Yine o lanet harita
DEHŞET içindeyim...
Bana 1993 yılında Pentagon’da gösterilen, bölgemizdeki Kürt oluşumunu tarif eden haritayı bugün adım adım uygulamaya başladılar.
Uzun meslek hayatımın önemli bölümünde böyle bir haritanın var olduğunu defalarca yazdım.
“Çok tekrar ettin, artık bıktırdın” diyebilirsiniz ama bugün yaşadıklarımızın iyi anlaşılması için bıkmadan usanmadan yazmayı sürdürmeye de mecburum.
O yıl ben Hürriyet Gazetesi’nin Washington temsilcisiydim.
Bir gün Pentagon’un politika planlama biriminde çalışan sivil memur kaynağım, beni işyerine davet etti.
Memur dediğim için hafife almaya çalışmayın sakın. Çünkü bu kişi Körfez Savaşı döneminde Türkiye masa şefliği yapmıştı. Ayrıca Arapça, İbranice, Farsça ve Türkçe’yi iyi düzeyde konuşur. Bölgemizin tarihi üzerine yazılmış doktora tezi de var.
O dönemde Neo-Con ekibin içindeydi, Richard Perle’ye yakındı. İsrail vatandaşlığı da vardı.
O yıl yemeklerde buluşup konuları konuşurduk, ama ilk kez işyerinde görüşecektik. Onunla iş yemeğine çıkmak da bir ıstıraptı. Aşırı dindar bir Yahudi olduğundan yediği yemek içinde ne malzeme olduğunu neredeyse saatlerce soruştururdu.
11 Eylül öncesi dönemde biz gazeteciler kendi kartımızı kullanarak serbestçe Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı’na girebiliyorduk; terörden sonra şimdi durum farklı.
Ben o gün Pentagon’daki randevumuza biraz erken gittim. Direkt odasına çıktım. Oda civarda makinelerin çok olmasından dolayı derinden yoğun bir sesin geldiği bir koridordaydı. Kapıyı çaldım, tanımadığım bir kişi açtı. Kapının hemen eşiğinde oldukça sofistike bir ses kayıt cihazı vardı.
Oda arkadaşıymş, kaynağımın birkaç misafiriyle birlikte kafeteryada olduğunu söyleyince ben de hemen oraya gittim.
Çalışanlara sorunca arka tarafta kapısı kapalı bir odayı işaret ettiler. Kahvemi alıp, kapıyı tıklatıp onların açmasını beklemeden içeriye girdim.
Manzara aynen şuydu: Kaynağım masaya bir harita açmış ve masanın etrafında dört kişi ayakta duruyorlar. O gün odada olanlar arasında çok daha sonra Irak Kürt otonom bölgesinde hayli üst düzey makama gelenler de vardı.
PKK Washington temsilcisi, Talabani’nin ve Barzani’nin temsilcileri de oradaydılar ve kaynağım onlara harita üzerinde çizerek bir şeyler anlatıyordu.
Biraz yaklaştığımda haritanın bölgemizde kurulacak bir Kürt devleti haritası olduğunu gördüm.
Kaynağım son derece bilgili ve akıllı bir insandır. Bunu görmemin bir kaza olduğunu düşünmüyorum bu yüzden. Ben eminim ki o gün bana bu harita gösterildi. Herhalde o gün çalılştığım gazetede bunu yazmamı istediler, ama ben birkaç yıl bekledikten sonra yazdım bunu. Düz haber olarak yazılabilecek bir şey değildi, ancak köşe yazısı formatıyla anlamlı olabiliyor.
İşte o gün gördüğüm o harita bugün aynen adım adım hayata geçirilmeye çalışılıyor.
Gerçekten de dehşet içindeyim.
Anlayacağınız, bu harita Amerikan devletinin elinde 1993 yılında bile vardı. Ancak uzun süre uygulamaya koymadılar.
Bugün bana haritanın tekrar aktif biçimde gündeme sokulmasının 2011 yılında olduğu anlatılıyor.
O gün Pentagon’da bana randevu veren kişiyi çok sonra birkaç yıl önce attığı bir tweet fotosunda gördüm. Fotoğrafta, üstünde “Bağımsız Kürdistan” yazan bir tişört giymişti.
Deniliyor ki o yıl Türkiye ABD ilişkilerinde derin bir kopuş oldu ve Amerika bu haritayı Türkiye aleyhine olan bölümüyle de uygulamaya o zaman girişti.
Kopuşun nedeni hakkında açık konuşmuyorlar.
Anlayacağınız, bizim PKK terörümüz, Kuzey Irak’taki referandum ya da Amerika’nın YPG ile ortaklığının temelinde hep bu lanet harita vardır.
Pazar günü Washington’da Kuzey Irak Kürdistanı’nın bağımsızlığı için bir kutlama partisi yapıldı. Mall denilen anıtın bulunduğu açık alanda yapılan partiye katılanlar Kürdistan’ın bağımsızlığını kutladılar.