Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 10 Kasım için kaleme alınmış şair ve âşıkların Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ağıtları

        Türkiye Cumhuriyeti'nin kurcusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatı sadece ülkeyi değil dünyayı derinden etkiledi. Atatürk'ün ölümüne ilişkin yazılan çizilenler, kitaplar ve şiirler devasa bir literatürü oluşturdu. Şair ve âşıkların kaleme aldıkları 'Ağıt' başlıklı şiirleri de bir başka külliyatı oluşturdu.

        10 Kasım'da modern Türk edebiyatının şairleri ile halk edebiyatı âşıkların 'Ağıt' başlıklı şiirlerinden derlediğimiz bir demeti sunmak istedik.

        İşte onlardan sadece birkaçı:

        BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR (Yücel 1938-46)

        AĞIT

        Yok gayri bizlere uyku dünek vay

        Kime bel bağlayak kime dönek vay

        Vay amansız ecel alçak felek vay

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağyasın gayrı

        Ağla gözüm ağla yaşlar dil olsun

        Kurumuş dereler baştan sel olsun

        Çiçek kara açsın çayır kül olsun

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        En büyük en güzel en yiğit kayıp

        Dereler denizler çağlar ağlayıp

        Rabbim de gözyaşı dökmezse ayıp

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        Her gittiği yerde o şan verirdi

        Aslan bakışını görse erirdi

        Kaşları yeleden nişan verirdi

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        Bakışları şimşek gibi çakardı

        Yarını görürdü düne bakardı

        Kürsüye çıktı mı, arşa çıkardı

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        REKLAM

        Her belâyı önler arda atardı

        Dermandı her dalda hemen yeterdi

        Babamızdı elimizden tutardı

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        Kaybını yıldızlar bile bileler

        Kırıla kanatlar sola yeleler

        Kurt kuş duyup cenazene geleler

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        Millet Atan gitti başın sağ olsun

        Ölümü devr açsın yeni çağ olsun

        Dağlar birer birer yanar dağ olsun

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        Gitti her ocağın söndü alevi

        Yeryüzü dediğin bir ölü evi

        Cihan türbe olsa almaz o devi

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        Dönmüş denizler gözyaşı taşına

        Dünya ortak çıkmış Türk'ün yasına

        Her evden bir ölü çıkmışcasına

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        REKLAM

        Gökler ağıtlardan titriyor kat kat

        Düştü üstümüze gerilen kanat

        Onsuz dünya yarım, insanlık sakat

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        O hep dolu tuttu boş atmadıydı

        Söz verince yaptı aldatmadıydı

        On beş yıl tek burun kanatmadıydı

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        Bizdendi sevinci bizdendi derdi

        Biz uyurduk o bizleri beklerdi

        Uyudu nöbeti bizlere verdi

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        Kuru yapraklara benzedik bu güz

        Her göz kan içinde sapsarı her yüz

        Milyonlarız bir babadan öksüzüz

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        Gök düşsün toprağa toza belensin

        Mezarına gece yıldız elensin

        Şehitler doğrulsun nöbet dolansın

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        Dünya hem kahr olur hem onu gömer

        Yıldızlar kandildir semalar kemer

        Sus boğulayazdın sus Aşık Ömer

        Türklük yüreğini dağlasın gayrı

        Cihan da bizimle ağlasın gayrı

        REKLAM

        M.SAMİ AŞAR (Varlık 1967-465)

        AKDENİZ GÖZLÜME AĞIT

        Kalleş bir sonbahar sabahı

        Saat dokuzu beş geçiyordu

        Milyonlarca yürek paramparça

        Gözpınarlarımızda nokta nokta sitem

        Bir acı yamanıyordu beynimize

        Akdeniz mavisinden

        Saat dokuzu beş geçiyordu

        Bir yağmur yağıyordu anlatamam

        Bir anı oluyordu Mustafa Kelam

        Altın sarısından

        TEOMAN KARAHUN Atatürk Şiirleri Antolojisi/Varlık Yayınları-Muzaffer Raşit 1958

        AĞIT

        Sana öyle bir ağıt yakam ki Ata'm

        Bütün varlığımla seni yaşatam.

        Sana öyle bir ağıt yakam ki Ata'm

        Bir milletin cümle hüznünü içine katam.

        Sana öyle bir ağıt yakam ki Ata'm

        Duygu duygu, mısra mısra seni anlatam.

        Elimden düşüyor kalim

        Ağıt yakamam

        REKLAM

        TURGUT UYAR (Atatürk Şiirleri, TDK, Behçet Necatigil s. 148-149)

        GAZİ PAŞA'YA AĞIT

        -Sana ağıt değil, destan yaraşır.-

        Bütün rüzgârlar beni bulmalı şimdi

        Şimalden, cenuptan; garptan ve şarktan

        Artık süvariler başka seslerle yarışsın.

        Bir dağ taşıyorum omuzlarımda,

        Haşre dek götüreceğim koşaraktan.

        Yiğit Paşam, şanlı Paşam, genç Paşam,

        Hasretine dayanması güç Paşam.

        Bir çelimsiz ışık dolanır gökyüzünü,

        Bulutlar bir beyazdan ürkek, bir siyahtan kavi

        Sönmeli bütün ateşleri yeryüzünün.

        Uyanılmaz uykulara vardı Paşam

        Nefesi daha serin, bakışı daha az mavi.

        Hep Paşamın türküsünü söyleyin,

        Söyleyin de garip gönlüm eğleyin.

        Artık bir güz başlamış, ölümsüz,

        Vatan dağlarında çiçekler solmuş.

        Bir dalga ebedî seferine başlamış açık denizlerde

        Cigarası sönmüş, saati durmuş;

        Paşama bir hâl olmuş.

        REKLAM

        Paşam atlarına binemez artık,

        Kuş uçmuş dalına konamaz artık.

        Otuz yıl mukaddem kıraç bozkırlarda

        Düşüncelerim büyük ve tozlu günlere karışır.

        Bir alınıp bir verilen tepelerin ardında

        Erkekçe emirlerin peşisıra Paşam,

        Bir o yana, bir bu yana dolaşır.

        Anlı şanlı, yiğit Paşam, genç Paşam;

        Sana ağıt değil, destan yaraşır.

        Kurtulsun dört yönün sıkıntısından bakışlarım;

        Karalar karalansın, allar allansın.

        Muhteşem tak-ı zaferlerin altından

        Yedi düvele zafernâmeler yollansın.

        Kurtardığın haysiyetin ender yeşilinden,

        Bir şahin üstümüzde yüzyıllarla dolansın.

        Su dursun; dağ uyansın, efendiler,

        Bu gelen Paşamdır, selâmlansın!

        Çocuk idim bilemedim kadrini

        Şimdi ben ağlamayım da kimler ağlasın!

        ORHAN ŞAİK GÖKYAY (Türk Dili 1966-182)

        AĞIT - DESTAN

        Bir ağıt söyleyeyim, dağlar dilinden

        Dumlu'dan Ağrı'ya ün gitsin gelsin!...

        Destanlar duyulsun tarih yolundan,

        O günden dünlere şan gitsin gelsin...

        Çekin küheylanın atlasın binsin,

        Al yelelerinde yankılar dönsün.

        Afyon'dan İzmir'e ordular insin.

        Süngü uçlarından can gitsin gelsin...

        Neymiş yarım?! Sancak çekilsin uca,

        Şılasın göklerde yüceden yüce

        Sormak lüzum değil, halimiz nice?

        Yanan yüreklerden kan gitsin gelsin...

        Sen ey yayda bir ok gibi kurulu!

        Bir ok değdi, düştün yere yaralı!

        Dört yanında ak mermerler örülü,

        Sars devir bunları, sin gitsin gelsin...

        Gökyay'ım neylesin ıssız çağlarda!

        Bir ağlar bir güler, durmaz kararda,

        Bir başka dağ gibi sen dur dağlarda,

        Akşamdan sabaha gün gitsin gelsin...

        REKLAM

        GÜLTEKİN KÖKTÜRK SUVARLI (Şiirlerde Atatürk Cilt: 1 Aydın Su, 1964)

        AĞIT

        Dağlara soralım dağlara

        Nasıl eriyor içinden

        asıl ses vermez susar

        Kara tepeler derinden

        Ağaçlara soralım ağaçlara

        Yeşil yapraklarından utanmış

        Canevinde yüce hıçkırıklar

        Tepeden tırnağa sararmış

        Kuşlara soralım kuşlara

        Dolamış diline acı türküleri

        N'etsin bu dünyada

        Küçülmüş küçülmüş gözleri

        çiçeklere soralım çiçeklere

        Büyümüş düşüncesi yastan

        Kokular vermek için Atatürk'e

        Açılmış bir beyazdan bir aldan

        Göklere soralım göklere

        Durgun maviliğine karşı

        Bir şey der usulcadan

        Ellerini uzatmış yere

        İnsanlara soralım insanlara

        Bir durgun halleri bin ağlamaklı

        ATATÜRK diye düştüm yollara

        N'etmeli n'eylemeli ne yapmalı

        REKLAM

        M.SUNULLAHN ARISOY (Atatürk'ü Anmak, Muzaffer Yüzbaşıoğlu 1971)

        MUSTAFA KEMAL TÜRKÜSÜ'NDEN

        IV. HEM ÖVGÜ-HEM AĞIT

        Sen küçücüktün bacım, minicik;

        Gözlerini masmavi dünyaya bilmeden bakardı,

        Ben de gencecik bir delikanlıydım;

        Okulum Dolmabahçeye'ye karşı...

        Şimdi kitaplardan okuyup sevdiğim adam;

        Bir Mustafa Kemal vardı.

        Hani her insan ölür ya, günü gelince,

        Mustafa Kemal'in daha gelmemişti günü,

        Gelmemişti lâkin, ölüm komadı, bırakmadı yakasını

        Bir Kısım sabahı, alıp götürdü

        Sen küçücüktün bacım, minicik;

        Nasılbereetli yağmur gibi yağdı

        Milyonlar, ömürlerinde ilk defa

        Namusuyla ağladı, bilmezsin.

        Gayri bizler için yalnız karanlık vardı,

        Gayri gökyüzü küçücüktü,

        Dünya dar...

        Hepimiz boşlukta gibiydik

        Yetimdik

        Çaresizdik

        REKLAM

        Sen küçücüktün basım,minicik

        Küçücük, miniciktin ama

        O dudukların büzülüvermişti, ağlamadan yana;

        Ellerin, ellerin anlaşılmaz bir telaşla.

        Artık masmavi değildi dünya,

        Artık umutlu değildi yaşamak,

        Benimle hüznü paylaşıyordu;

        Masum ve merdâne....

        Bütün denizler, bütün kuşlar,bütün ovalar,bütün dığlar

        "Erkân ağlar, usul ağlar, yol ağlar"

        "Ah'ınan", Of'unan" değiş işimiz

        Ama yine de yanar yüreğimiz kor-ateşte...

        Mustafa Kemal'in fikriyle hürüz,

        Fikriyle bahtiyar...

        Doğu'da en mutlu kader bizim.

        Geniş yurt ufuklarında alabildiğine bir beyazılk

        Mustafa Kemal'den

        Yönümüz kesin, hep Batı'ya

        Senden

        İçimizde bir sonsuz aydınlık

        Mustafa Kemal'in getirdiği

        Bir karanlığa düşmeye görelim

        Pırıl-pırıl bir şevk, önümüzde, işimizde

        Mustafa Kemal'in...

        Her şeyinle vasın, fikrin ve ülkünle

        Bir acımız var ki, gözlerine sesine hasretimizden

        O da sensin ölümüon alıp yitirdiği...

        Yüreğimizde bir kor ateştir yanar.

        "Gülşen ağlar, bülbül ağlar, gül ağlar."

        REKLAM

        İSMAİL ALİ SARAR

        Atatürk İçin Bütün Şiirler

        B. Süha Ediboğlu-Faruk Çağlayan 1964

        AĞIT

        Fotoğrafların yurdumun bütün baş köşelerinde asılı

        Çerçevelerden bakışların anlamlı.

        Düşüncelerin gönüllerimizde basılı

        Altlarında GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA

        Tek söyleyişle

        ATATÜRK yazılı...

        Köylerden kentlere, kentlerden ıssız köylere kadar

        Dairelerde, salonlarda hep sen!

        Eserin, sözlerin

        Aradan yirmi yıl geçtiği halde

        Hâlâ yeni, hâlâ taptaze

        Yaşamak bağışlayan bir rüzgâr

        Üstlerinden esen...

        Bu resimde Kocatepe'desin!

        Sağ elin dudaklarında

        Düşünceli

        O an İzmir'i görmedesin!

        Zaferkarşısında belli.

        Bu resimde uykudasın cephede!

        Toprak altında yatak, gök üstünde yorgan

        Sonra, sonra ardında bütün ulusça vatan

        Bu resimde Mecliste

        Tarihi nutkunu söylüyorsun

        Bu resimde

        Cumhuriyetin onuncu yılı

        Onu gençliğe emanet ediyorsun

        Her gün yurdumu seyrediyorsun

        Büyük meydanlardan

        Samsun'dan, Ankara'dan İzmir'den İstanbul'dan

        Sana açmış kanatlarını bir kuş misali

        ATATÜRK

        Bütün ulus, bütün vatan!...

        REKLAM

        AŞIKLARDAN AĞITLAR

        AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

        ATATÜRK'E AĞIT

        Ağlayalım Atatürk'e

        Bütün dünya kan ağladı

        Başbuğ olmuştu mülke

        Geldi ecel can ağladı

        Şüphesiz bu dünya fani

        Tanrı'nın aslanı hani

        İnsi cinsi cem'i mahluk

        Hepsi birden ağladı

        Doğu batı cenup şimal

        Aman tanrım bu nasıl hal

        Atatürk'e erdi zeval

        Amir memur altın kürsü

        Yas çekip mebsan* ağladı

        İskender-i Zülkarneyin

        Çalışmadı bunca leğin

        Her millet Atatürk deyin

        Cemiyet-i akvam ağladı

        Atatürk'ün eserleri

        Söylenecek bundan geri

        Bütün dünyanın her yeri

        Ah çekti vatan ağladı

        Fabrikalar icat etti

        Atalığın ispat etti

        Varlığın Türk'e terk etti

        Döndü çark devran ağladı

        Bu ne kuvvet bu ne kudret

        Vardı bunda bir hikmet

        Bütün Türkler İnönü İsmet

        Gözlerinden kan ağladı

        REKLAM

        Tren hattı tayyareler

        Türkler giydi hep karalar

        Semerkand'ı Buhara'lar

        İşitti her yan ağladı

        Siz sağ olun Türk gençleri

        Çalışanlar kalmaz geri

        Mareşal Fevzi'nin askerleri

        Ordular teğmen ağladı

        Zannetme ağlayan gülmez

        Aslan yatağı boş kalmaz

        Yalınız gidenler gelmez

        Felek-el mevt'in elinden

        Her gelen insan ağladı

        Uzatma Veysel bu sözü

        Dayanmaz herkesin özü

        Koruyalım yurdumuzu

        Dost değil düşman ağladı

        ÂŞIK KETMER ALİ

        ATATÜRK'E AĞIT

        Ey koca dahi ey ulu önder

        Matemin ile cihan ağladı

        Vefatın herkese verdi keder

        Firkatinle cümle can ağladı

        Herkesin gözünden yaşlar aktı

        Ziyam senin ciğerler yaktı

        Bütün kainat sana aşıktı

        Göklerde huri cenan ağladı

        Senin sevginle dolu gönüller

        Medhin çekerler her dem bülbüller

        Şevk-ü şadınla açardı güller

        Hazan erdi gülistan ağladı

        REKLAM

        Çizdiğim yolda biz olduk revan

        Senin dehandı bu devlete şan

        Yüce namınla doldu bu cihan

        Tarih yazıp hameran ağladı

        Türk milleti ölmüştü can verdin

        Uyuşmuş damarlara kan verdin

        Bütün cihana nam-ü şan verdin

        Gün küsuf oldu cihan ağladı

        Gittin bu alemden ey vefadar

        Gökçe bir devlet kıldın yadigar

        Türklük seninle eyler iftihar

        Kamilen millet hep kan ağladı

        Ey Kemter Ali sen bırak lafı

        Yazmakla bitmez Atam evsafı

        Onun yolundan gitsin ahlafı

        Ona hep birden ekvan ağladı

        ŞAVŞATLI ÂŞIK BİLAL

        AĞIT

        Bizden yüz çevirdi kahraman gazi

        Bir ud saldı şirin cana ağlarım

        Nasıl yetim koydu tez zamanda bizi

        Ateş aldım yana yana ağlarım

        Eynimden dökerim yeşili alı

        Göğ giyip yas tutar beklerim yolu

        Hakkın kahramanı cihanın gülü

        Dünyadan el çekti ona ağlarım

        Bilâl der hulusun tekmilidir vallah

        Geri kalanları sağ etsin Allah

        Cihangir olmuştuk elhamdülüllah

        Yetişmedi bu devrana ağlarım

        REKLAM

        ÂŞIK HAZIM DEMİRCİ

        ATA'YA AĞIT

        Sendin hürriyetin batmak güneşi

        Velâkin mühletin doldu Atamız

        Böyledir Mevlâ'nın acayip işi

        Verdiğini geri aldı Atamız

        On Kasım'ın adı karagün kondu

        Bir yıldız kayboldu bir güneş söndü

        O gün bayrağımız yarıya indi

        Al rengi acıyla soldu Atamız

        Dost düşman üzüldü ciğer dağlandı

        Mâtemler tutuldu kara bağlandı

        Dönmez yola gidişine ağlandı

        Kız gelin saçın yoldu Atamız

        Semadan yıldızlar yere döküldü

        Yerler kan ağladı dağlar söküldü

        Ankara'ya Anıt-Kabir dikildi

        Makberin nur ile doldu Atamız

        Hazım Demirci'yim dilim duada

        Şahin uçtu yavruları yuvada

        Yerdde insanoğlu melek havada

        Saf tutup cenazen kıldı Atamız

        REKLAM

        ÂŞIK HALİLİ

        ATATÜRK'E AĞIT

        Dinlen Türkiye'nin temeli çöktü

        Derununda derdi olan ağlasın

        Aşkıyla bizlere yaralar açtı

        Ah edip gözlerim al kan ağlasın

        Bindokuzyüz otuz sekiz senesi

        Yine arttı bu derdimin yarası

        Lokman Hekim gelse yoktur çaresi

        İstanbul, Edirne, İzmir ağlasın

        Derdimi söylerim dinleyin telden

        Bu ölüm Allahın emri ne gelir elden

        Bunca adam geldi yedi düvelden

        Bu dem Çin, Japonya, Rusya ağlasın

        Bir tomurcuk gülü idin Sivas'ın

        Seyrederdin Erzurum'un yaylasın

        İngiltere, Mısır çektiler yasın

        Arabistan, Suriye, Acem ağlasın

        Cenazene geldi evvel Almanya

        Atam'a kan ağlıyor bütün dünya

        Sana can verirdi Adana, Konya

        Kalbi matem tutan merdan ağlasın

        Türkiye üstüne nur gibi doğdun

        Bunca savaşlarda düşmanı boğdun

        Dünyada emsalsiz menendi yoğdun

        Gökte melek yerde insan ağlasın

        REKLAM

        Âşık Halil ağlamanın zamanı

        Bizler göremedik o adil kânı

        Ankara şehrinde hûblar civanı

        Kara giyip cümle âlem ağlasın

        AŞIK HAYDAR

        AĞIT

        Gelin ağlaşalım baylar bayanlar,

        Bizi var eyleyen Atamız göçtü

        Bütün kan ağlıyor gençler hubanlar

        Sanki Türkiye'nin temeli göçtü

        Ne çare emretmiş yaradan Huda

        İmkân var mı Türkler bunu unuttu

        Ay tutuldu güneş girdi buluta

        Bizi karanlıkta koydu da göçtü

        dediler Atatürk çok ağır hasta

        Dağlar inleşir işlemez posta

        Ankara, İstanbul hep kara yasta

        Bizi kara yasta koydu da göçtü

        Yaşattın vatanı vermedin zahmet

        Encamı türbende bekleriz nöbet

        Eserin gitmezmi ta ililebet

        Vatan temelini kurdu da göçtü

        Âşık Haydar der ki bakın sözüme

        Ah ettikçe kan doluyor gözüme

        Kara ördün heykelinin yüzüne

        Bizi böyle yetim bırakıp gitti

        REKLAM

        ÇOBAN SÜLEYMAN KAYA

        ATATÜRK'E AĞIT

        Tarih dokuzyüz otuzsekiz koyuldu

        Atatürk'ün kara haberi duyuldu

        Bütün millet Ankara'ya buyurdu

        Gece gündüz ağlamanın zamanı

        Karaları bağlamanın zamanı

        İstanbul'da tatlı canın aldılar

        Ağlaşarak Ankara'ya saldılar

        Orduların kara yasta kaldılar

        Gece gündüz ağlamanın zamanı

        Karaları bağlamanın zamanı

        Her tarafın doktorları geldiler

        Nazik tenin makas ile deldiler

        Şanlı vatan öksüz kaldı bildiler

        Gece gündüz ağlamanın zamanı

        Karaları bağlamanın zamanı

        Cesedine altın gümüş kazsınlar

        Her şehire heykelini yapsınlar

        Fevzi Paşa yas topunu atsınlar

        Gece gündüz ağlamanın zamanı

        Karaları bağlamanın zamanı

        Ramazan ayında Perşembe günü

        Göklere dayandı ağıtın ünü

        Ölüp duymasaydım ah öldüğünü

        REKLAM

        Gece gündüz ağlamanın zamanı

        Karaları bağlamanın zamanı

        Biçare Süleyman ağlamaz boşa

        Şanlı Cumhuriyet sen binler yaşa

        Başkumandan öldü ünlü İsmet Paşa

        Gece gündüz ağlamanın zamanı

        Karaları bağlamanın zamanı

        KERKÜKLÜ HİCRİ DEDE

        ATATÜRK İÇİN YAS

        Dün radyodan bir boğanak ses geliyordu

        Her sayhada tesiri ciğerler deliyordu

        Verdim kulağım çalmadadı yas ile artar

        Çaldıkça hazinane yürek yarası artar

        İçten göğe ahlarla baharlar doğuyordu

        Gözler bulut olmuştu: ne yağmur yağıyordu

        Sordum, dediler, öldü bu ses Ankara'dandır

        Kaynaşmada şimşekle hazeldar yaradandır

        Derler, Atatürk öldü, gelir sayha bu yüzden

        Her şahısta kan yaş dökülür her iki gözden

        Ey Türk ulusu ağala, Ata'n gitti cihandan

        Dolsa yeri yer gözlerimiz dopdolu kandan

        Ziruh değil, dağ dahi öz bağrını dağlar

        Belki Çalabın şehid kudsiyyeti ağar

        REKLAM

        Her biri kere derdi bu sözü Tanrı'ya tekrar

        Biz batsak eğer âleme kâfi bu ışık var

        Burcunda küsuf etti güneş, müddeti bitti

        Her Şark ilini öksüz eden bir Ata gitti.

        Gaybeyledi Şark özge helâskar ricali

        Simayı dehadan kocaman ruhlu Kemale

        Garmın dahi en sevgil imehtabı müniri

        Şark illerin aşlıca gamharü zahiri

        Lakin bu keder yeryüzünün kalbini yardı

        Yıldızların üstündeki âlem kara sardı

        Ay yandı, güneş söndü, sema yıldızı soldu

        Mahşer mi, miat mı bugün vah neler oldu

        Tesiri bunun hep kürei arza yetişti

        Sanki bu küre devreye gelmez, daha düştü

        Mümkün mü ulus ağlamasın can kafesinde

        Millet tedi, millet dedi ta son nefesinde

        Arzeyle o doktora çabuk gitmeye zinhar

        Muhtacı ilac olmuş olanlar daha çok var

        Bülbül ötüyor, çırpınıyor soldu çiçekler

        Lak işte seherdir uyuma il seni bekler

        Bayram günüdür kutluluyor bak seni züvvar

        Dur sen de kutlula en sevgili salâr

        REKLAM

        Ağ yüzde karanlıkta serilmiş saçı kaldır

        Çıksın güneşin, illeri aydınığa saldır

        Ey şanlı kocak Türk ocağından kalan arslan

        Hep ülke senin kudretinin seyrine hayran

        Üstadı tabiat seni tek sevdi doğrusu

        toprağını en ruhu mukaddesle yoğurdu

        Lakin seni beklerdi o günden ki bu hilkat

        Geç geldin ise p ek çabuk gittin yine rihlet

        Gittin, fakat en parlak olan ay gibi akdın

        Bitmez bu cihan kalbine bir yara bırakdın

        Yordamlı, hilal kaşlı, yiğit yıldırım oğlan

        En güçlü onurlu Atatürk, özge yavuz han

        Acuna senin gülbedenin yerleşmezken

        Olsun mu bu dar türbe acep cismine medfen

        Tabutun gök âlemi sıtında getirsin

        En şanlı emanettir anı hakka yitirsin

        Ağ yüzle bugün Tanrına mihman olacaksın

        Sen kürsii kudside makamın bulacaksın

        Türkü yaratan, milleti yoktan var eden

        Olsun bu sezavari adem ey Dede, heyhat...

        Ki der, Atatürk öldü, ona inanma kanma

        Binler yaşar, ancak diridir, sen öldü sanma

        REKLAM

        Ölmez Atatürk, ölmeyen aşar komuşdur

        Milletler için Tanrı'dan ilham okumuştur

        Ölmez Atatürk, ölmeyecek, ölmeyecektir

        Azminden onun Türklük ebed dönmeyecektir

        Ey sevgili bilgiçlerimizle uslu ozanlar

        Ey sin daşı altında yatan kutlu yazanlar

        Ey ruhu Kemal ile Ziya, Hamid ile Ekrem

        Matem tutunuz önce sonra kutlayın hem

        İsmet İnönü eyledi arş üzre tecelli

        Geldi Ata'nın kardeşi can buldu teselli

        Vardı İnönünü gün önüne durdu beraber

        Taptı ulu Türk oğluna imanla erenler

        Müstakbel içün mucizeden hutbe buyurdu

        Bir kat daha parlattıracak şanla bu yurdu

        Ey Türk ulusu kutlulanın siz yine tekrar

        Hiç batmayacak, batmayacak sizde güneş var.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Haberi Hazırlayan: Mehmet Şimşek
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ