Hukuka giriş, guguktan çıkış!
1. Hukuka aykırı olarak özgürlüklerinden yoksun bırakıldılar.
2. Tutuklanmalarını gerektirir herhangi bir neden yok.
3. Tutuklama kararının tek nedeni yaptıkları haberler. Başka somut delil yok.
4. Yayınlanan haberler dışında aleyhlerine bir delil yok.
5. Tutuklama kararı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ihlal ediyor.
6. İfade ve basın özgürlüklerini de ihlal ediyor.
7. Kamuoyunda yoğun tartışmalara olan bir olaya ilişkin benzer haberlerin aylar önce yayınlanmış olduğu gözetilmeksizin, tutuklu başvurucular hakkında soruşturma başlatılmasından altı ay geçtikten sonra tutuklama tedbirinin neden gerekli olduğu anlaşılmıyor.
8. Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdik.
9. Tutuklama tedbirinin, haberlerin içeriğinden bağımsız olarak ayrıca ifade ve basın özgürlüklerine bir müdahale oluşturduğu da anlaşıldı.
10. Tutuklama gibi ağır bir tedbir, ifade ve basın özgürlükleri bakımından demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü bir müdahale olarak kabul edilemez.
***
1. Sanıklar 17-25 Aralık operasyonlarıyla ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet iddialarına protesto mahiyetinde görüş ve eleştiriler dile getirmiştir.
2. Ayrıca Soma ve Gezi olayları sırasında gerçekleşen ölümlere atıf yapmışlardır. Mağdur o sırada Başbakandır.
3. Cumhurbaşkanına hakaret suçu TCK’da özel olarak düzenlenmiş ve müeyyidelendirilmişse de… devletin başı olan Cumhurbaşkanının tarafsız ve toplum kesimlerine aynı mesafede olduğunun kabul edildiği, temsil ettiği maddi, manevi değerler açısından bu sıfatı taşıyan kişilerin özel korunması yoluna gidilerek onlara yönelik hakaret suçunun ayrı bir maddede düzenlendiği…
4. Ancak mağdurun Cumhurbaşkanı olduktan sonra bir takım davranış ve sözlerinin toplumun bazı kesimlerinde hala iktidarda bulunan partisinin genel başkanı gibi hareket ettiği, eski partisi ile bağlarını kopartmadığı algısını oluşturduğu…
5. Halen siyasi bir kişilik taşıdığı düşünülerek mevcut olaydaki gibi protestolara konu olduğu…
6. Bahsi geçen sloganları sanıkla birlikte atan ve toplantıya katılan diğer şahıslar hakkında herhangi bir işlem yapılmamasında Anayasa ve eşitlik ilkesi yönünden aykırılık bulunduğu…
7. Sanıkların, atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir!
***
Yukarıdaki ilk madde dizini, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar-Erdem Gül tahliyesindeki Hak İhlali Kararı gerekçesinden.
Sonraki maddeler ise, “ağır sloganlar” atan ve “Cumhurbaşkanına hakaret”ten sanık olan 15 kişi hakkında Yalova’da mahkemenin verdiği beraat kararından.
(Bu kararda ve kanunda “Cumhurbaşkanına hakaret suçu” olarak isnat edilen suçun “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu” olup olmadığı da herhalde ciddi bir tartışma konusu!)
***
Kanunlar, kanun olabilir ama ille hukuk değildir; her devrin kanunları vardır, değişir, değiştirilir. Ama Hukuk ya hukuktur, ya guguktur. Çünkü kökeni Haktır, hakkaniyettir, adalettir!
Şöyle de deyip bitireyim:
Hukuk, bir mücadele alanıdır.
Her insanın hakkı hukuku için mi olacak, bazı insanların veya buyuranların hükmü için mi diye… Asırlar ve asırlardan beri öyledir.