Ankara Savaşı önemi ve özeti! Ankara Savaşı tarihi, nedenleri, sonuçları ve tarafları
Ankara Savaşı, Türk tarihindeki en önemli savaşlardan bir tanesidir. İki büyük Türk Devletini, Türk dünyasının lideri olma iddiasıyla karşı karşıya getiren Ankara Savaşı kimler arasında yapılmıştır? Ankara Savaşı hangi padişah döneminde oldu? Osmanlı Devleti'ni, yıkılışın kıyısına kadar götüren ve büyük bir siyasi buhrana neden olan Ankara Savaşı nerede yapıldı? Merak edilen tüm sorulara yanıt vermeye çalıştığımız bu yazımızı sizler için hazırladık.
1. Bayezid’in esir düşmesi ve arkasından 11 yıl boyunca süren taht kavgalarıyla zihnimize kazınan Ankara Savaşı ve Fetret Devri nedir? Ankara Savaşı tarihi kaçtır? İşte, tüm detaylar.
Ankara Savaşı Kimler Arasında yapılmıştır?
Ankara Savaşı, Timur İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti arasında yapılmıştır. İki güçlü hükümdar olan I. Bayezid (Yıldırım Bayezid) ile Timur’u karşı karşıya getiren Ankara Savaşı tarihi, 1402’dir.
Ankara Savaşı Özeti
1389 yılında tahta geçen Yıldırım Bayezid, bir taraftan Balkanlar üzerindeki fetihlere devam ederken bir taraftan da Anadolu’da siyasi bir birlik kurmak istiyordu. Bu amaçla; Konya, Niğde, Karaman, Malatya ve Maraş gibi yerlerde hâkimiyeti sağlayarak, bu bölgedeki beylikleri kendisine bağladı. Doğudaki Timur İmparatorluğu da benzer bir şekilde giderek güçlenmiş, İran coğrafyasını da eline geçirerek gözünü Anadolu’ya dikmişti. Hem Osmanlı Devleti’nin hem de Timur İmparatorluğu’nun Anadolu üzerindeki bu iddiası, bu iki devleti büyük bir rakip haline getirmişti.
Menteşeoğulları, Germiyanoğulları, Saruhanoğulları gibi beylikler Timur’dan; Yıldırım Bayezid tarafından ele geçirilen toprakların kendilerine geri verilmesini talep etmişlerdi. Bu sırada Timur’un son verdiği Karakoyunlu Devleti’nin beyi Kara Yusuf da Yıldırım Bayezid’e sığınmıştı. Kara Yusuf’un kendisine teslim edilmesini isteyen Timur, Yıldırım Bayezid’e sert bir mektup yazdı. Yıldırım Bayezid de Timur’a bir mektup yazarak, bu teklifi kabul etmediğini sert bir dille bildirdi.
Karşılıklı tehdit ve hakaretlerin neticesinde önce Timur, Osmanlı Devleti kontrolündeki Sivas ve Malatya’yı ele geçirdi. Bunun üzerine hareke geçen Yıldırım Bayezid, Timur’un elinde olan Erzincan ve Kemah’ı ele geçirdi. Yaşanan bu gelişmelerden sonra, Timur Yıldırım Bayezid’e bir mektup daha yazarak Osmanlı Devleti’nin kendisine bağlanmasını talep etti. Bu teklif de sert ve hakaretamiz bir dille reddedildikten sonra artık iki devlet arasında yaşanacak olan savaş kaçınılmaz bir hale gelmişti.
Osmanlı Devleti ile Timur İmparatorluğu orduları, Ankara yakınlarında karşılaştılar. Sayıca fazla olan ve bünyesinde filleri de barındıran Timur’un orduları, 1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı’nda Osman Devleti’ni ağır bir yenilgiye uğrattı.
Konuya ilgi duyanlar arasında, cevabı en çok merak edilen sorulardan biri de Ankara Savaşı nerede yapıldı? sorusudur. 1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı, Ankara’nın kuzeydoğusunda bulunan Çubuk Ovası’nda meydana gelmiştir.
Ankara Savaşı Nedenleri
Osmanlı Devleti ile Timur İmparatorluğu arasında yapılan Ankara Savaşı’nın nedenleri şunlardır:
Ankara Savaşı Sonuçları
Türk dünyası için olumsuz etkiler barındıran Ankara Savaşı’nın sonuçları şu şekildedir:
Ankara Savaşı ve Fetret Devri
1402 yılında yapılan Ankara Savaşı’nda Yıldırım Bayezid’in eşir düşmesi sonucu, 1402 – 1413 tarihleri arasında sürmüş olan bir dönemdir. Yıldırım Bayezid’in oğulları olan Çelebi Mehmed, İsa Çelebi, Emir Süleyman ve Musa Çelebi arasında 11 yıl boyunca taht kavgaları yaşanmıştır.
1413 yılına gelindiğinde, Çelebi Mehmed taht mücadelelerinden galip ayrılmış ve dağılmanın eşiğine gelmiş Osmanlı Devleti’ni yeniden ayağa kaldırarak Fetret Devri’ni sonra erdirmiştir.
Ankara Savaşı Önemi
İki büyük Türk devletinin karşı karşıya geldiği Ankara Savaşı’nın önemi, yaratmış olduğu sonuçlar açısından oldukça dikkat çekicidir. Bu savaş neticesinde alınan mağlubiyetle Osmanlı Devleti; Anadolu üzerindeki hâkimiyetini yitirmiş, 11 yıl süren taht kavgaları yaşamış ve tarih sahnesinden silinmenin eşiğine kadar gelmiştir.
1413 yılında Çelebi Mehmed kontrolü sağlayarak, devleti, içinde bulunduğu durumdan çekip çıkarmış ve bozulan düzeni yeniden tesis etmiştir. Buradan hareketle Çelebi Mehmed için ‘’Devletin ikinci kurucusu’’ tabiri de kullanılmaktadır.