Biraz yıldız, biraz yıldız adayı: Müzik dünyasının yeni çıkanları
"Cuma modu"ndan herkese sevgiler! Güzel geçmesini umduğumuz sıcak bir ağustos ayında gelecek vaadeden iki yerli müzisyen güzel sesleriyle listemizde yer alıyor. Soul esintileri, her zamanki gibi indie dokunuşu ve akustik tınılar bu hafta bizden size akmasını umduğumuz duygular bütünü. Müzisyenlerin şarkılarını yayınladığı cumaların bu cumasında, her zamanki gibi yine biraz yıldız, biraz yıldız adayı var. "Cuma modu", bu hafta sakin, nostalji dolu ve şahsi listesiyle sizlere konuk oluyor...
Hayatımda geçmişe baktığımda en çok dönmek istediğim günlerin favori grubu Grup Gündoğarken'di. Türk müziğini sade, hikaye dolu ve üst düzey yorumlamak zor olduğu kadar muhteşem.
Şeşen ailesinin her bir üyesi müzik için yaratılmış gibi. Benim bugün tanıştığım ancak meğersem uzun bir süredir izini bırakmaya başlamış kişi ise Dilhan Şeşen...
Dilhan'ın duru sesine, hikayesine, müziğine bayıldım. "Her Meyve Bir Yara" adlı kendi şarkısıyla artık rutinime aldığım müzisyenlerden biri. Kendine açtığı bu bağımsız, alternatif yolda başarılar...
"Her meyve bir yara göğsüme
Tuz buz oldum tek bir iç çekişine
Göğün kızılı
Aşınca çatıları
İzim silinir, izim silinir"
Haftamızın en 'meşhur' müzisyeni Londra'daki bir Filipinli: Beabadoobee! Aylık 17,8 milyon dinleyici kitlesiyle büyük bir kariyer inşa eden Beabadoobee, "Beaches" adlı keyifli şarkısıyla listemizde.
Şarkıda biraz dream pop, biraz alternatif/indie izlerini görebilirsiniz. Güzel bir gitar solosu şarkıya farklı bir hava katıyor. Lo-fi tekniğinin kullanıldığı şarkı benim gibi geçmişe özlem duyanların şarkıya bağlanmasına olanak sağlıyor. Cuma akşamının verdiği o huzuru iyi yansıtan, renkli bir şarkı...
"'Cause days blend to one whеn I'm on the right beaches
And the walls painted white, they tell me all the secrets
Don't wait for the tide just to dip both your feet in
'Cause I'm sure now, I'm sure"
"Futurebirds eğer bir futbol takımı olsaydı, Super Bowl'u kazanırdı!" Bu renkli müzik grubunun resmi biosundan da anladığınız gibi grup Amerikan.
Orta tempolu, alternatif country eserin adı, "Easy Company". Gitar riff'lerinin öne çıktığı parçada gitar, bas, davullar ve vokallerin dengesi gayet iyi. Enerjisi de oturmuş. Hatta bu şarkı için şunu söyleyebilirim: Her şeyiyle dengede.
"When the day turns us back into strangers
I'm going to hold this tight
Just some easy company is all we need tonight"
Harika bir atmosfer ve harika bir sesle karşınızdayız: Thee Marloes'tan "No One Else" Endonezyalı grup, güzel ve sakin tınılarıyla akılda kalan bir eser ortaya koymuş.
Soul müziğin en 'anksiyete düşmanı' örneklerinden birine imza atan grup, artık radarımda.
Son şarkımız ise bir süredir ilgiyle takip ettiğim genç ve yetenekli Eda Suluki'ye ait. Yazdığı şarkılarla insanlara hislerini anlatmak, ortak noktalarda buluşmak isteyen Eda, bu şarkıda benimle ortak bir noktada buluştu: "Eskisi Gibi"
Daha önce yetenekli müzisyen Berkin Sarıtaş'la "Ah Gözleri Var Ya" adlı bir düet çalışmasıyla adından söz ettiren Eda, duru sesiyle ön planda. Enstrumanlar da Eda'nın sesini sadece öne çıkarıyor, gölgelemiyor.
"Öpsem biraz, olmaz mı eskisi gibi?
Sarsan beni, dudağın dudağımda
Çeksem içimde bir yerlerde hapsolsam
Ama yapamam ki, yetmez ki nefesim"
