Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine kastedenin başını ezmezsek bekamızı sağlayamayız. Bayrağımızı indirmeye kalkanın kolunu kanadını kırmazsak şehitlerimize mahcup oluruz. Vatanımızın tek bir karış toprağına dahi göz dikenin gözünü çıkarmak bizim namus borcumuzdur, bunu da böyle bilelim." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "32. Muhtarlar Toplantısı"nda konuşan Erdoğan, bugün hem bölgede hem de Türkiye üzerinde çok sinsi, alçak, kanlı oyunlar oynandığını belirtti.
Erdoğan, üst aklın her gün yeni şeytanlıklarla karşılarına çıktığını, bölgeye yeni nifak tohumları ekmeye ve kanlı gözyaşıyla, iç savaşla, mezhep savaşlarıyla bölgenin geleceğini karartmaya çalıştığını dile getirdi.
Bunun bir güç savaşı ve yarışı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bizim milletimizin güzel bir sözü var. Bizim insanımız 'zor oyunu bozar' der." diye konuştu.
Erdoğan, İstiklal Harbinde ve Çanakkale'de millet olarak en büyük güç olan iman ve inançla zoru göstererek oynanan oyunun bozulduğunu söyledi.
Her ne kadar Misakımilli hedeflerinin tamamına ulaşılamasa da Sevr Anlaşması'nın paçavraya çevrilmesinin başarıldığını vurgulayan Erdoğan, "Bugün de adı konulmamış bir Sevr tehdidiyle karşı karşıyayız. Geçtiğimiz üç yıldır yaşadığımız hemen her hadise bu oyunun bir parçasıdır, sahnesidir. Gezi'de sokaklarda başaramadıklarını emniyet, yargı darbesiyle elde etmek istediler. Orada neticeye ulaşamayınca seçimlere umut bağladılar. O da olmayınca bölücü terör örgütünün çukur eylemleriyle, orada da netice elde edemeyince en nihayet darbeyle sonuca ulaşmaya çalıştılar. Bazıları sanıyor ki tüm bu saldırıların hedefi bizim şahsımızdır, hükümetimizdir, partimizdir. Kesinlikle öyle değil. Mesele bundan ibaret değil." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, ortada daha büyük bir oyun olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Saldırıya uğrayan bizim şahsımızda somutlaştırdıkları büyük Türkiye, yeni Türkiye, özgür ve müreffeh Türkiye mücadelesidir. Buna saldırıyorlar. Şayet geçtiğimiz 14 yılda ekonomide ve demokraside katettiğimiz mesafe olmasaydı bu saldırılara karşı böylesine güçlü bir mücadele veremezdik. Elbette yitirdiğimiz her canla yüreğimiz parçalanıyor. Bununla beraber şu tarihi gerçeği de asla unutmuyoruz, 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Biz, bin yıl önce bu toprakları kendimize vatan yapmaya karar verdiğimizden beri bunun, bu iradenin bedelini ödüyoruz."
"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun şiar edinilmesi gerektiğini söyledi.
80 milyonun tek millet olduğunu ve tek bayrak bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Kimse bize o paçavraları bayrak diye yutturmasın. Bunları asla kabul etmek söz konusu değildir. 780 bin kilometrekareyle bizim tek vatanımız var. Bu vatanda kimse de operasyon düşünmesin. Bedelini ağır öderler ve ağır ödüyorlar." dedi.
"Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok." diyen Erdoğan, bunun böyle bilinmesi gerektiğinin altını çizdi.
- "Bu bayrağın altında doğduk, inşallah onun dibinde öleceğiz"
Bu dört temel direğin sağlam tutulmaması halinde gök kubbenin başlarına yıkılacağını aktaran Erdoğan, "Eğer bunların herhangi birinden taviz verirsek bizi buralarda bir gün bile yaşatmazlar. Size ve sizin şahsınızda bu ülkenin 80 milyon vatandaşının her bir ferdine soruyorum, bizim bu topraklardan başka gidecek vatanımız var mı? Şahsen benim yok, kimsenin de olduğunu sanmıyorum." diye konuştu.
Arif Nihat Asya'nın "Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı. Barışın güvercini, savaşın kartalı. Yüksek yerlerde açan çiçeğim. Senin altında doğdum. Senin dibinde öleceğim." dizelerini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de işte bu bayrağın altında doğduk, inşallah onun dibinde öleceğiz. Bizi bayrağımızdan, ezanımızdan, vatanımızdan, devletimizden etmek isteyenlere canımız pahasına geçit vermeyeceğiz. Milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine kastedenin başını ezmezsek bekamızı sağlayamayız. Bayrağımızı indirmeye kalkanın kolunu, kanadını kırmazsak şehitlerimize mahcup oluruz. Vatanımızın tek bir karış toprağına dahi gözünü dikenin gözünü çıkarmak bizim namus borcumuzdur, bunu da böyle bilelim. Öyle tweetlerle bizlere yollama yapanlar bilsinler ki, bunun bedelini her an ödeyeceklerdir.
Devletimizi yıkmaya çalışanları ezip geçmek, Cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilen 2 bin 200 yıllık devlet geçmişimizin bize yüklediği tarihi bir mesuliyettir. Şayet bunları yapmazsak, başımıza neler geleceğini görmek için şöyle bir kafamızı kaldırıp çevremize bakmamız yeterlidir. Ülkemizi viraneye çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, daha pek çok yerde bunu yaptılar ama bize yapamayacaklar. Yıkıntıların arasında, kucağımızda çocuklarımızın, sevdiklerimizin cansız bedenleriyle, çaresizce ağlamamızı bekleyenlere, o günleri göstermeyeceğiz."
-"Akdeniz'in karanlık sularında boğulmayacağız
En son Halep'te bunun yapıldığını anımsatan Erdoğan, Türkiye'deki hiçbir şehirde bunun başarılamayacağını, başarmaya çalışanların yerle yeksan olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ülkemizi terk etmek zorunda kalıp, Akdeniz'in karanlık sularında boğulmayacağız. Avrupa'da veya başka bir yerde kapıları yüzümüze kapanan sınır boylarında insanlık dışı muamelelere maruz kalan bir topluluk haline asla gelmeyeceğiz. Bu acıların hiçbir yerde yaşanmaması için de elimizden geleni yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Birileri çıkar, sömürgecilik, petrol, güç mücadelesi, iktidarda kalma adına insanlığını kaybetmiş olabilir, biz kaybetmeyeceğiz. Biz biliyoruz ki yaratılmışların en şereflisi insandır. Birilerinin vicdanı sükut etmiş olabilir, biz vicdanımızın sesini dinlemeye devam edeceğiz."
(Sürecek)
Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.