Trump umarım Irma'yı anlamıştır
AMERİKALI meslektaşlarımı anlamakta zorlanıyorum. Amerika neredeyse bir kasırga saldırısı altında. Çeşitli isimler takılan kasırgalar birbiri ardına geliyor.
Ve bir Allah’ın kulu da çıkıp “Sayın Başkan, siz iklim değişikliği teorilerine inanmadığınızı söylemiş ve Amerika’yı bu konudaki uluslararası anlaşmadan da çekmiştiniz. Olabilir, bu bir siyasi tavırdır ve sizin de hakkınızdır, ama Teksas ve Miami’de olanlardan sonra bu görüşünüz sürüyor mu?” diye sormayı tuhaf biçimde düşünmüyor.
Bırakın sormayı, hiçbir kanalda hiçbir köşe yazısında bu tartışılmıyor bile. Sanki iklim konusunda bir komplo varmış gibi.
Artık mesele inanıp inanmamakla alakalı değil; çünkü son günlerde burada yaşananlardan sonra iklim değişikliğini hâlâ inanılacak bir şey olarak görmemek imkânsız olmalı herhalde.
Tabii ki kasırgaların olduğu bu bölgelerde her zaman böyle olaylar yaşanmıştır. Özellikle eylül ayı, kasırgaların zirve yaptığı aydır.
Ancak bu defa durum farklı.
Daha önce Florida’da 60 küsur insanın ölümüne yol açan kasırganın uzaydan çekilen fotoğrafının yanına Irma’nın fotoğrafını koydukları zaman insanın aklı başından gidiyor. Çünkü Irma, o kasırganın boyundan en az 10 misli filan daha büyük durumda.
KASIRGANIN DAVRANIŞ BİÇİMİ
Farklılık sadece büyüklük ve güçte değil. Bu defa kasırgaların nasıl yol alacağı da tahmin edilemiyor.
Kasırgaların gidişatını tahmin için birkaç tahmin modeli varmış. Avrupa modeli ve Amerikalıların kullandığı bunlardan bazıları.
Eskiden bunların çapraz incelemesiyle kasırganın alacağı yol az çok tahmin edilirdi. Şimdi ise bir tahmin yapılamıyor.
Çünkü şimdiki kasırgalar sadece daha büyük, daha güçlü olmakla kalmıyor, farklı davranarak insanlarla adeta alay da ediyor. Son anda fikrini değiştirip farklı yöne gidebiliyor.
Örneğin, Harvey daha önce tam Meksika’nın üstüne doğru gidiyordu. Yüreğim ağzıma gelmişti; çünkü oğlum bir okul kültür gezisi kapsamında oradaydı.
Günlerce meteoroloji haritalarına bakıp kaldım. Bir mucize oldu, Harvey son anda karar değiştirip Teksas’a gitti. Sonra olanları biliyorsunuz.
Miami’ye gelenin ilk önce nereye vuracağı son ana kadar tam bilinemedi. “Doğuya denize de gidebilir” denildi, bunun için dualar edildi, ama sonucu görüyorsunuz işte.
İKLİM BİR AHLAK MESELESİDİR
Bunların hepsi, yaşamakta olduğumuz iklim değişikliğinin hatta “katastrofik iklim değişikliği”nin sonuçları. Ben 17 yaşındayken Marksist olmak benim için bir ahlak sorunuydu. 62 yaşındayım belki geciktim, ama hatadan dönmenin yaşı da olmamalı; artık benim için bir iklim aktivisti olmak da bir ahlak sorunu.
“Akşam yemeğinden sonra günaydın” diyenler, “Çok geç kaldın” diyenler çıkacak, ama olsun. İklim sadece bizlerin değil, çocuklarımızın, torunlarımızın çok daha büyük sorunu.
İklim değişikliğinin sonuçlarını İstanbul’da da, Teksas ve Miami’de de, Küba’da da görüyoruz. Karayipler’de bir küçük adanın yüzde 95’inin kasırgada tahrip olduğu bir dünyada bugün hâlâ “İklim değişikliği yoktur” demek ahlaken savunulabilecek bir durum olmaktan çıkmalı.
Bunu da birileri acilen Trump’a hatırlatmalı.