Kaddafi'nin parası Fransa'yı sarsıyor!
- PARİS -
YOLSUZLUK ve Mali Suçlar polisleri geldi, eski cumhurbaşkanını gözaltına alıp sorgulanmak üzere götürdü.
Dün sabah Paris. Sarkozy (bir kez daha) gözaltında!
2007 seçimleri, 2012’deki bir gazetecilik olayı, 2013’te başlayan soruşturma, çok sayıda itiraf ve suçlama zinciri sonunda gelinen nokta.
50 MİLYON EURO
Olay neydi? 2007 seçimlerinde, İçişleri Bakanı Sarkozy’nin başkanlık kampanyasında kullanılmak üzere Libya Lideri Kaddafi’nin gönderdiği iddia edilen 50 milyon Euro’luk meblağ! Seçimin 2. turunda Sarkozy yüzde 53 oyla, Sosyalist Parti’den kadın rakibi Segolene Royal’i yenilgiye uğratıp cumhurbaşkanı olmuştu.
Elysee Sarayı’nda ilk konuklarından biri de, Paris’e bedevi çadırı kurdurtan Kaddafi’ydi.
Nasıl ortaya çıktı? 2012’de, internetten yayın yapan bağımsız haber portalı Mediapart, bir Libya belgesine dayanarak “finansman”ı ortaya çıkardı. Sonra da, Lübnan asıllı Fransız işadamı Ziyad Takyeddin’in, 2006’da İçişleri Bakanı olan Sarkozy ile sonradan bakan olacak müsteşarı Gueant’a üç kez bavulla toplam 5 milyon doları elden teslim ettiğine dair “itiraflar” ını yayınladı. Aynı yıl Savcı Serge Tournaire, yine Sarkozy’nin bazı kampanya harcamalarına dair bir dosya açmıştı.
Dosya ne zaman açıldı? İddialar, itiraflar ve bazı kanıtlar üzerine 2013’te “yasadışı Libya finansmanı” dosyası açıldı. Sorgulamalar yapıldı, deliller toplandı. Savcı yine Tournaire’di.
İlk gözaltı nasıl oldu? Skandal içinde skandalla, 2014’te, artık cumhurbaşkanı olmayan Sarkozy’nin, avukatının ve bir hâkimin telefonlarının dinlendiği ortaya çıkarıldı. İktidardaki Sosyalist hükümet sorumluluğu reddetse de, bazı bakanların bilgi sahibi olduğu anlaşıldı. Bu skandaldı ama skandalın ortaya çıkardığı, Sarkozy iktidarı ve bazı yargı mensupları ilişkisi ile Libya meselesinin örtülmeye çalışılması da skandaldı. Sarkozy ilk kez o zaman gözaltına alındı; polis merkezinde asansörde kalması da cabası!
İŞADAMI İTİRAFÇI OLDU
“İtirafçılar” kimlerdi? Bu süreçte Kaddafi çoktan gitmişti. Libya’nın eski askeri istihbarat şefi Sanusi daha 2012 sonlarında iddiaları teyit etti. “Kaddafi’nin kasası” denen Beşir Salih, “Kaddafi bana, Sarkozy’ye para verdiğini söylemişti. Sarkozy reddediyor. Ama ben Kaddafi’ye inanırım” dedi.
Esas “itirafçı” ise bavulcu işadamı Takyeddin oldu zaten. Takyeddin, daha 1990’larda Fransa merkez sağıyla ve devletle içli dışlı olmuş bir silah taciriydi. Fransa’nın özellikle Pakistan’a silah satışlarından anormal komisyon aldığı, Lüksemburg üzerinden akladığı, bu arada dönemin Fransa Maliye Bakanı Sarkozy’nin himayesini gördüğü Lüksemburg yargı kayıtlarına girdi. Sarkozy ekibiyle o günlerde yakındı, aklamaya çalıştığı paralarla eski başbakanlardan (Türkiye kökenli) Balladur’un kampanyasını finanse ettiği de ileri sürülmüştü.
Susturuldu mu? Para trafiği sırasındaki Petrol Bakanı Ganem, Libya’da rejim değişirken Avrupa’ya kaçmıştı. Viyana’da yaşarken 2012’de Tuna’da boğulmuş bulundu. Günlüğü Norveç polisinin eline geçmişti. Onlar da Fransızlara verdi.
SÜREÇTEKİ KİLİT İSİM
Kilit adam kim? Yeni delillerle eski cumhurbaşkanının yine gözaltına alınmasına yol açan süreçte bir kilit isim de, Cezayir kökenli Fransız işadamı (Ahmed) Alexandre Djouhri. Henüz 20’li yaşlarının başındayken bir soygun ve bir cinayet girişiminin aktörü olsa da delil yetersizliğiyle kurtuldu, sonra parladı ve 2006’dan itibaren o da Sarkozy çevresinin demirbaşlarından oldu. Bir başka başbakan, De Villepin’e de çok yakındı. Adı daha sonra Takyeddin’in öldürülmesi planlarına da karışacaktı. Bir başka yakınlığı, yukarıda adı geçen Beşir ileydi. Sarkozy’nin eski eşini yüklü bir para karşılığı boşanmaya ikna edenlerden biri de oydu!
Sarkozy’ye Libya finansmanı dosyası açılınca, 2015’te Djouhri’nin İsviçre’deki evi basıldı ve Fransız polisi ile yargısı yeni deliller buldu. Geçen ocak ayında Londra’da havaalanında yakalanıp tutuklandı ve Fransa’ya iadesi gündemde. Medyada hakkındaki bazı yayınların, “çok etkili” kişilerin devreye girmesiyle önlendiği ortaya çıktı. Yine ortaya çıkan bir şey de, oğlunun Putin’e çok yakın bir ismin kızıyla evli olduğuydu.
İSTİSNASI YOK
“Ağlar” hiçbir ülkeye ve devlete mahsus değil; istisnası da yok gibi. Bu vaka iş dünyası, politikacılar, kara para “ağları” üzerine bir öykü olmakla birlikte, aynı zamanda, bağımsız gazetecilik, bağımsız yargı, hatta St. Tropez’de bisikletle ters yola girince Sarkozy’yi kenara çekebilen bazı polisler üzerine de bir şeyler anlatıyor. Tabii anlattıkları doğruysa!
Sarkozy’nin eşi Carla Bruni aralıkta İstanbul’da konser vermişti; oradan da bileceksiniz.