Referandum konusunda Washington ne yapıyor?
Bölgesel Kürt yönetiminin bağımsızlık ilanı hakkında Amerika’nın resmi tavrının “Bunu yapmayın” olduğu biliniyor.
Ancak ABD’nin DEAŞ ile Mücadele Koalisyonu Özel Temsilcisi Brett McGurk’un, yanına Bağdat’taki ABD ve İngiliz elçilerini de alarak Barzani’yle yaptığı yüz yüze görüşmede nelerin konuşulduğu resmen açıklanmadı.
Barzani’nin, “Amerika’nın sunduğu alternatif teklifi kabul etmiyoruz” açıklamasıyla da ortada gerçekten somut bir tavır varmış sanılmaya başlandı.
Eğer varsa bir teklif, bunun sadece bölgede var olan “de facto” durumu “de jure” hale getirmek, yani bir konfederatif yapı önerisi olabileceği de söylendi.
Amerika’da bunun gerçekçi bir alternatif olacağını düşünenler de var
Ancak Washington’da yapmış olduğum görüşmeler durumun böyle olmadığını gösteriyor.
Bana burada söylenenlere göre:
- O toplantıda Amerika, Barzani’ye, “Bizim şu andaki en büyük ve tek hedefimiz DEAŞ’ın ortadan kaldırılmasıdır. Bu amacımızı gerçekleştirmemize zorluk çıkaracak, engel yaratacak her kim olursa olsun onunla mücadele etmeye hazırız” mesajını iletmiş.
- Şu anda bir bağımsızlık ilanının özellikle Irak merkezi hükümetiyle yaratacağı sorunlar nedeniyle DEAŞ’la mücadeleye bir darbe vuracağı söylenmiş ve Barzani’in bu yüzden referandumu koşullar izin verinceye kadar ertelemesi istenmiş.
Buradaki kaynaklara, “Bu aktarılanlar doğruysa bunda Barzani’ye yapılmış bir tehdidin de bulunduğu anlaşılıyor, bu yorum doğru mu?” diye sordum.
Hiçbir kaynak, “Tehdit yoktur” demedi.
Amerika’ya karşı çıkması ihtimalini pek görmedikleri Barzani’nin yine de referanduma gitmesi halinde bunun, onun siyasi intiharı olacağını düşündüklerini ifade ettiler.
İsrail ile Amerika’nın, şu anda referanduma gitme ısrarı göstermesi durumunda Barzani’nin koltuğundan gitmesinin gerekebileceği üzerinde prensipte anlaştıklarını ve bu olduğu takdirde onun yerine iki ülkenin de daha rahat çalışacağı Neçirvan Barzani’nin geleceğini söylediler.