Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DIŞİŞLERİ bakanı değişmeseydi, bugün Türk-Amerikan ilişkisinde olumlu adımların atılması ihtimali olabilecekti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu buraya gelecek ve Ankara’da daha önce temelleri atılan görüşlerin takibi için konuşacaktı.

        Ancak görevden alınan Rex Tillerson 31 Mart’a kadar tüm yetkileri bakan yardımcısı John Sullivan’a devretti. Yeni dışişleri bakan adayı Mike Pompeo’nun resmen atanması, nisan ayı başında yapılacak senato komisyonu sorgulamasından sonra olacak. Bakanlığı vekâlet ile yürüten Sullivan ise sadece idari kararlar alıyor. Doğal olarak politika konuşmuyor. O, Pompeo’yu bekleyecek. Pompeo’nun da Tillerson’ın Türkiye ile konuştuklarını uygulayıp uygulamayacağı henüz belli değil. Bunun olacağına şüpheyle yaklaşanlar da olduğunu söylemeliyim.

        Yani ortada bir yetkili dışişleri bakanı bulunmuyor şu anda. Bunun Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MBS) için de sorun çıkaracağını sanmak doğru olmaz, çünkü onun asıl işi gizli planlar hakkında konuşmak ve Pompeo CIA Başkanı olarak ve onun yerine gelecek Gina Haspel de o planları en iyi bilen insanlar. Yani MBS bugün eğer istenirse kendisi açısından verimli konuşmalar yapabilecek.

        Ancak Türkiye açısından iyi konuşulması yerine, bugünden itibaren maalesef Washington’da Türkiye hakkında kötü konuşulması bekleniyor.

        Suudi Arabistan’ın yeni vizyonunu anlatmak için neredeyse bir “road show” düzenleyen Selman, bugün Washington’da.

        Gezisinin ilk ayağında Mısır’da temaslar yaptıktan sonra oradan ayrılırken Türkiye aleyhine burada tekrarlamak istemediğim ağırlıkta konuşma yapan MBS’nin bu tavrını bugün resmen başlayan Amerika turunda da devam ettirmesi sürpriz sayılmıyor.

        JEOSTRATEJİK DEPREM

        Doğu Akdeniz’deki gelişmeler nedeniyle global enerji jeostratejisinde deprem yaşanıyor. Hayli yıkıcı bir sallantı bu (bu konuya yarın gireceğim). Bu depremden en fazla etkilenen ülkelerin başında Suudi Arabistan geliyor. Hem kendi petrol rezervlerinin eski önemi kalmadı hem de Amerika’nın bu konudaki eski bağımlılığı artık yok.

        Yani Suudi Arabistan eskiden alıştığı nispeten kolay hayata veda etmek zorunda.

        Bu arka plan bilgilerini bilmeden ne Donald Trump’ın başkan koltuğuna oturur oturmaz neden Suudi Arabistan’a gidip savaş dansı yaptığını, ne neden Suudi Arabistan, İsrail ve Mısır’ın bölgesel düzen koyucular olarak işbirliğine gittiğini, ne Amerika’nın Kudüs kararını neden aldığını ve ne de Trump’ın mayıs ayında Kudüs’teki yeni elçiliğin açılışında neleri açıklayacağını anlamanız mümkün.

        Enerji jeostratejisindeki deprem nedeniyle veliaht prens, gücü ele geçirir geçirmez eski düzenin tüm güçlülerini hapsetti ve büyük paralar karşılığı serbest bıraktı.

        Sadece petrole dayalı var olmak artık garanti olmadığından 2030 Suudi vizyonu diye bir plan yaptı ve bunu dünyaya anlatmak için çıktığı gezinin Amerika ayağı için bugün Washington’da.

        Tabii bu, bir ekonomik yeni düzen vizyonu olmakla birlikte siyasi boyutları da olan bir şey. Suudi Arabistan bölgemizde yeni oyun planlarına uymak ve buna göre siyasetini ayarlamak zorunda.

        MBS, burada ekonomik bağlantıları yapmaya çalışırken, bir yandan da Trump’ın nihai barış (ultimate peace) dediği planı da konuşmak zorunda. Suudi Arabistan’ın Mısır ve İsrail ile birlikte hareket ederek bölgeye yeni düzen getirmeleri planına Amerika da askeri gücüyle açık destek verecek. Yani bahsedilen nihai barış aslında kaba güce dayanarak konulmaya çalışılan bir düzen olacak. Kudüs’e alınacak tartışmalı yeni Amerikan Büyükelçiliği’nin açılışında Başkan Trump’ın bu planı dünyaya açıklamak istediği ve burada bunu MBS ile de konuşacağı söyleniyor. Bu arada Pompeo’nun da bu plana tam destek verdiği belirtiliyor.

        YOĞUN GÖRÜŞMELER

        Bunun dışında MBS Amerika’da şunları da yapacak:

        - 2018’de yapılması planlanan Aramco’nun IPO’su (hisselerinin halka açılması) enerji jeostratejisinde yaşanmakta olan deprem nedeniyle 2019’a ertelendi. Aramco bu arada ABD’de kaya petrolü ve kaya gazı çıkarma ruhsatı için başvuruda bulundu. Kendisine Amerikan ortaklar arıyor. Tellurian adlı bir şirketle görüşmeler sonlanmak üzere.

        - Suudi Arabistan’ın bölgemizde likit gaz piyasasında ne yapacağı ise Amerika koordinatörlüğünde Mısır ve İsrail ile birlikte çözülecek. Bu konunun da konuşulması bekleniyor bu ziyarette.

        - Suudi Arabistan güneş enerjisine de büyük yatırım yaptı. Benim gördüğüm bazı fotoğraflar, çölün bir güneş enerjisi tarlasına dönüştüğünü gösteriyordu. Amerika denize konuşlandırılan rüzgâr enerjisi çiftlikleri konusunda da atılımlar yapıyor, Suudi Arabistan enerji çeşitlendirmesi projesi kapsamında bunu da görüşecek burada.

        - Veliaht prens ayrıca zaten büyük yatırımları bulunduğu yeni teknolojiler kapsamında da büyük işbirlikleri arıyor. Google’ı kontrol eden Alphabet şirketi ile de görüşecek ve Suudi Arabistan’da çöle kurmak istediği yüksek teknolojiye dayalı yeni şehirlerin planlamasını da yapacak. Zaten 3.5 milyar dolar yatırımı bulunan UBER ile de bu konuyu konuşmak istediği söyleniyor.

        Mısır’da saldırdığı Türkiye hakkında neden burada da kötü konuşacağını anlamak için Doğu Akdeniz’deki duruma bakmak lazım (bu da yarının konusu).

        Diğer Yazılar