OHAL, buhal hikâye!
Cumhurbaşanı Erdoğan, OHAL uygulamasıyla ilgili, “Sadece terörle mücadele için vardır!” diyerek devam edeceğinin işaretini verdi ya! Ekonomiden anladığını söyleyen bir meslektaşım dedi ki: “Allah rahmet eylesin artık Türkiye ekonomisine!”
Niye böyle düşünüyor? Çünkü ona göre OHAL demek, yabancısı başta olmak üzere Türkiye’de istihdam yaratıp sıcak para kazandıracak tüm yatırımcıların da durağan pozisyona geçmesi demekmiş: “Türkiye’de OHAL olduğu sürece yabancı adam gelmez kardeşim. İçimizdekiler de kasalarındaki parayı riske edip yatırıma yatırmaz! Piyasada bir süre daha para dönmeyeceği için de ekonomimiz geberir ve diriltmek de artık çok mümkün olmaz!”
Haklısınız, çok ürkütücü. Ben bile bunları duyunca bir fena oldum. Hani bunu sıradan biri söylüyor olsa falan çok takılmam ama dedim ya söyleyen ekonomiden çok iyi anladığı bilinen biri. Hal böyle olunca tabii ister istemez bir karamsarlık çöktü üzerime. Ama çok şükür fazla sürmedi bu ruh halim. İlahi bir tesadüf olsa gerek, zira o yorumun yapıldığının akşamı bir başka arkadaşımla bir araya geldim. Uzunca yıllar yurtdışında yaşamış ve yurtdışı piyasaları çok ama çok iyi bilen ve hatta kallavi yabancı yatırımcılara danışmanlık hizmeti veren bir arkadaşımla... Çalıştığı firmaların adlarını saysam inanın dudağınız uçuklar. Öyle dünya devleri ile ilişki içerisinde yani...
Neyse... Ekonomist arkadaştan aldığım yorumu ona aktardım. Bire bir ama... Sonra Erdoğan’ın OHAL ile ilgili açıklamalarını hatırlattım. Ne dedi biliyor musunuz?
“Yüzde yüz haklı Cumhurbaşkanı! Çünkü yabancı yatırımcının Türkiye’ye gelmemesinin nedeni OHAL falan değil. Bilakis OHAL aslında rahatlatıcı bir durum, çünkü yabancı yatırımcının Türkiye’yle arasına mesafe koymasının nedenlerinden biri terör! Adamlar devletin güvenliğinden falan korktukları için değil, terörün her an bu ülkenin başına bela olacağına inandıkları için gelmek istemiyorlar. Kim, hangi ekonomist OHAL’in Türkiye ekonomisinin gebermesine zemin hazırladığını iddia ediyorsa o adam ekonomist falan değildir! Kanmayın bunların söylediklerine” dedi.
Başkaları da vardı tabii bu sohbetimizde. Sorular soruldu ve alanında uzmanı olduğundan zerre-i miskal endişemiz olmayan BİR BİLEN de tek tek yanıtladı.
Ve sonunda da şöyle bir mesajla bitirdi sözünü ve buna özellikle Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve ekonomi kurmaylarının dikkatini çekmemi istedi.
“Eğer yabancı yatırımcının Türkiye’ye gelmesini istiyorsak terörden de önce düzeltmemiz gereken iki şey var. Biri hantal bürokrasi, diğeri de iş hayatında partnerini kazıklamayı ilke edinmiş yerli yatırımcılar...”
Bu mesajı verdikten sonra tabii sohbet yeniden başladı ve geçmişte yabancı ortağına kazık atan birkaç şirket ismi saydı. Kulaklarımıza inanamadık hiçbirimiz. Şirket dediysem yani Merter’de falan tekstil işi yapan şirketler değil. Dev şirketler. Türkiye ekonomisine yön veren şirketler bunlar ve ne ayıp ki bunların kazıkçılığı yüzünden dış dünyada berbat bir imaja sahipmişiz. Düşünün... Yabancı yatırımcılar birbirlerine diyorlarmış ki: “Türkiye’de yatırım yapacaksanız, ortağınızın ya da size önayak olan şirketlerin muhakkak bir noktada kazık atacağını göze almalısınız.”
Özetle... OHAL falan bahane! OHAL devam etsin, etmesin biz bu hantal bürokrasiden ve kazıkçılık anlayışından kurtulmadıkça yabancı yatırımcının dilediğimiz gibi gelip buraya para yatırması zor! Çok zor!
