Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        WASHINGTON’da, İran’ın bölgede etkinliğinin “tehlikeli” bir şekilde artması nedeniyle İsrail sınırına kadar oluşan İran yoluna karşı acil bir şeyler yapılması kararı 2017 yılının mayıs ayında alındı.

        Ulusal Güvenlik Timi’nin asil üyeleri (Principals) arasında alınan karar, sadece basit bir operasyon kararı da değildi.

        Başkanlık mührü taşıyan karar, İran’da bir rejim değişikliğini içeriyordu.

        Üst düzey yönetimde alınan bu karar bağlamında o günlerde birbiri ardına iki gelişme yaşandı.

        AYETULLAH MIKE

        Adının açıkça yazılması o güne kadar yasak olan, CIA içindeki tüm birimlerde bile ismi korku yaratan, Usame bin Ladin’e yapılan operasyonu bizzat yöneten, terörist olduğundan şüphelenilen yüzlerce insana sonu ölümle sonuçlanan operasyonlarda imzası bulunan ve “Karanlık Prens”, “Cenazeci” (Undertaker), “Ayetullah Mike” lakaplarıyla bilinen Michael D’Andrea, İran’a yönelik gizli operasyonların başına getirildi.

        Ben tüm bu gelişmeleri 5 Haziran 2017 tarihinde bu sayfada “CIA’nın Ayetullah Mike’ı ve İran” başlıklı yazımda detaylarıyla anlattım.

        Daha sonra Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, ABD Kongresi’nde yaptığı bir konuşmada İran’da bir rejim değişikliğinden bahsetti.

        Bütün bunlar İran’a yönelik operasyonların hazırlık düğmesine basıldığı günlerdi.

        Sonuçları bugün alınmaya başlanan operasyonun asıl başlangıç tarihi ise eylül ayı oldu.

        Bunu 17 Eylül 2017 tarihinde “İran’a Ayetullah Mike Operasyonu başladı” başlıklı yazımda bu köşede anlattım.

        İÇ KARIŞIKLIK PLANI

        Eylül ayından sonra ABD’nin yeni ulusal güvenlik stratejisi yayınlandı.

        O belgede zaten İran’ın hedeflenmekte olduğu açıkça söyleniyordu.

        Ulusal güvenlik stratejisi belgesinin bölgede ABD ile İsrail’in ortak çıkarları gözetilerek yazıldığı Washington’da herkes tarafından biliniyor.

        İsrail, bölgede artan İran etkisini “varoluşsal tehdit” olarak görüyor.

        ABD ise İran’ı bölgedeki en tehlikeli ülke olarak algılıyor.

        Washington’da alınan karar, İran yönetiminin dışarıda gücünü pekiştirmeye yönelik konsantre olmasını engelleyecek bazı iç karışıklıklara yol açma planını içeriyordu.

        PROVOKASYON YAPILDI

        Amerika’nın koymuş olduğu yaptırımlarla gittikçe zorlandığı bilinen İran ekonomisi, ülke içinde karışıklık çıkarmanın en kolay hedefi olarak tespit edildi.

        Bölgede, sahada operasyon gücü yüksek olan İsrail’den de ajan yardımı alınarak provokasyonlar yapıldı ve sokak karıştırıldı.

        Washington’da ayrıca Ayetullah Mike’ın uzmanlığı olan insansız hava uçaklarıyla yapılan suikast planları da bulunduğu, bunların önemli bölümünün de İsrail’le ortak olarak Kuzey Irak Kürt Bölgesi’nden yönetileceği söyleniyor.

        Diğer Yazılar