Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BEYAZ TV'de çocuklar tarafından pek beğenilen Smackdown adlı bir program var. Amerikan güreşi denilen sahte bir spor bu; güreşçiler birbirlerine tekme tokat girişiyorlar, birbirlerine çok acı vermesi gereken hareketler yapıyorlar.

        Programın düzeyi hayli düşük; Amerika'da bu gösterilere para vererek seyretmeye gidenler geri zekâlı muamelesine muhatap olur. Ancak onlar bundan üzülmez ve ringdeki maçı büyük bir heyecanla, coşkulu biçimde izlerler. Ringdeki oyuncular da seyirciyi oyunun içine çekmek için türlü soytarılıklar yaparlar.

        Kanallar arasında dolaşırken rastlıyorum bu programa. Bunları tutkulu olarak seyredenlere neden geri zekâlı muamelesi yapıldığına gelince... Beyni tamamen kapanmamış insanlar dışında herkes bu oyunda ringe çıkanların hiçbir zaman birbirlerine gerçekten vurmadıklarını biliyor.

        O ringdeki her şey aslında sahte sinirlenmeler, kavgalar ve her şey önceden planlanmış bir oyun. Bunu gerçek maçmış gibi seyredip heyecanlanmak insanı geri zekâlı yapabiliyor tabii ki.

        Mesela bazı maçlarda iriyarı bir adam, yine iriyarı olan bir diğerini havaya fırlatıp yere vuruyor, sonra da kafasını tutup ringin direklerine defalarca vuruyor. Normal durumlarda o adamın ölmesi gerekirken adam kafasına yüzlerce darbe aldıktan sonra ayağa kalkıp maça devam ediyor.

        Aslında bu sahtelikler tiyatrosunu insan biraz gülmek için arada bir seyredebilir.

        BUNUN YERİNE DİNAMİT'İ SEYREDİYORUM

        Ben bunu yapmak yerine Beyaz TV'de bir başka programı seyrediyorum. Bu program da aynı Smackdown gibi kurgulanmış ama ondan daha komik olabiliyor.

        Başlarda programı ciddiye almaya çalışıyordum, ama baktım ki programda ciddi biçimde bir komedi çabası var. Sonunda ben de ciddiye almayı bıraktım, şimdi sadece eğlenmek için Smackdown yerine izliyorum.

        Nasıl ki Smackdown'da ringde sahnelenen her şey sahteyse Dinamit'te de her şey sahte. Dinamit'te ana güreşçiler Rasim Ozan Kütahyalı ile Ümit Zileli.

        Smackdown'da bazen güreşçiler bağıra çağıra bir şeyler söylerler seyirciye ve ekranlara. Neye neden kızdıkları önemli değildir, ama onların sadece kızmış olmaları bile iyi bir gösteri için gibi davranılıyor. Bu talimatı almış oyuncular her fırsat bulduklarına sinirlenip bağırıp çağırıyorlar.

        Dinamit oyununda da ana kızma işini Rasim Ozan Kütahyalı üstlenmiş durumda. O üstlendiği rol gereği arada bir sesini yükseltiyor ve tek başına hayali mitingler yapmaya başlıyor.

        KADROLU CUMHURİYETÇİ

        Programın kadrolu cumhuriyetçisi olan Ümit Zileli'nin temel işi, Rasim'in bağırmalarını sakin bir şekilde dinlemek. Ayrıca ona senaryoda, aslında zarif ve önemli bir düşünce adamı olduğu ve ona göre hareket etmesi gerektiği yazılmış. Ama rolde ayrıca yeri geldiğinde onun da sinirlenmesi şartı var, o da bu şartı bazen yerine getiriyor.

        Bunlar birbirlerine ne kadar çok ve sert laf söyleseler katiyen yıpranmıyorlar ve en ağır lafı yiyen bile bir dakika sonra büyük pişkinlikle maça devam ediyor. Hatta dayak yiyen Smackdown güreşçilerinin biraz sonra gülümsemeleri gibi onlar da gülümseyebiliyorlar.

        KAVGALAR DA ROL GEREĞİ

        Başta da söyledim, Smackdown'da güreşçiler katiyen birbirlerine gerçekten vurmuyorlar. Kafasına yüzlerce güçlü yumruk yediği sanılan adama bile bir şey olmuyor. Bu da aynı Dinamit'teki "tartışmaların" içeriğine benziyor.

        Rasim ve Ümit ellerine önceden senaryo verildiğinden ve rolleri iyi anlatıldığından ne kadar sert laf etseler, sert laf yeseler de katiyen rencide olmuyorlar ve maça devam ediyorlar. Hatta birbirlerine övgüler bile yağdırabiliyorlar.

        HAKEMİN İÇLER ACISI DURUMU

        Smackdown "müsabakalarında" ringde bir de hakem bulunuyor. Onun neden orada olduğu belli değil, onun varlık nedeni yok. Çünkü her şey önceden ayarlanmış ve her şey sahte olduğundan hakemin işi yok aslında. Onun tek görevi, ringdeki şamataya katkıda bulunmak ve arada bir işe karıştırdığı seyirciyi kızıştırmak.

        Dinamit maçında ise hakem rolünü Latif Şimşek üstlenmiş durumda. Onun da neden orada olduğu pek belli değil. Oyunculara pek karışamıyor, bu senaryoda yok. Rasim'i ne onun ne de başkasının susturması mümkün değil. Ayrıca ellere tutuşturulan senaryoda onun bolca konuşması zorunluluğu da var.

        Kadrolu cumhuriyetçi ise arada bir kendisine yazılan dürüst, taviz vermez, onurlu gazeteci rolünü oynuyor. O daima başrol alamamış bir yardımcı karakter oyuncusu pozunda.

        HALKA SESLENİŞ

        Smackdown, çocuklara özellikle hitap eder. Dinamit de düzey düşürdükçe çok popüler oldu galiba ve baş güreşçisi olan Rasim Ozan Kütahyalı'ya bir de hukuk programı yaptırmaya başladılar.

        Smackdown'un star güreşçileri arada bir ringe tek başlarına çıkıp, mikrofonu ellerine alıp spor salonundaki ve ekrandaki seyircilere abuk sabuk uzun söylevler verirler. Bu salondaki kişiler tarafından çılgınca alkışlanır, tezahüratlar yapılır.

        Kütahyalı'nın da buna benzer seyircileri olmalı ki, onun uzun söylevleri kanalın patronları tarafından pek tutuluyor. Bu gidişle Beyaz TV'nin bütün programlarında Rasim Ozan Kütahyalı yer alacak. Kadrolu cumhuriyetçi bu başarıyı kıskanıyorsa hiç üzülmesin; bu başarı Türkiye'nin yeni durumuyla ilgili, yoksa sadece kendi beceriksizliği sorun değil.

        Sonuç itibarıyla ben Dinamit'i izlemekle bir taşla iki kuş vurmuş oluyorum. Smackdown'da bulunabilecek sahte heyecan ve abartılı sahte gösteri burada da var. Hem de Dinamit'te mizah daha fazla; çünkü bu koşullara rağmen oyuncuların kendilerine gerçek entelektüellermiş gibi havalar vermeleri pek de komik oluyor.

        Bu konuda itiraf etmeliyim ki Ümit Zileli, Rasim Ozan Kütahyalı'dan rol çalıyor; o acı çeken entelektüel havalarını pek güzel hakkını vererek oynuyor. Yardımcı karakter oyuncu rolünü çok benimsemiş durumda.

        Ayna karşısında prova edilerek mükemmelleştirilmiş izlenimi veren mimiklerini de pek ustaca kullanıyor.

        Diğer Yazılar