Ailesini katletmişti! Oğlunun intihar nedeni ortaya çıktı!
Adana ve Mersin'in Tarsus ilçesinde, ailesinden 5 kişiyi öldüren polis memuru Mehmet Tehçi'nin oğlu 15 yaşındaki Ökkeş Berk geçen yıl intihar etmişti. Gencin neden hayatına son verdiğinin nedeni belli oldu. Mehmet Tehçi'nin aile katliamının perde arkasında oğlunun hayatına kıyması olduğu iddia edilmişti
Mersin’in Tarsus ilçesinde, devriye ekiplerinde görevli 19 yıllık polis memuru Mehmet Tehçi (44), dün önce eşi Ferdana Tehçi’yi (37) evinde boğarak öldürmüştü.
AİLE KATLİAMI YAPMIŞTI
İHA'daki habere göre ardından Adana’ya gelerek kayınbabası Yusuf (66), kaynanası Hüsne (61) ve eşinin halası Semiha Tehçi’yi (51) bıçaklayarak öldürdü. Daha sonra da etüt merkezinde matematik öğretmeni olan Fatih İsmail Tehçi’yi tabanca ile vurarak öldürmüş ormanlık alana atmıştı.
OĞLU GEÇEN YIL HAYATINA KIYMIŞTI
Tehçi’nin 3 çocuğu olduğu, bunlarda 15 yaşındaki Ökkeş Berk Teçhi’nin 2024 yılı Ağustos ayında Mersin’in Tarsus ilçesinde babasının beylik tabancasıyla intihar ettiği öğrenildi.
ARKADAŞINI KAYBEDİP BUNALIMA GİRMİŞ
Çocuğun çok yakın bir erkek arkadaşının hayatını kaybettiği, bu nedenle bunalıma girip psikolojisinin bozulduğu ve hayatına son verdiği öne sürüldü.
EŞİNİ O ODADA BOĞMUŞ
Polis memuru Tehçi’nin karısını dün sabah oğlunun intihar ettiği odada öldürdüğü öğrenildi. Tehçi’nin karısını boğarak öldürürken neden oğlunun intihar ettiği odayı seçtiği polis tarafından da araştırılıyor.
Mehmet Tehçi'nin aile katliamının perde arkasında oğlunun hayatına kıyması olduğu iddia edilmişti.
CENAZELER OSMANİYE'DE DEFNEDİLDİ
AA'da yer alan habere göre Adana Adli Tıp Kurumu'ndan yakınları tarafından alınan Ferdane (37), Fatih İsmail, Yusuf (63), Hüsne (61) ve Semiha Tehçi'nin (53) cenazeleri, Osmaniye'de, merkeze bağlı Tehçi köyüne getirildi. Helallik alınmasının ardından köy mezarlığına götürülen cenazeler, kılınan namazların ardından yan yana toprağa verildi.
İKİ ÇOCUK DEVLET KORUMASINDA
Cinayet zanlısı Mehmet Tehçi ve öldürdüğü eşi Ferdane Tehçi'nin 4 ve 9 yaşındaki çocukları, olayın ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca devlet himayesine alınmıştı.
