aksine bu hareketin yapmayı düşündüğü devrim için mücadelesini daha üst düzeye taşıdığını söylüyor.

        Bu tecrübeli kaynaklarıma göre, Trump ile Bannon, ortak karar vererek düşündükleri radikal devrim için Bannon’un dışarıda mücadele etmesinin daha iyi olacağına karar verdi.

        Bu konuda 7 Ağustos’ta el sıkıştılar. İstifası Virginia olayları olduğu gün açıklanacaktı ama Bannon orada olan olaylardan dolayı başkanın sert tepki vermesini de sağlamak için (Trump Tower’daki açıklama Bannon’un işidir) istifayı birkaç gün erteledi.

        Sonra da ayrılış mülakatını verdiği American Prospect adlı dergide istifadan sonra açacağı savaşın sinyallerini de açıkça ortaya koydu.

        Beyaz Saray’dan çıkıp hemen Breitbart medyasında (alt-right’ın en etkili medyası) eski görevine döner dönmez savaş tamtamlarını tam olarak çalmaya başladı.

        PLAN NE?

        Hayatları boyunca Washington’un kodlarını okumakta uzmanlaşmış dostlarım, bana “Trump bundan sonra Bannon ve arkadaşlarının dışarıdaki eylemlerinin önünü açarken bir yandan da kendisini ‘Yeni merkez’ olarak tanımlayacak” dedi.

        Aşırı milliyetçi, radikal sağın eylemlerine gizli desteği sürerken Trump, sanki her tarafa uzakmış gibi söylemler tutturacak ve kendisini görünürde merkezde konumlandıracak.

        Bannon ve Trump’ın umudu gittikçe saldırganlaşacak sağın karşısına kendilerinin “alt-left” olarak tanımladıkları sol sertlik yanlılarının da çıkması... Böylece Trump’ın gizlice aşırı sağa içeriden destek verirken bir yandan da sanki kendisini yeni merkezmiş gibi tanımlamasına imkân açılacak. (Son olaylardan sonra ilk yaptığı açıklama da buna hazırlıktı.)

        Bannon dışarıdan sistemin her düzeyine, her önemli insanına saldırırken, Trump kendisi sanki bu saldırıların dışındaymış gibi davranıp bir taraftan da “altright”ın söylemlerini ılımlı biçimde yeni merkeze taşıyacak.

        MÜESSES DÜZENİN TEPKİSİ

        Buradaki dostlar, “Düzenin her düzeyine yıkıcı saldırı varken düzenin kendisini korumamasını bekleyemezsiniz” diyor.

        Düzenin temsilcilerinin önde gelen isimlerinin Trump’ın oynamaya başladığı tehlikeli oyunu fark ettikleri ve bu oyunun sonlandırılması için nelerin yapılabileceğini düşünmeye başladıkları söyleniyor.

        Hatta konuştuğum bu isimlerden bazıları, “Müesses nizamın da sertleşmesi sürpriz olmayacaktır” dedi. Bundan neyi kastettiklerini sorsam da maalesef açık cevap alamadım, ancak “İş bu aşamaya gelmeden oyunun durdurulacağını umuyoruz” da dedi.

        Bannon Beyaz Saray’dan çıkar çıkmaz arkadaşları WAR (savaş) hashtag’iyle tweet’ler atmıştı. Anlaşılan Washington’da artık düzenin koruyucuları ile onu yıkmak isteyenler arasında bir iç savaş gerçekten de başlamış durumda.

        Zaten Bannon da “Ben Trump için savaşmaya gidiyorum” diyerek durumu net biçimde ortaya koydu.

        Amerika ölçeğinde çok dinlenen radyo talk şovcusu Rush Limbaugh da “Amerika ikinci iç savaşın eşiğinde” dedi.

        Diğer Yazılar