Tam Kapadokya zamanı
KAPADOKYA’NIN taşı, havası, kokusu hatta ayazı bile ayrı bir huzur verir bana. Garip bir huşuya kapılırım her gittiğimde.
Hadi ben kendimi geçtim de İngiltere prensi Charles’tan tutun Microsoft’un sahibi Bill Gates’e, Formula 1 pilotu Rubens Barrichello’dan film yıldızı Nicolas Cage’e kadar ünlü ünsüz tüm dünyanın akın ettiği bu eşi benzeri olmayan coğrafyayı, bizim insanlarımız arasında hâlâ görmeyenlerin olmasına inanın çok üzülüyorum.
Geçen hafta sonu yine Kapadokya’daydım. Bu kez her zaman kaldığım otellerden farklı, zaten otel olarak da diğer otellerden farklı bir otel olan Museum Hotel’de kaldım.
Farkı ne diyecek olursanız; otel adından da anlaşılacağı gibi bir müze aynı zamanda. Çoğu kazılardan elde edilmiş pek çok tarihi objenin sergilendiği vitrinlerin yanı sıra otelin hemen her köşesi yörenin yakın ve uzak geçmişine ait eşyalarla bezeli.
Hikâyesi ve tarihi olmayan hemen hiçbir şey yok otelde. Saymakla bitmez. Eski devasa el halıları, yemek kazanından yapılmış masalar, mozaikle kaplı bir havuz bunlardan sadece birkaçı. Kültürümüzün ve ülkemizin tanıtımı adına oldukça olumlu bir proje olan bu farklı otel için elini taşın altına sokan kişi ise kendini bu topraklara adamış Ömer Tosun.
Uygulama o denli sıra dışı ve başarılı ki, bu özelliği ile tüm dünyanın dikkatini çeker olmuş. Öyle ki, 60 yıldır dünyanın en önemli otel derecelendirme kulüplerinden biri olan Relais & Chateaux üyesi olacak kadar.
RELAIS & CHATEAUX NEDİR
Fransızca’dan gelen tanımın tam çevirisine bakarsak “relais” konak, “chateaux” da şato demek.
Daha önce yazılarımda bahsetmiştim. Nasıl restoranları değerlendiren ve seviyelerini belirleyen “Michelin” kriterleri varsa, otellerin hizmet ve kalitelerini belirleyen “Leading Hotel of the World” “Small Luxury Hotel of the World” gibi oluşumlar var.
“Relais & Chateaux” da bunlardan biri.
Dünya lideri oteller listesine ülkemizden D Hotel Maris Datça, Grand Tarabya Hotel İstanbul, Swissotel Bosphorus İstanbul Hotel ile Çırağan Palace Kempinski Hotel girebilirken; küçük lüks oteller listesine ise Vault Karaköy İstanbul Hotel, TomTom Suites İstanbul, Les Ottomans İstanbul Hotel, The Marmara Bodrum Hotel ile Cappadocia Cave Resort girmeyi başardı.
Bunların da üstünde; oteli yalnızca butik servisi ve kalitesiyle değil aynı zamanda binasının tarihi, coğrafi konumu, tefrişatı ve restoranıyla da değerlendiren “Relais & Chateaux”nun listesine girmeye layık görülen ülkemizdeki tek otel Museum Hotel Cappadocia oldu. Gündüzlerin ılık ve güneşli, gecelerin ise hâlâ çıtır çıtır yanan bir şöminenin karşısında yayılacak kadar serin olduğu bu bahar ayları geçmeden rotanızı bir hafta sonu Kapadokya’ya çevirin ve etki alanına girin derim.
‘Sonsuz Bir Aşk’ın filmi
ANKARA Tevfik Fikret Lisesi’nde aynı yıllarda okuyup birbirini tanımayan çok nadir insan vardır. Onlardan biri de bendeniz ile sanatçı Özlem Tekin’dir. Ancak okulumuzun o hem Ankaralı hem de frankofon ruhu tanışmadan mezun olanlar arasında bile daima bir sempati ve yakınlık yaratmıştır.
Bu yüzden ucundan da olsa, hep bir takip halindeyimdir bizim liseden çıkanları...
Bunlardan biri de gayet keyifli bir film ‘Sonsuz Bir Aşk’ta rol alan Özlem’dir.
Geçen hafta vizyona giren ve oyuncu kadrosunda İsmail Hacıoğlu ve Ferhat Gündoğdu’nun yanı sıra pek çok komedi filminden tanıdığımız Turan Özdemir, Metin Keçeci, Ebubekir Öztürk, Serkan Şengül, Orçun Kaptan gibi isimler var. Bu filmi bir görün derim.
Konusu ise kısaca şöyle: Kendilerini acımasız zamanın gerisinde ve uçurumun kenarında bulan iki dost, yarının olmadığını biliyorlar ama “Her şeye rağmen yaşamak güzel!” deyip bir kez daha düşüyorlar yollara. Kaderin yanlarına kattığı can yoldaşı Özlem Tekin de onları yalnız bırakmıyor... Yönetmenliğini Ozan Uzunoğlu’nun yaptığı film, İstanbul’dan Foça’ya, oradan da Pamukkale’ye uzanan ve insanın içini ısıtan bir serüven.