Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AMERİKA saatiyle dün akşam, Türkiye saatiyle bugün sabaha karşı ABD Başkanlığı'nın iki adayı Barack Obama ve Mitt Romney ikinci televizyon tartışmalarını yaptılar. Okumakta olduğunuz yazıyı söz konusu tartışmayı izlemeden yazıyorum. Şunun şurasında iki hafta önceye, yani ilk tartışmanın yapıldığı geceye kadar seçimi çantada keklik gören Obama tarafının bu tartışmaya telaşlı çıkmış olacağından hiç şüphe yok. Zira Obama'nın bir önceki tartışmada kibiri nedeniyle neredeyse yasak savma kabilinden çıktığı programda ağır dayak yediğinin farkındalar.

        O güne kadar "renksiz, kimliksiz ve güvenilmez" bulunan Mitt Romney maharetle sıraladığı yalanlarla başkanı kroke ettiği gibi, kamuoyunu da hem siyaseten orta yolcu hem de liderlik vasıflarına sahip bir siyasetçi olduğuna ikna etti. Başlarda partisinin bile pek destek vermediği Romney kampanyanın son üç haftasına girilirken 170 milyon dolar bağış alarak savaş hazinesini doldurdu. Parti tabanı zafer kokusu almaya başladığından hareketlendi. Tüm bu nedenlerle Obama'nın ikinci tartışmadan mutlaka önde çıkması yani kaybettiği alanı kazanması gerekiyor.

        Amerikan seçimlerinde kimin kazanacağı bu ülkenin gelecek yıllarda nasıl bir düzende yaşayacağını, Amerikan kapitalizminin hangi versiyonunun geçerli olacağını da belirleyecek. Bu bakımlardan çok önemli. Obama sosyal devleti korumak ve orta sınıfların yeni ekonomide tümden ezilmesini engellemek isteyen bir yaklaşıma sahip.

        Romney ve özellikle de başkan yardımcısı adayı Paul Ryan tam anlamıyla "Altta kalanın canı çıksın" tavrındalar. Ekonomik programlarıyla, toplumsal meselelere bakışlarıyla daha eşitliksiz, daha muhafazakâr ve daha saldırgan bir ABD vaat ediyorlar. Dünya bu seçimlerin sonucunu en başta Amerikan dış politikasında neler olacağı beklentisiyle izleyecek. Hemen herkes yeni yönetimin dünyanın acil işlerine eğilmesini bekleyecek.

        TÜSİAD ile Washington merkezli Brookings Enstitüsü pazartesi günü Amerikan seçimlerinden sonra Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgili bir panel düzenledi. Cumhuriyetçi Parti'ye yakın, ABD'nin eski Almanya Büyükelçisi Richard Burt ve Brookings'ten, demokratlara daha yakın Michael Hanlon, iki adayın dünyaya bakışlarını ve önemli meselelerde nasıl bir yaklaşım benimseyeceklerini anlattılar.

        Burt, Romney'in dış politikada son tahlilde pragmatik bir tavır alacağını düşünüyor. Dış politika danışmanlarından çoğunun Bush döneminde görev yapmış yeni muhafazakârlar olmasının daha saldırgan ve İsrail ile daha yakın işbirliğine yol açan bir dış politika anlamına gelebileceğini düşünüyor. Askeri güce daha bağlı bir siyasetçi olarak İran politikasında ise diplomatik seçeneğe prim vermeyeceğini, savaş ihtimalini düşünmek gerektiğini söylüyor.

        Türkiye ile ilişkilerde Obama'nın Başbakan Erdoğan ile doğru bir dalga boyutu yakaladığına kâni. Her iki taraf açısından da Türkiye çok önemli bir bölgesel oyuncu. Suriye'deki iç savaşa müdahale etmek istemeyen Obama'nın Türkiye'yi Suriye'de herhangi bir tavra zorlamadığına inanıyor. Hatta son iki haftaya damgasını vuran gerginliklerin bugünkü yönetimi rahatsız ettiğini tahmin ediyor.

        Hanlon'un iki aday arasındaki farklar hakkında söyledikleri Romney başkanlığının bir kâbusa dönebileceğini düşündürttü. Romney, savunma harcamalarını kısmak bir yana, deniz kuvvetlerindeki gemi sayısını 350'ye çıkarıp, 10 yılda 2 trilyon dolar harcamak istiyor. İran konusunda İsrail'e yeşil ışık yakabileceğini ama ABD'yi bulaştırmak istemeyeceği kanısında. Suriye konusunda iki adayın da topa girmek istemeyeceklerini, tarafların iç savaşla birbirlerini iyice yemelerini bekleyip, her yıl biraz daha fazla müdahil olup Bosna türü bir çözüme yöneleceklerini düşünüyor.

        Her iki konuk da ABD'nin önümüzdeki 2 yılda asıl iç sorunlara yoğunlaşacağını, bütçe açığı, ekonomik kriz gibi meselelerle uğraşacağına emin. Bir de Türkiye'deki demokrasi sorunlarının Amerikan yönetimlerince pek dert edilmeyeceğini düşünüyorlar.

        Diğer Yazılar