Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YPG’nin Rakka’dan yüzlerce DEAŞ militanını kamyonlarla başka yere koalisyon komutasının bilgisi dahilinde götürdüğü ortaya çıkınca Türkiye çok haklı olarak tepkisini koydu. Yapılana yine çok haklı olarak “kirli ittifak” tanımlaması yapıldı.

        Suriye topraklarına salıverilen DEAŞ militanlarının Türkiye’ye geçip terör saldırıları düzenleyebileceği de söylendi.

        Washington’daki birimlerin bu gelişmelere cevabının ne olduğunu öğrenmek için kaynaklarımla ve ulusal güvenlik uzmanı gazeteci arkadaşlarımla konuyu araştırdım. Sonuçta Washington’un bu konuya bakışı ortaya çıktı diyebilirim. Bu yaşananlarla ilgili Washington’un bakış açısı özetle şöyle:

        1- Şimdi yaşananların gerçekten anlamını kavrayabilmek için ABD’nin YPG ile işbirliğinin tarihine bakmanız lazım. Başkan Obama, 23 Ekim 2015’te Brett McGurk’u DEAŞ ile mücadele koalisyonuna özel temsilci olarak atamasından sonra o sahada Amerika için çarpışacak güç olarak YPG ile müzakerelere oturduğunda en fazla zorlandığı konu Rakka’nın ne olacağı meselesiydi. Şu anda Suriye’deki durumun en son haritasına bakarsanız Rakka da Kürtlerin etki alanı altında görülüyor, ama Kuzey Suriye’deki Kürtlerin elinde kendi etkinlik alanları ile özerklik için çalıştıkları bölümü gösteren başka bir harita var ve onların haritasında Rakka kendilerinin sandıkları alanın içinde görülmüyor. Yani anlayacağınız Kürtler başından itibaren Rakka hakkında bir iddiada bulunmadılar. Bölgenin etnik yapısının, kendilerinin Rakka’da hâkim olmasına izin vermeyeceğini baştan itibaren McGurk’a söylediler. Rakka’nın da kurtarılması, Başkan’ın özel temsilcisini en zorlayan konu oldu müzakerelerde. Hatta bir ara Kürtler, bu konudaki ısrar üzerine DEAŞ ile savaşı tamamen reddetmek aşamasına bile geliyorlardı az daha. Sonuçta bunun olmaması için bir uzlaşma formulü bulundu. Buna göre YPG güçleri DEAŞ’ı bölgede yendikten sonra teslim olan veya sahada kalan DEAŞ militanlarını bir an önce bölgeden çıkaracak ve YPG güçleri bu işin sorumluluğunu üstlenmeyerek kendi alanlarına döneceklerdi.

        2- Bu anlaşma Washington’da bilindiğinden militanların Rakka’dan çıkarılması Washington ve koalisyon açısından bir sürpriz oluşturmadı.

        3- Çıkarılan militanlar aileleriyle birlikte Deyrizor’a götürülüp bırakılıyorlar. Sadece bu iş için tutulan kamyon şoförlerinin yolun beklediklerinden uzun sürdüğünden şikâyet etmeleri de bu nedenledir.

        4- Türkiye’nin tepkisini çok iyi anlıyor Washington. Ancak “orada bırakılan militanların bir tanesinin bile Türkiye’ye gelip eylem yapmasının mümkün olmadığı” söyleniyor.

        5- Çünkü bulundukları bölgenin etrafı Suriye ordusu, Haşdi Şabi ve bölgedeki Kürt milisler tarafından sarılmış durumda; Irak ordusu da destek veriyor. Hava sahasını da hem Ruslar hem de ABD kontrol altında tutuyor. Beklenilenin dışında bir hareketlenme olduğu anda anlaşmalı olarak ya Ruslar ya da ABD havadan vurmaya başlıyor.

        6- Şu anda 500’e yakın DEAŞ militanının sorgulaması sürüyor. Gönderilenlerin de hepsi sorgulanacak.

        7- Anlayacağınız bunların hiçbirinin kontrol altında tutuldukları bölgeden canlı çıkıp gitmesi ihtimali yok. Zaten onları canlı salıverme gibi bir plan da yapılmadı.

        Evet, Türkiye’nin haklı tepkisine neden olan olay hakkında Amerikan tarafının açıklaması bundan ibaret. Bunları anlatanlar ayrıca YPG’nin DEAŞ’tan nefret ettiğini ve onlarla savaşta çok ölü verdiğini, bu yüzden onlarla bir anlaşmaya girmesinin düşünülemeyeceğini de ekliyorlar.

        Diğer Yazılar