Akarsu nedir? Coğrafya akarsular dersi hakkında her şey
Akarsu, yeryüzünde suların bir yerde birleşerek akmasıyla oluşan sulardır. Akarsular boyutlarına göre büyükten küçüğe doğru değişik adlar almaktadır. Bu adlardan en bilindikleri dere, çay ve ırmaktır. İşte coğrafya akarsular dersi hakkında her şey
Akarsu; yüzeydeki suların bir yatak içerisinde toplanarak akmasıyla oluşan sulardır. Akarsuyun doğduğu yere; akarsu kaynağı, döküldüğü yere ise; akarsu ağzı denmektedir. Akarsular küçükten büyüğe doğru olarak; çay, öz, ırmak, nehir şeklinde olmaktadır. Akarsular birçok farklı kolu olan, irili, ufaklı şekilde ayrılan yapılardır ve bütün bir sistemi oluşturan yapıların en bol su ile akıp gideni ana akarsu olmaktadır.
Akarsu Havzası; akarsuyun tüm kolları ile birlikte toplandığı bölgeye denmektedir. Havzanın genişliği ise bulunduğu bölgenin yüzey şekillerine ve iklim koşullarına bağlıdır. Akarsu Havzaları iki bölüme ayrılmaktadır. Bunlar;
Açık Havza; sularını denize ulaştırabilen havzalara denmektedir. Örnek vermek gerekirse; Yeşilırmak, Kızılırmak gibidir.
Kapalı Havza; sularını denize ulaştıramayan havzalara denmektedir. Bu havzaların oluşumunda sıcaklık, nem ve yüzey şekilleri oldukça etkilidir. Kapalı Havzalara örnek olarak ise; Van Gölü, Tuz Gölü gibidir.
Akarsu Akış Hızı; akarsuyun akış hızı yatağın her iki kesitinde de farklı olmaktadır. Akarsuyun hızı yan kısımlarda, dipte ve su yüzeyinde sürtünme olduğundan dolayı azdır. Akarsuda suyun en hızlı aktığı yerler; en derin yüzeyin biraz üzerinde ve yüzeyin biraz altında olan kısımdır. Akarsu da hızlı akan suların birleştiği yerlere talveg denmektedir. Akarsuyun akış hızı; taşınan suyun miktarı, yatağın genişliği ve eğimine bağlıdır.
Su Bölümü Çizgisi; birbirine komşu olan iki akarsu havzasını birbirinden ayıran sınıra su bölümü çizgisi denmektedir. Su bölümü çizgileri genel olarak dağların doruklarından geçmektedir. Bu çizgiler kurak, bataklık ve karistik alanlarda belli olmazlar.
Akarsu Debisi; akarsuyun herhangi bir kesitinde geçen birim zamandaki su miktarına denmektedir. Akarsu debisinin miktarı yılın çeşitli zamanlarında değişiklik göstermektedir. Bu durum yağış tipine, miktarına, zeminin özelliklerine, buharlaşmaya, sıcaklığa ve kaynak sularına göre değişebilmektedir.
Akarsu Rejimi; akarsu debisinin yıl içinde gösterdiği değişimlere akım düzeni veya rejimi denmektedir. Akarsu rejiminin akış hızının değişmesini en temel sebebi; havzanın yağış miktarıdır. Akım yağışların arttığı, kar erimelerinin görüldüğü zamanlarda artmaktadır. Yağışların az olduğu, sıcaklık ve buharlaşmanın fazla olduğu zamanlarda ise akım düşmektedir. Akarsu rejimleri 4 çeşittedir. Bunlar;
Düzensiz Akarsu Rejimi; akımı yıl içinde büyük değişimlere uğrayan akarsuların rejim tipidir.
Düzenli Akarsu Rejimi;akımı yıl içerisinde fazla değişmeyen akım tipidir.
Sel Tipi Akarsu Rejimi; karların erimesi, ilkbahar yağışları gibi zamanlarda bol su taşıyan ve yaz aylarında suları yok denecek kadar az olan rejimlerdir.
Karma Akarsu Rejimi; farklı iklim bölgelerinden geçerek akan rejim tipidir.
Akarsu rejimleri ilkim tiplerine göre de farklılık göstermektedir. Sıcaklık ve yağış koşulları akarsu rejimlerini başlıca etkileyen nedenler arasındadır. Farklı iklim bölgelerinde akarsu rejimleri farklılık göstermektedir. Yüksek karlı bölgelerde rejimler birbirine benzemektedir. Karların erimesi ve yağışların artması ile akım yükselmektedir. Kış aylarında fazla kar yağışının olması akımın düşmesine neden oluşturan bir durum yaratır.
Yağmurlu Okyanusal İklimde Akarsu Rejimi; bu iklim tipinde yağışlar bol olması ve yıl boyunca düzenli olmasından dolayı akarsular bolca su taşımaktadır.
Yağmurlu Ekvatoral İklimde Akarsu Rejimi; bu iklimde yağışlar bol ve düzenli olduğundan dolayı rejim yıl boyunca düzenli olarak taşınmaktadır.
Muson İklimde Akarsu Rejimi; bu iklimde yazları yağışlı olduğunda rejim akımı yükselmektedir. Kışları ise; kurak geçmesinden dolayı akım düşmektedir.
Akdeniz İkliminde Akarsu Rejimi; yaz mevsimi sıcak, kurak ve buharlaşmanın çok olmasından dolayı akım düşük olmaktadır.
Türkiye’de Akarsu Özellikleri
Ülkemizin jeolojik yapısı engebeli olduğundan dolayı akarsular genellikle kısadır. Yağışlı ve karlarında eridiği dönemlerde ise; taşan, yaz mevsiminde sıcaklıktan dolayı kuruyacak hale gelmesinden dolayı akarsuların rejimi oldukça düzensizdir. Genellikle Karadeniz Bölgesi yağışlı bir iklime sahip olduğundan dolayı akarsularda bol su taşımaktadır.
Ülkemizdeki akarsular düzensiz rejime ve yatak eğimlerinin fazla olmasından ulaşıma uygun bir yapıda değillerdir. Ancak akarsuların bu şekilde olmasından dolayı hidroelektrik potansiyeli yüksektir.
Akarsuların döküldükleri deniz veya göl yüzeylerine taban seviyesi denmektedir. Deniz yüzeyine dökülmeleri ana taban seviyesini oluşturmaktadır. Göl yüzeyleri veya kapalı havza yüzeyleri ise yerel taban seviyesi olarak adlandırılmaktadır. Akarsular biriktirmelerini taban seviyesine göre yapmaktadır. Yatağını taban seviyesine indirmiş olan akarsular ise aşındırma ve biriktirme faaliyetlerini dengelemiş olmaktadır. Birikimin ve aşınımın eşitlenmesi durumuna denge profili denmektedir. Akarsuların bu durumdaki amacı; bulundukları bölgeyi aşındırarak deniz seviyesine yaklaşmak diğer bir deyişle bu denge profiline ulaşmaktır. Akarsuların aşındığı süreç içerisinde görüldüğü şekillere; plato ve peneplen denmektedir.
Plato; akarsu vadileriyle derin olarak yarılan düz ve geniş olan şekillerdir. Peneplen;geniş olan arazi bölümlerinin, akarsuyun aşınımı ile son zamanlarda deniz seviyesine yakın hale gelmesiyle oluşan az engebeli olan bölümlerdir.
Vadiler; akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan sürekli ağıza doğru inen uzun çukurluklardır. Akarsuların, aşındırma gücüne bağlı, zeminin yapısına ve aşınım sürecine bağlı olarak çeşitli vadiler oluşabilmektedir. Vadiler 4 şekle ayrılmaktadır. Bunlar;
Yarma Vadi; akarsuyun iki düzlük arasında bulunan sert kütleyi aşındırması sonucunda oluşan yapıdır. Vadinin yamaçları dik ve tabanı da dardır. Akarsuyun yukarı bölümlerinde görülmektedir. Türkiye’de birçok bu şekilde vadi bulunmaktadır. Karadeniz Yeşilırmak üzerinde, Şahinkaya Yarma Vadisi bulunmaktadır.
Çentik Vadi; akarsuların derini aşındırmasıyla V şeklinde, genç ve tabansız şekilde oluşan vadilerdir. Türkiye’de bu akarsular henüz denge profiline ulaşmamış, genç akarsulardır. Ülkemizde birçok çentik vadi bulunmaktadır.
Kanyon Vadi; klaker gibi dirençli ve çatlaklı taşlar içinde bulunan ve derinlemesine aşındırmasıyla oluşan vadilerdir. Vadinin yamaç eğimleri çok diktir ve 90 dereceye kadar ulaşmaktadır. Antalya’da bulunan köprülü kanyon buna bir örnektir.
Tabanlı Vadi; akarsu yatağını taban seviyesine yaklaştırdığı zaman derine aşınımı yavaşlamaktadır. Yatak eğiminin azalması ile menderesler çizerek yanal aşındırma yapmasına neden olmaktadır. Yanal aşındırmanın artması ile de tabanlı vadi oluşmaktadır.
Akarsu Birikme Şekilleri
Akarsular genellikle aşındırdıkları maddeleri beraberinde taşımaktadırlar. Yatak eğimleri azaldığında akarsuların taşıma ve aşındırma gücü de azalmaktadır. Bu yüzden taşıma gücü azaldığı yerde taşıdıkları maddeleri biriktirmektedirler. Biriktirmedeki temel etken yatak eğiminin azalmasından kaynaklanmaktadır.
Dağ Eteği Ovası; dağın yamaçlarından inen akarsuların taşıdıkları maddeleri yatak eğiminin azalmasıyla birikinti konileri şeklinde biriktirmesiyle oluşmaktadır. Zamanla bu birikinti konilerinin birleşmesiyle hafif dalgalı düzlüklerin oluşmasına dağ eteği ovası denmektedir.
Dağ İçi Ovası; dağlık bölgelerin iç kısımlarında, çevreden gelen akarsuların taşıdıkları maddeleri eğimin azaldığı yerde biriktirmesi sonucunda oluşmaktadır.
Birikinti Konisi; yamaçlardan inen akarsuların, aşındırdıkları yerde eğimin azaldığı eteklerde birikmesine denmektedir. Yarım koni şeklindeki bu birikintilere birikinti konisi denilmektedir.
Seki; yatağına alüvyonları yaymış olan akarsuyun yeniden canlanarak yatağını kazması ile derinleşmesi sonucunda oluşan basamaklardır. Taban seviyesinin alçalması ile tabanlı vadideki suyun aşındırma gücüde azalmaktadır. Yatağını derine doğru kazan akarsu vadi tabanına gömülmektedir. Eski vadi tabanlarının oluşması ile yüksekte kalan basamaklara seki denilmektedir.
Taban Seviyesi Ovası; akarsuların taban seviyesine ulaştığı yerlerde eğimin azalması ile taşıdığı maddeleri biriktirmesi sonucu oluşan ovalardır. Bu ovalarda akarsular menderesler yaparak akmaktadır.
Kum Adası; akarsularda yatak eğimlerinin azalması ile geniş vadi tabanlarından taşınan maddeleri biriktirmesi sonucu oluşan ovalardır. Kum ovaları akarsuyun taşıdığı su miktarına ve akış hızına bağlı olarak değişmektedir. Meydana gelen kum adalarının üzerinde yoğun bitki örtüsü oluşması bu adaların yer değiştirmediği anlamına gelmektedir.
Delta; akarsuların denize ulaştıkları yerlerde taşıdıkları maddeleri biriktirmesi ile oluşan üçgen şeklindeki alüvyal ovalardır. Deltalar; ovaların bir çeşidi olarak taban seviyesi ovalara benzemektedir. Tek ayrılan yönü deltalar deniz içinde olmaktadır. Deltanın oluşması içinde gel-git olayının belirgin olması, kıyıda akıntının güçlü olması, kıyının sığ olması ve akarsu ağzında eğimin azalması gerekmektedir.
Akarsular bu şekilde birikme şekillerinde oluşmaktadır. Birikmesinin en önemli etkeni de; eğimin azalması ile alakalıdır.