Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BU kavga Türkiye'ye zarar vermeye başladı. Gerçi uzlaşsalar bile Türkiye açısından çok güzel şeyler çıkmayacağını düşünenlerin sayısı da hayli fazla. Ama ben her zamanki naifliğim ve iyi niyetimle The Cemaat ve AK Parti arasını bulacak bir formül üzerine çalışıyorum.

        İkisinin de üzerinde anlaşabilecekleri, fazla sorun etmeden kabul edebilecekleri bir ortak zemin lazım. Ben harika olacağını sandığım bir fikir buldum. Bu fikir aklıma, New York Times'ın okuyucu mektupları bölümüne göndermek için kaleme almakta olduğum yazıyı yazarken geldi.

        Türkiye'de marihuananın yasallaştırılmasının vakti çoktan geldi. Dini metinlerde marihuana hakkında bir şey söylendiğini sanmıyorum. Öyleyse The Cemaat ile AK Parti, Türkiye'de marihuananın yasallaştırılması üzerine rahatlıkla uzlaşabilirler. Uzlaşma bir yerden başladığı takdirde diğer konulara da hızla yaygınlaşacağına ve memlekete huzur geleceğine eminim.

        Son olarak Amerika'da legal hale getirilen marihuananın birçok tıbbi yararı olduğu ve tehlikeli bağımlılıklara yol açmadığı biliniyor. Yasakların kaldırıldığı ülkelerde gençlerin uyuşturucu bağımlılıklarıyla daha rahat mücadele edildiği de malum.

        Memleketimizde durgun beyinli insan sayısı çok fazla, biraz marihuana zihinleri açar. Benim gibi zihni zaten açık insanlarda ise yaratıcılığı artırır. Büyük bazı yazarlar eserlerini marihuana çektikten sonra yazmışlardır, o şaheserleri ancak kafaları iyi olduktan sonra düşünebilmişlerdir.

        Uzlaşma formülüm bu kadar basit. Hem halkımızın bu talebi çoğunlukla destekleyeceğine de eminim. Çünkü bariz biçimde görülüyor ki, bu insanların biraz rahatlamaya ihtiyaçları var. Son yıllarda gittikçe vasatlaşan, durağanlaşan beyinlerin marihuananın getireceği canlılığa ihtiyacı çok fazla.

        Tabii ki ne kadar marihuana alırsa alsın beyinleri katiyen açılmayacak insanlar da var. Örneğin yandaş medyanın yayın yönetmenleri ve yazarlarının tamamı bu halde. Bu insanlara marihuanayı sigara şeklinde değil tonlarla damardan bile verseniz fayda etmez, yine de beyinleri ölü kalır.

        Ayrıca şu da var: Halk Fethullah Gülen'in ve Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarını biraz iyi bir kafayla dinlerse, söylenenlerin etkisinin artacağına ve halkın biraz daha mutlu olacağına eminim ben.

        Gördüğümüz gibi The Cemaat ile AK Parti arasında uzlaşma konusu olarak ortaya attığım bu önerinin kaybedeninin olması mümkün değil..

        Ancak yazıyı burada bu güzel sözlerle bitiremeyeceğim ne yazık ki. Başta dediğim gibi, bu konu New York Times'a bir okur mektubu yazarken aklıma gelmişti. Yazım, bu mektuptan alacağım bazı bölümlerle sona erecek.

        Yazdığım mektubun başlığı şu: "PROS AND CONS OF EXTENSIVE MARIHUANA SMOKING IN THE REPUBLIC OF TURKEY."

        Türkiye'ye huzur gelmesi için yapmış olduğum bu öneri, göz önüne alınması gereken bazı önemli gelişme ihtimalleri de taşıyor, bunlardan bazıları şöyle:

        1- Yoğun marihuana kullanımına rağmen halkın beyninde yine de bir açılma, canlılık olmazsa, bu takdirde ne yapacağımız tartışılmalı. Bu durum gerçekleştiği takdirde hâlâ demokrasinin bize en uygun rejim olup olmadığını da tartışmalıyız. İlk önce yaklaşan seçimler hemen iptal edilmeli.

        2- Marihuana insanı utangaçlıktan da kurtarıyor. Bu iyi bir şey olmakla birlikte benim gibi bir insanın utangaçlığından kurtulması durumunda olabilecek vahim olayları da önceden engelleyecek bir düzenleme yapılmalıdır. Ben marihuananın bu yönünü ilk kez Amerika'da öğrenciyken keşfetmiştim. Bir partide ayağımı masaya uzatmış oturuyordun. Yanıma şahane güzel bir kadın geldi; gülümseyerek "Ne o, fazla mı çektin, o nasıl bakış canım?" dedi. Bu arada ayakkabımın altındaki deliğe bir parmağını sokmuş hafiften ayağımı gıdıklıyordu. Ben rahat ve iyi kafada olduğumdan bu hareketi nedeniyle o kadınla 6 ay birlikte yaşadım. İlişkimizin sonuna doğru fark ettim ki meğerse kadın üniversitedeki Almanca hocammış. Sonuçta seks iyiydi, ama ben 6 ay içinde tek kelime bile Almanca öğrenemedim. Kadın ise birkaç kelime Türkçe öğrendi.

        3- Marihuana benim talep ettiğim şekilde legalleşirse babamın bunu piposunun içine doldurup gün boyu içeceğine eminim. Adam zaten pek normal değil, marihuanayla daha da azabilir. Ve ben sonunda 25-30 yaşında bir kadına anneciğim demek zorunda kalabilirim. Bu yaşımdan sonra bu çekilecek bir stres katiyen değil.

        Ama her şeye rağmen sadece memlekete huzur gelsin diye, bana ne olursa olsun, hatta 25 yaşındaki bir kadına abartılı sevgiler filan göstermem gerekse bile marihuana bir an önce yasallaşmalı bu memlekette.

        Diğer Yazılar