6 Şubat’ın 2. yılında Hatay devasa bir şantiye şehri görünümünde

Kahramanmaraş depremlerinin vurduğu Hatay, en çok zarar gören, kayıp veren şehir oldu. Depremlerde yitirdiğimiz 53 bin vatandaşımızın 24 bini Hatay’daydı. Özellikle Antakya… Hatay’ın kalbi Antakya yerle bir oldu. Neredeyse sağlam bir yapı kalmadı. Nereye baksanız tarih fışkıran Antakya, enkaz şehre döndü.

Sadece yüzlerce, binlerce yıllık yapılar yıkılmadı Antakya’da, Hatay’ın tam ortasından geçen Asi Nehri’nin kenarında yükselen o lüks konutlar, rezidanslar da yıkıldı. Antakya’da neden böylesine büyük bir yıkımın olduğunu bilim insanları 2 yıldır anlatıyor. Antakya, zemini yapılaşmaya hiç uygun olmayan bir yer, aynı şekilde o lüks rezidansların yerle yeksan olduğu Asi Nehri kıyısı da. Ancak yıllar yılı zemin düşünülmeden yapılaşma devam etmiş, üstelik çarpık bir şekilde. Sonuç çok büyük bir trajedi.

2. yılda, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın ardından Hatay’dayım. Hatay’ı neredeyse bir Hataylı kadar iyi bilen biri olarak artık Hatay’ı, Antakya’yı tanıyamıyorum. Hangi sokaktayım, neredeyim bilemiyorum. Artık ne Hatay’a gider gitmez soluğu aldığım künefeci var ne her gittiğimde mutlaka kaldığım tarihi otel. Alabildiğine bir boşluk, henüz enkazı kaldırılamamış tarihi yapılar…

1400 YILLIK MİRAS

Enkazı kaldırılan tarihi binalarda restorasyon ve ihya çalışmaları başlamış fakat hukuki prosedürler de enkaz kaldırmayı uzatıyor. Çarşıda bir yandan da prefabrik binalarda alışveriş devam ediyor.

Antakya’nın en büyük değeri Habibi Neccar Camii’nde de restoran sürüyor. Antakya’nın 638 yılında Müslüman Arapların eline geçtiği dönemde inşa edilmiş Habibi Neccar Camii. Bugünkü Türkiye sınırları içinde inşa edilen ilk cami olduğu kabul edilir. Tarihte ilk aydınlatılan Kurtuluş Caddesi'ndeki cami Hz. İsa’nın havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren bir Antakyalı'nın adını taşır. 6 Şubat’ta bu eşsiz kültürel mirasımız da yerle bir olmuştu. Habibi Neccar, şimdi yeniden yükseliyor...

ANTAKYA AÇIKHAVA MÜZESİ