Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Eğitim Tarih Atatürk İnkılapları Neler? Kronolojik Sırasıyla Atatürk İnkılapları ve Sonuçları

        Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi ifadesiyle açıklayacak olursak “milletin esenliği için halk adına” yapılan ve yeni Türk devletini çağdaş bir devlet haline getirmeyi amaçlayan Atatürk inkılapları kısaca açıklamalarını da bulabileceğiniz içeriğimizi sizler için hazırladık. İşte, tüm detaylar…

        Atatürk İnkılapları

        Türk toplum ve devlet yapısını çağdaş bir seviyeye ulaştırmak amacıyla bizzat Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilmiş olan düzenlemelere Atatürk inkılapları adı verildiğinden bahsetmiştik. Kronolojik sırasıyla Atatürk inkılapları şu şekildedir:

        REKLAM
        • Saltanatın Kaldırılması – 1 Kasım 1922
        • İzmir İktisat Kongresi’nin Toplanması – 17 Şubat 1923
        • Cumhuriyetin İlanı – 29 Ekim 1923
        • Halifeliğin Kaldırılması – 3 Mart 1924
        • Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun Çıkarılması – 3 Mart 1924
        • Aşar Vergisinin Kaldırılması – 17 Şubat 1925
        • Şapka ve Kıyafet Kanunu’nun Çıkarılması – 25 Kasım 1925
        • Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması – 30 Kasım 1925
        • Medeni Kanun’un Kabulü – 17 Şubat 1926
        • Harf Devrimi – 1 Kasım 1928
        • Kadınlara Seme ve Seçilme Hakkının Tanınması (1930, 1933 ve 1934)
        • Üniversite Reformu – 1933
        • Soyadı Kanunu – 1934

        Atatürk İnkılapları ve Sonuçları

        Bir önceki ara başlığımızda kronolojik sırasıyla verdiğimiz Atatürk inkılapları hakkındaki detayları yazımızın devamında bulabilirsiniz. Şimdi gelin Atatürk inkılapları kısaca açıklamaları neler olduğuna birlikte göz atalım:

        Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)

        Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanmasının ardından yapılacak olan barış görüşmelerine hem Ankara hükümetinin hem de İstanbul hükümetinin resmen davet edilmesi bu süreci hızlandırmış ve 1 Kasım 1922 tarihinde TBMM’nin kabul ettiği kararname neticesinde saltanat kaldırılmıştır. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ardından fiilen sona ermiş olan Osmanlı İmparatorluğu, saltanatın kaldırılması ile birlikte ise resmen sona ermiştir.

        İzmir İktisat Kongresi (17 Şubat 1924)

        17 Şubat ile 4 Mart arasında yapılan bu kongrede kazanılan siyasi bağımsızlıktan sonra ekonomik bağımsızlık üzerinde durulmuştur. Kazım Karabekir başkanlığında toplanan bu kongrede, özel teşebbüse kredi verecek bir devlet bankası kurulması ve küçük işletmelerden süratle fabrikalara geçilmesi gibi önemli kararlar alınmıştır.

        REKLAM

        Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)

        Saltanatın kaldırılması ve Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının ardından mecliste tartışılan en önemli konulardan biri yeni devletin yönetim şekli olsa da bu sorun 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyetin ilan edilmesi ile sona ermiştir.

        Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

        Devletin laikleşmesi adına atılan en önemli adımlardan biri olan halifeliğin kaldırılması, TBMM’nin 3 Mart 1924 yılında çıkardığı bir kanunla gerçekleştirilmiştir.

        Tevhid-i Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924)

        Eğitimde var olan iki başlılığı kaldırmak ve modern, milli bir eğitim sistemi kurmak adına çıkarılan bu kanunla eğitimde birlik sağlanmıştır.

        Medeni Kanun’un Kabul Edilmesi (17 Şubat 1926)

        İsviçre Medeni Kanun’u örnek alınarak hazırlanan bu kanunla birlikte aile içinde kadın ve erkek eşitliği sağlanmış, resmi nikah zorunluluğu getirilmiş, tek eşle evlilik getirilmiş ve kadınlara istedikleri mesleğe girebilme hakkı tanınmıştır.

        REKLAM

        Harf Devrimi (1 Kasım 1928)

        Harf Devrimi ile birlikte Latin harflerini esas alan Türk alfabesi yürürlüğe girmiş ve Osmanlı alfabesini resmiyeti sona ermiştir.

        Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınması (1930, 1933 ve 1934)

        Türk kadınları 1930 senesinde belediye seçimlerinde seçme, 1933 yılında muhtar seçme ve köy heyetine seçilebilme, 1934 senesinde ise milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olmuştur.

        Soyadı Kanunu (1934)

        Soyadı sahibi olmamanın günlük hayatta arattığı zorluklar neticesinde çıkarılan soyadı kanunu ile herkes kendine uygun bir soy isim seçmekle yükümlü kılınmıştır.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Haberi Hazırlayan: Türker Üner
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ