
Bir saat ileri demokrasi!
Dünkü yazıyı bir daha yazabilirim, o kadar yani!
Hani Bartın’da, ilköğretimdeki 14-15 yaşındaki kıza 16 adamın…
İşte o meseleyi özetleyen yargı bildirgesi aklımdan çıkmıyor:
1. Kız zaten geri zekâlı
2. Zaten anası babası ayrı
3. Bu yüzden bir duruma düşmüş!
4. Zaten halk arasında anlaşıldığı şekilde tecavüz sadece bir kere olmuş (Aynen böyle deniyor: Halk arasında anlaşıldığı şekilde tecavüz! Sanki halkın tamamı tecavüzü bir şekil yaşamış gibi!)
5. Gerisi hep rıza, Rıza! Sadece taciz ve cinsel istismar mahiyetinde Maide!
6. O yüzden sadece iki tutuklu, gerisi serbest!
Onlar serbest bırakılınca aileleri de, çoluk çocuk, hele eşleri ne kadar sevinmiştir!
***
Şimdi bir ülkedeki hukuk, küçük bir kıza saldırabilen adamların iktidarını ve itibarını serbest bırakmak için bir kıza “geri zekâlı” diyebiliyorsa…
Siz hiç şaşırmayın…
Pozantı Cezaevi’nden çıktıktan sonra orada olup biten tecavüz, taciz ve cinsel istismarı anlatan çocuğun da tekrar içeri atılmasına ve oradan intihar kıyısına itilmesine!
O yüzden, o Kürtmüş, şu özürlüymüş, beriki Çerkez, öteki Lazmış diye ayırmayın…
Bu merhametsiz dozer, bütün çocukları kolayca ezer!
Bu acımasız teker, hepinizin insanlığını kökünden söker!
***
Nakıs adalet duygusu, mıknatıs olur; kara deliğine onu da çeker, seni de çeker.
Bir ilkokulda küçük bir kızın bedenini, ruhunu da istila eder; bir ilkokulda bir öğretmenin ailesini de paramparça eder.
Belki de bu derin adalet duygusuzluğu yüzünden perişansınızdır siz de, birbirinden ayrı düşmüş eşler.
Öğretmen mesela bankacıyla evlenmiş; biri tayin, biri rehin. Çocuklar perişan. Birleşemiyorlar, bütünleşemiyorlar birlik, beraberlik ve bütünlük ülkesinde. Özel sektörün zaten umurunda değil; devletin hiç değil!
Böyle yüzlerce mektup.
İşsiz öğretmenin feryadına eşsiz öğretmeninki de ekleniyor.
İleri alındıkça saat; sanki geri sarıyor hayat!
***
Fakat o da ne!
Hiç de geriye gitmiyor; al sana ileri bir ilerleme:
Özgür Gündem gazetesi var.
Bundan tam 20 yıl önce de vardı.
O vakit, 30’u muhabir, 76 çalışanı öldürülmüş; gazeteye “Susurluk” bombalarında bir kişi ölmüş, 21 kişi yaralanmış; gazete kapatılmış; bu isimle ancak bir yıl önce yeniden yayınlanmıştı.
Bugün saatler ileri alındı ya…
Artık öldürülen muhabir yok; 12 çalışanı hapiste!
Artık bombalama yok; sadece bir ay kapatıldı; halk arasında anlaşıldığı şekilde, pazar nüshasına el kondu!
Sebep “terör örgütü propagandası”!
O sırada Başbakan Güney Kore’den sesleniyordu:
“Terörle mücadele, uzantılarıyla müzakere”!
***
Bir saat ileri demokrasi bile ne kadar fark ediyor bu memlekette…
Bir de düşünün ki, Başbakan şu anda Kore’de, hepimizden 7 saat ileride!