Bakan Tekin, "UNESCO Türkiye Milli Komisyonu 7. Büyük Buluşması"nda konuştu:

Burada konuşan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile programlarda yapılan değişikliklere değinerek, yeni programlarda hem somut hem de somut olmayan kültürel mirasın korunması, saygı gösterilmesi, içselleştirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması için gençlerin neler yapması gerektiğine dair bilgilendirici ve yönlendirici ifadeler koyduklarını belirtti.

Başlangıç noktalarının her gencin kendi şehrinde yaşadığı ortamın kültürel mirasını, kültürünü tanıması ve gerekenleri yapması olduğunu aktaran Tekin, "Bu konuda programlarımızda önemli bir başlık olarak ele aldığımız milli, manevi ve kültürel değerlerine saygı gösteren bir kuşaktan kastımız bu aslında." diye konuştu.

Bu doğrultuda çocukların güne fiziksel aktivitelerle başlamasını temin etmek ve geleneksel çocuk oyunlarının gelecek kuşaklara aktarılmasına için okullarda yeniden faal hale gelmesine yönelik genelgeler yayımladıklarını anımsatan Tekin, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'nun da bu konuda çalışmalarının olduğunu söyledi.

Hayata geçirdikleri bir diğer önemli konunun da öğrencilerin Türkçe konusundaki yetkinliklerini artıracak çalışmalar olduğunu dile getiren Tekin, şöyle konuştu:

"Dilimizle ilgili çok kapsamlı bir süreç başlattık. Önce dil becerilerinin klasik ya da test sınavları ölçülmesi ilkesinden vazgeçip dört temel beceri üzerinden hem Türkçe hem de Türk dili ve edebiyatı derslerinin değerlendirilmesi sürecini başlattık. Biraz tartışmalı oldu ama her iki derste de geçme notunu 70'e çıkardık, yani diğer dersler de farklı olarak. Bu projeksiyonu besleyecek 'Dilimizin Zenginlikleri', 'Söz Varlığımız', 'Sözlük Okumak Özgürlüktür' gibi çok farklı projeler geliştirdik. Bu geçtiğimiz yıl uygulandı, bu yılda aynı kararlılıkta devam ettireceğiz."

Tekin, bu tarz projelerle komisyonun çalışmalarına destek olunacağını, yakın iş birliği alanlarının oluşacağını ve çalışmaların daha işlevli hale geleceğini bildirdi.

UNESCO'nun önemli başlıklarından birinin de eğitim alanı olduğuna dikkati çeken Tekin, "UNESCO bünyesinde bu ilişkiyi (eğitim) koordine edecek bir temsilciliğimiz yoktu. Geçtiğimiz yıl genel konferanstan sonra dönünce bu konuda bir adım attık ve hem OECD hem de UNESCO nezdinde Milli Eğitim Bakanlığının bir temsilciliği oluşturuldu. Oradaki ilişkilerin ve bağlantıların kurulması açısından önemli." ifadelerini kullandı.

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz da komisyonun kuruluşundan bu yana UNESCO'nun küresel düzeydeki misyonunu hem ulusal hem de yerel ölçekte tanınmasını ve farkındalığını sağladığını ayrıca Türkiye'nin eğitim, bilim, kültür, birikim ile değerlerinin uluslararası platformlara taşınmasında ilgili bakanlıklarla iş birliği içinde çalıştığını bildirdi.

Buluşmayı Hacı Bayram ve Itri gibi UNESCO için sembolik anlamları olan isimlerin adını taşıyan bir mekanda gerçekleştirmeyi değerli bulduğunu söyledi.

Oğuz, komisyonun, eğitimin herkes için erişilebilir olması ve nitelikli hale gelmesi, kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi çalışmalarını desteklediğini aktararak, "Başta TÜBİKTAK'ın kuruluş fikrini oluşturmak ve süreçlerini yürütmek olmak üzere bilimsel araştırmaları teşvik ederek sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlamıştır." diye konuştu.

AHBVÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci Bostancı ve eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın da katıldığı programda müzik dinletisi sunuldu.