Ayakkabı tarihi hakkında ilginç bilgiler

- Neredeyse 19. yüzyılın sonuna kadar standart ayakkabı numaraları yoktu. Bu nedenle tabanın uzunluğu arpa boyu cinsinden ölçülüyordu.

- Topuklu ayakkabı modası toplumun alt kesimlerine ulaştığında, aristokratlar buna topuklarını daha da yüksek ve kullanışsız hale getirerek karşılık verdi.

- Yüksek topuklu ayakkabılarla yürümek ya da herhangi bir iş yapmak çok zahmetli olduğundan, topuklu ayakkabılar giyen kişinin varlıklı olduğu anlamını taşıyordu.

- Rönesans döneminde, giyen kişi ne kadar zengin ve güçlüyse, kare burunlu ayakkabılar o kadar geniş oluyor, çocuklar ise çoğunlukla yuvarlak burunlu ayakkabılar giyiyordu.

- 14. yüzyılda insanlar uzun ve sivri burunlu ayakkabılar, yani 'poulaines' giymeye başladılar. Ancak bu ayakkabıların giyilmesi genellikle ayak yapısına zarar veriyor ve hatta bazen kırıklara yol açıyordu.

- Poulaines genellikle fiziksel işlere katılamayacaklarını vurgulayan varlıklı erkekler tarafından giyilirdi. Bu ayakkabıların burun kısımları daha sert olmaları için yün ya da yosunla doldurulurdu.

- İlk başlarda ayakkabılar bağcık ya da kurdelelerle süslenirdi. Ancak daha sonra, giyen kişinin statüsünü gösteren metal tokalar ortaya çıktı.

- 15. yüzyılda kadınlar arasında 'chopine' adı verilen çok yüksek platformlu ayakkabılar popülerlik kazandı. Bu ayakkabılar, başta elbiseyi çamurdan ve sokak toprağından korumak kullanılıyordu.

- Rönesans döneminde, 'chopine'ler kadın modasının bir parçası haline geldi ve giderek daha uzun hale getirildi. Ayakkabıların topuğu arttıkça statü de yükseliyordu.

- Platformları bazen 50 santimetreye ulaşan 'chopine'leri giyen soylu kadınlar, yürümelerine yardımcı olan hizmetçiler olmadan evden çıkamazlardı. 15. yüzyılda kadınlar arasında popüler olan yüksek platformlu ayakkabılar, kadınların düşmesi sonucu rapor edilen çok sayıda kaza nedeniyle Venedik'te yasaklandı.

- Topuklu ayakkabılar başlangıçta bu ayakkabılarla ata binmek uygun olduğu için erkekler tarafından giyilmek üzere tasarlanmış olsa da, 18. yüzyılda erkekler arasındaki popülerliğini kaybetmeye başladı. Erkek ayakkabılarının topukları alçalmaya başlarken, kadınlar tam tersine yüksek topuklu ayakkabıları çok daha sık giymeye başladı.

- Kadınların yüksek topuklu ayakkabı giymek istemelerinin nedenlerinden biri de ayaklarının daha zarif görünmesini istemeleriydi. Aynı zamanda, topuklu ayakkabılar sayesinde ayaklarının daha küçük göründüğüne inanıyorlardı.

- 17. yüzyılda erkekler tarafından giyilen kırmızı topuklar zenginliğin sembolüydü. 17. yüzyılın sonlarında Fransa kralı Louis XIV, kırmızı tabanlı yüksek topuklu ayakkabıları modaya kazandırdı. Dahası kırmızı tabanlı ayakkabısı olmayanların sarayına girmesini yasaklayan bir kural koydu.

- İlk başlarda topuklar tahtadan yapıldıkları için çok çabuk aşınırlardı.

- Geçmişte, ayakkabı tabanları hem sol hem de sağ ayak için benzer olduğu için insanlar genellikle ayaklarında ağrı çekiyordu. Bu nedenle erkekler ve kadınlar ağrıyı azaltmak için bir ayaktan diğerine ayakkabı değiştirmek zorundaydı.

- Sol ve sağ ayakkabılar birbirinden farklı olmadığı için, çocuklar bunlarla yürümeyi öğrenmek zorundaydı. Küçük yaşlardan itibaren bu ayakkabılarla nasıl düzgün yürüyeceklerini pratik etmeye başladılar.

- Spor ayakkabılar 19. yüzyılda icat edildi. İlk başta, bu ayakkabılar hapishane gardiyanları tarafından giyildi. Kauçuk taban nedeniyle neredeyse gürültüsüz hareket ettikleri için hapishane mahkumları tarafından 'sneak (gizlice)' olarak adlandırıldılar. Spor ayakkabı (sneakers) ismini bu şekilde aldı.

* Haberin görselleri Shutterstock, Reuters ve Associated Press'ten servis edilmiştir.