Referandum sonrası Washington
IRAK ve Suriye nedeniyle tüm dünyanın ne yapacağını yakından takip ettiği Washington’da referandum oylaması biter bitmez bir hareketlilik yaşanmaya başladı. Olan bitenleri şöyle sıralayayım:
- Kuzey Irak’ta oy sandıkları kapanır kapanmaz Beyaz Saray’dan şu açıklama yapıldı:
“Biz birleşik Irak’ın DEAŞ ile mücadelesini zayıflatacak hiçbir gelişme istemiyoruz ve buna ek olarak Kürtlerin, Irak’ın İran’a daha fazla yakınlaşmasına neden olacak bir işe girişmelerini de istemiyoruz.”
Beyaz Saray’ın açıklaması kısa ve netti. Açıklamanın ikinci bölümünü biraz açmam gerekebilir: ABD yönetiminde, Kürt bölgesinin bağımsızlık ilan edip Irak’tan ayrılmasının Irak’ın daha fazla İran’ın hegemonyasına girmesine yol açacağı düşünülüyor; açıklamanın ikinci bölümü buna vurgu yapıyor.
‘KRİZ YÖNETİMİ’ MODUNA GEÇİLDİ
- Açıklamanın yapıldığı saatte Amerikan yönetimi, özellikle Kuzey Irak için daha önce verilmiş kararı uygulamaya başladı ve “kriz yönetimi” durumuna geçti. Yetkililer, kriz yönetimi sürecinde Erbil ile Bağdat arasında diyalog yollarının etkin biçimde açılması ve tarafların pozitif bir yaklaşımla birbirleriyle konuşmaları için çalışacak.
Bu işi koordine etmesi için büyük ihtimalle Özel Temsilci Brett McGurk ya da Dışişleri Bakanı Rex Tillerson görevlendirilecek.
- Oylama günü gelmeden Amerikan yönetiminin, bölgesel liderlerle hiç olmazsa Kerkük’ün oylamanın dışında bırakılması için görüşmeler yaptığı söylendi. Hatta Talabani’nin eşi Hero Talabani ve oğlu Pafel’in bu öneriyi kabul ettiği, ancak Barzani tarafının reddettiği söyleniyor. Amerikalı yetkililerin, kriz yönetimi sürecinde bölgedeki bu fikir ayrılığı potansiyeli üzerinde de çalışacağı belirtildi.
- Kürt bölgesinin Amerikan Kongresi’yle ilişkileri referanduma kadar çok iyiydi. Ancak Kongre’de Kürt bölgesine yönelik bir soğukluk oluşmaya başladığı hissediliyor.
Örneğin, Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin etkili başkanı Bob Corker, bağımsızlık ilanının DEAŞ’la mücadeleyi zayıflatacağı gerekçesiyle Barzani’ye eleştiri getirdi.
Chris Coons da ona katıldı ve “Umarım Kürtler hızlı ve istenmeyen bir işe girişmezler” dedi. Referandumun ertesi günü Kongre’de oluşmaya başlayan bu havanın yaygınlaşması ve diğer üyeleri de etkilemesi bekleniyor. Gerçi Temsilciler Meclisi’nde Trent Franks gibi bağımsız Kürdistan’ı güçlü bir şekilde desteklediklerini açıklayanlar da var, ama o başka üyeleri etkileyebilecek güçte bir temsilci değil.
Buradaki gözlemciler, DEAŞ’la mücadele konusu nedeniyle Kürt bağımsızlığına desteğin azalmasını beklediklerini söylüyorlar.
- Amerika’nın yeni bütçesinde iki peşmerge birliği için 365 milyon dolarlık bir yardım maddesi olduğunu vurgulayan kaynaklar, bunun verilip verilmeyeceğinin Erbil’in bundan sonraki tavırlarına bakılarak belirleneceğini ifade ettiler.
PENTAGON TELEFONA ÇIKMAYACAK
- Pentagon’un, DEAŞ’la mücadele için peşmergeye silah ve teçhizat yardımını sürdüreceği, ancak Kuzey Irak’tan gelecek görüşme taleplerine bundan böyle bir süreliğine cevap vermeyeceği de belirtiliyor.
- Referandum sürecinde bölgedeki Hıristiyan kökenlilerin durumunu incelemek için gözlemci olarak Kuzey Irak’ta bulunan Evanjelist rahiplerin, Başkan Trump’a bir mektup yazdıkları ve Barzani’ye destek çıktıkları da öğrenildi.
Bölgeyi izlemekle görevli Washington’daki kaynaklar, Suriye’nin kuzeyindeki Kürtler arasında Barzani’ye desteğin son günlerde artmakta olduğunu gözlemlediklerini de söylediler.