Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        VANITY Fair Dergisi’nin usta yazarı Gabriel Sherman, onunla günlerce seyahat etti, dünyanın çeşitli yerlerine uçtu ve uzun sohbetlerinden sonra ortaya müthiş bir Steve Bannon profili çıkardı. Hatırlamayanlar için hemen anlatayım: Steve Bannon, Beyaz Saray’ın eski başstratejisti ve Trump’ı başkanlığa taşıyan seçmen tabanını kontrol eden güçlü bir insan. Şu anda “Breitbart haberleri” diye bilinen “alt-right”ın en güçlü yayın organının da başında.

        Dergideki mülakatının bir yerinde Jared Kushner ile Ivanka Trump’ın isimlerini bir araya getirip “Javenka” demiş ya, magazin dünyasının Brangelina’sına (Brad Pitt-Angelina Jolie isim birleştirmesine) alışık olan beyinler, işin sadece bu boyutunu ele alarak konuya yaklaşıyorlar.

        Oysa Bannon’un, Trump’ın damadı ve kızını hedef alan açıklamaları yeni bir haber değil. Daha Beyaz Saray’dayken Oval Ofis’te Bannon, bir gün Trump’ın önünde kızı Ivanka’yı sızan tüm haberlerden sorumlu olmakla itham edince Ivanka da ona çok kaba biçimde “Yalancı” (fucking liar) demişti. Sadece kadınla değil kocasıyla da çok sayıda kavgası var. Jared’i de yeteneksiz ve Beyaz Saray’da yanlış olan her şeyin sorumlusu olarak görüyor.

        ÇALIŞMAYA BAŞLADI

        Burada asıl önemli olan haber, Steve Bannon’un daha şimdiden Trump’tan sonra başkan olmak için çalışmaya başladığıydı. Bu bir yorum değil, kendisi açıkça ima ediyor.

        Başkan Trump’ın bu ilk başkanlık dönemini bile tamamlama şansını yüzde 30 olarak görüyor; çünkü müesses nizamın, başkanlığı onun elinden almaya kararlı olduğunu vurguluyor.

        Trump’ın bu ilk dönemini tamamlasa bile ikinci defa başkanlığa aday olmayacağını düşünüyor Bannon. En fazla yüzde 70 ihtimal veriyor Trump’ın ikinci kez başkanlığına.

        Bütün bu analizlerden sonra kendisinin bir devrimci olduğunu, Cumhuriyetçi Parti’nin üst yönetiminden başlayarak kurulu düzenin insanlarına savaş açtığını, tabandan başlayan hareketiyle siyasi sistemi tamamen altüst edeceğini ve 2020’nin çok önemli olduğunu vurguluyor.

        Gerçekten de şu sıra bazı ara seçimlerde Cumhuriyetçi Parti’nin merkez adaylarına karşı Bannon örgütlü biçimde alternatif adaylar çıkarıyor ve onların kazanması için tabanı harekete geçiriyor.

        Amacı yerel seçimden başlayarak sistemi teslim alacak adımları atmak. Bunu başarır ve 2020’de de Trump başkan adayı olmazsa (hatta olsa bile ona karşı) adaylığını koyacak gibi görünüyor. Bannon için kaybetmek önemli değil, “Amaç uğruna çalışmak ve denemek daha önemli” diyor.

        GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ DEĞİL

        Liberal merkez medyada çok yazıldığı gibi hepimiz Bannon’u alt-right hareketiyle özdeşleştiriyoruz. O akım içinde yer alan ırkçı harekette de onun lider olduğunu varsayıyoruz, ancak dergide çıkan son mülakattan da anlaşılacağı gibi bu Bannon’u tanımlamaya yetmiyor.

        Görünüşüne, yetiştiriliş tarzına bakarak onun rafine bir insan olmadığı sanılabilir, ama aslında çok okuyan ve son derece bilgili biri. Ayrıca savaş açmış olduğu müesses nizamın insanlarıyla hem tanışıyor hem de güçlü bağlantıları var. Örneğin, medya dünyasının arka planı hakkında belki de onun kadar bilgili bir insan Amerika’da yok. O bu bilgileri ve güçlü bağlantılarını, siyasi amacı için acımasızca kullanmaktan çekinmeyen bir insan.

        Yani anlayacağınız, eğer “Trump döneminde Amerika çok ilginç bir yer oldu” diyorsanız 2018 yılındaki ara seçimlerden başlayarak 2020’deki başkanlık seçimine kadar Amerika’nın ve Washington’un çok daha heyecanlı ve ilginç olacağını söyleyebilirim.

        Diğer Yazılar