Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        30 kadar devlet ve uluslararası örgüt temsilcisi, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves le Drian’ın inisiyatifi ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katılımıyla, Paris’te toplanıp “kimyasal silahlar” üstüne önemli bir adım attı:

        Kimyasal silah kullananların ve kimyasal silah programı yürütenlerin cezasız kalmaması!

        Ve bugüne kadar tespit edilip ceza alanların özel bir web sitesinden teşhiri!

        BÜTÜN DÜNYA AYNI RENK

        Savaşmayı, silahlanmayı, silahlandırmayı, katliamları sevegelmiş bir dünyada, bunlar tabii ki güzel hareketler.

        Sorun şu ki; dünya haritasını açıp “Kimyasal Silahlara Karşı Anlaşma”yı imzalamış ülkeleri boyadığınızda, bütün dünya aynı renk. Bir tek Mısır, Güney Sudan, Kuzey Kore imzalamamış; ha bir de İsrail imzalamış ama onaylamamış “henüz!”

        Avrupa kimyasal silahlarını imha ettiğini açıklarken, ABD de 2023’e kadar temizleyeceğinin sözünü vermiş!

        Daha iyisi, kimyasal silahlara karşı mücadele örgütü OIAC 2013 Nobel Barış Ödülü sahibi; özellikle Suriye’deki kimyasal silahların imhasında gösterdiği başarı yüzünden.

        Ancak bu son toplantı da, “yine Şam yönetiminin” yahut şöyle diyelim, “Şam yönetiminin yine” kimyasal silah kullandığına dair işaretlerin gölgesinde.

        Geçen yılki tespitler, iç savaş sırasında yönetimin 11 kadar, IŞİD’in 1 kimyasal silah saldırısı olduğu yönündeydi. Kimilerine göre El Nusra da sarin kullanmıştı!

        Ancak Şam yönetiminin kullanımına ilişkin uluslararası araştırmalar hep Rusya blokajına takıldı.

        Aynen, İsrail’in elindeki kimyasal (tabii nükleer ve biyolojik de) silahların (ve Gazze’de beyaz fosfor gibi kullanımlarının) hep ABD’ye takılması gibi.

        KİM ÜRETİP DAĞITIYOR?

        Obama döneminde ABD’nin “kırmızı çizgi” ilan ettiği Suriye’de kimyasal silah kullanımı o çizginin kimyasını da bozmuştu zaten!

        Bu kadar ikiyüzlü bir dünya tabii, orada burada kullanılan ama “herkesin karşı olduğu” kimyasal silahları kimin ürettiğini, dağıttığını da tam ortaya çıkaramıyor.

        Ki belki de bataklıktaki esas meselenin bu olması lazım.

        Bu son girişim belki o yönde de bir adım olabilir; öyle ya “kimyasal silah program ve projesi yürütenlerin de teşhiri”ni öngörüyor. Ama hukuken de tespit edildikçe!

        Nasıl herkese “nükleer baskı” uygulayan ABD, tarihte bugüne kadar bilinen tek (iki tabii) nükleer saldırının, yani atom bombalarının arkasındaki devlet ise...

        Avrupa’nın büyükleri Fransa ve bilhassa Almanya da, tarihteki ilk büyük kimyasal saldırıların ve katliamların, 1. Dünya Savaşı’nda Batı ve Doğu cephelerinde 300 bine yakın insanın sadece kimyasallarla öldürülmesinin sorumlusu.

        En çok, en yoğun, en etkili, en boğucu kullanan Almanlar; ama diğerleri de kullanmamış değil. Bu sadece birinci büyük savaş tabii; ikincinin kimyasalları gaz odalarında duruyor hâlâ!

        Öyle ki, hardal gazının bir kimyasal adı “Iperet” de, 1. Dünya Savaşı’nda üst üste kimyasal saldırılarla binlerce asker ve sivilin yandığı, boğulduğu Ypres şehrinden kalma!

        KÜRESEL İKİYÜZLÜLÜK

        Saddam Irak’ının İran’a karşı kimyasal silah saldırısı teşvik edilir ve beslenirken de, dünyanın büyük çoğunluğu ve büyük devletler kimyasal silahlara karşıydı!

        Aynı “Batı yapımı” silahlar Halepçe’de Kürtleri boğduğunda da, dünya kimyasal silahlara karşı olmakta mutabıktı.

        Tabii ki küresel ikiyüzlülüğün özü şu: Bazı şeyler vahşi, ayıp, insanlık dışı sayılıyor ama hepsinin arkasında yatan, hepsinin özü, yani bir yöntem, baskı, tehdit ve tutku olarak savaşın kendisi... Savaşı, nefreti teşvikin daniskası vb. meseleler orta yerde duruyor!

        Ben de katılıyorum: Kimyasal silah kullananlar artık cezasız kalmasın! Üreten ve dağıtanlar da!

        HESAPLAR DONDURULDU

        Bu arada Fransa dün Suriyeli, Fransız, Lübnan ve Çinli 25 kadar şirketin hesaplarını dondurdu. Gerekçe: Suriye’nin kimyasal silah programını beslemek!

        Diğer Yazılar