Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Haftanın olay paylaşımı...

        Neredeyse hemen hemen tüm hayatımızı gözler önüne serdiğimiz sosyal medyadaki paylaşımlar, kısa sürede çok sayıda insana ulaşıyor. Bunun avantajları olduğu kadar dezavantajları da mümkün...

        Özellikle söz konusu ünlü bir isimse yaptığı paylaşımın içeriğine dikkat etmesi bir hayli önemli.

        Bu durum her ünlü isim için geçerli olmasa da bazı isimler, hayatlarında yaşadığı sorunları, kendilerine yapılan bazı eleştirilere yönelik sitemlerini sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaşıyor.

        FAHRİYE EVCEN - BURAK ÖZÇİVİT

        RUSYA ÇIKARMASI

        Burak Özçivit, Rusya yapımı 6 bölümlük 'Yak Tebe Nadolgo' adlı dizide rol aldı. Özçivit, diziye dair; "Bu proje, benim için özel. Çünkü izleyicilere, küçük şeylerden bile neşe bulmayı öğretiyor. Çekimler sırasında Rus ve Türk kültürleri arasında büyük farklar olsa da birçok ortak yönümüz olduğunu keşfettik" yorumunda bulundu.

        Burak Özçivit - Yulia Kalashnikova

        Rol arkadaşı Yulia Kalashnikova, Burak Özçivit hakkında şöyle bir yorumda bulundu; "Onunla çalışacağımız için çok mutluyum. Burak, yalnızca yetenekli bir aktör değil, aynı zamanda kadınlara nasıl davranacağını bilen ve başkalarının yanında rahat hissetmesini sağlayan harika bir insan."

        REKLAM

        Dizinin çekimleri sırasında Burak Özçivit'in birçok hayranı sete giderek ünlü oyuncuyu görmek istedi. Rus basını göre; Fahriye Evcen, bu durumdan bir hayli rahatsız oldu. Evcen'in hayranlarından kıskandığı eşinin bir daha tek başına Rusya'ya ayak basmasına izin vermeyeceği haberleri yapıldı.

        Görünen o ki Rus basını haklı çıktı.

        Fahriye Evcen, Burak Özçivit ile birlikte Moskova'ya giderek eşinin hayranlarına; "O, evli - mutlu - çocuklu" mesajı verdi.

        DENİZ AKKAYA

        KIZIYLA KAVGASI BİTMİYOR

        Kızının vesayet davasına bakan kadın hâkim hakkında attığı tivitler nedeniyle Deniz Akkaya hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tehdit ve hakaret suçundan soruşturma başlattı. Akkaya’nın gözaltına alınması kararı verildi.

        Ancak 26 Kasım'dan bu yana bulunup gözaltına alınamayan Deniz Akkaya, sosyal medya hesaplarından paylaşımlarda bulunmaya devam ediyor. Hatta hakaret ettiği kadın hâkime göndermede bile bulundu.

        Deniz Akkaya'nın gündeminde yine kızı var. Akkaya, bir kez daha sosyal medyadan şikâyet ettiği kızını bu kez hırsızlıkla suçladı.

        Şöyle ki;

        Deniz Akkaya, kızı Ayşe Önbilgin tarafından darp edilip balkonuna kilitlendiğini öne sürmüştü. Devlet korumasına alınan Önbilgin ise annesinin termosla kendisine vurduğunu söylemişti. Bu ifadelerin ardından Akkaya hakkında soruşturma başlatılmıştı.

        REKLAM

        Süreç hakkında sosyal medya hesabından takipçilerini bilgilendiren Deniz Akkaya, bu sefer de kızının kasasını soyduğunu açıkladı.

        Deniz Akkaya: Kızımla yaşadığım o sevimsiz gecede, beni balkona kilitlemişti ve bu olay yüzünden geçen hafta mahkemeye çıktık. O gece, ilk kez kızımın telefonuna baktım ve Belçika'ya arkadaşlarıyla birlikte bir seyahat planladığını, babasından bilet aldığını gördüm. Telefonu görünce bana saldırdı ve beni balkona kilitledi. Yeni evimize taşınırken eski evde dinleme cihazı bulduk. Evdeki kayıtlar, basına sızdı. Ayrıca, evde fark etmediğim yeni bir telefon buldum ve bilgisayarımı almak için mahkemeden karar çıkarmaya çalıştılar. Geçen haftaya kadar bilgisayarı hiç karıştırmamıştım.

        Hayatımın en büyük şokunu geçen hafta yaşadım. Anne olarak nerede hata yaptığımı sorguluyorum. Kızım, her konuşmamı kayıt altına almış ve oraya depolamış. Bunlar benim bulabildiklerim, bilgisayarcıda ise çok daha derin bir araştırma yapılıyor. Bu, utanç verici bir hareket. Ancak beni daha da üzen, defalarca kasayı açıp boşaltmaya çalışması. Bir yandan, benden habersiz aldığı bilet için arkadaşına yalanlar söylerken, babasının da görevlerini yerine getirmediğini söylüyor ve ona hakaret ediyor.

        REKLAM

        Bunlar her ailede olabilir; para çalınabilir, hepimiz cepten para almışızdır. Yalanlar söylenebilir, hepimiz küçük yalanlar söyledik ama defalarca kasayı açmak, şimdi de kendi kazancıma ortak çıkmaya çalışmak büyük bir tehlike. 36 dakika boyunca gözlerim yaşlı şekilde dinledim… Tam 7 aydır üzerime atılan bütün iftiralar, benden gizlenen bir Belçika seyahatine, onların planladığı zamandan önce öğrenmiş olmamdan kaynaklanıyor. 16 senelik emek, bir Belçika seyahatine engel olmam yüzünden bir kalemde harcandı. Üzgünüm…

        Sakın buraya; "Sosyal medya bunun yeri mi?" diye yazmayın. Bugün itibarıyla 40 günün bana maliyeti, 4 milyon TL oldu. Bu çocuk için 4 ev sattım! Öyle laf yapanlar, benim yürüdüğüm yolları bir görsünler, sonra konuşsunlar. Hayatımda böyle vicdansızlık ve nankörlük ancak kendi çocuğumdan yaşanabilirdi. Bu kadar iftira ve saldırıyı bir tane uçak bileti için yapmışlar… Yazıklar olsun, sadece çok üzgünüm, başka bir şey diyemem.

        REKLAM

        Kızının İngilizce konuşmalarının ses kayıtlarını da yayınlayan Deniz Akkaya; "Bu kadar uzun anlatmamın sebebi konuşmanın İngilizce olması. Defalarca kasam açıldı, mücevherler ve paralar konuşuldu. Çanakkale’de bir kripto konferansına katıldığımda kasa şifresini tek evladıma verdim. Benden habersiz uluslararası bir seyahat planlanmış ve arkadaşına bilet aldırmış. Kızım taşınma telaşına kızıp, babasıyla ilgili fikirlerini de paylaşmış. Bütün mesele bir bilet. Üzgünüm, 7 aydır oynanan tiyatronun özeti bu. Şahsımla ve anneliğimle ilgili iftiralar atan, ahlaksızca haber yapan herkese, kendi kötülüklerinde boğulmalarını diliyorum" ifadelerini kullandı.

        Konuya ilişkin İngilizce yazılan bir yazışmayı da yayınlayan Deniz Akkaya; "Hâlâ özel hayata saygı diyerek bir kez bilgisayarları karıştırmamıştım. Bu yazıyı yazan çocuk, bir bilet için atmadığı iftira kalmadı. Hangisine üzüleceğimi inanın bilemiyorum. Ünlü bir annenin çocuğu olmayı bu kadar silah gibi kullanan başka biri oldu mu hatırlamıyorum? 15 yaşındaki çocuğuna, ağzına kadar para ve mücevher dolu kasanın şifresini veren anneye devlet eliyle tedbir kondu. Bunu kimse unutmasın! Bu tedbiri koyan ve elinde hiçbir makul sebep olmayan hâkime de bu kayıtları dinleyip utanacak mı? İngilizcesi varsa tabii" şeklindeki ifadeleri not düştü.

        REKLAM

        Bir ses kaydı daha yayınlayan Deniz Akkaya; Baba konuya hâkim. Benden gizli bilet alındığını biliyor. Ses kaydında diğer çocuğun ailesiyle ilgili yorum yapabiliyor. Bu arada kasamdaki paraya ulaşamayan kızım, bipolar saçmalığını da ortaya atan kişi bu ses kaydı ile ortaya çıkıyor. Teşhisi koyan Ayşe . Türkiye Cumhuriyeti’nde bir hâkim, ergenliği ekstrem uçlarda geçiren, hırslı bir çocuğun ve kötü niyetli babanın iftiralarıyla 40 gündür kendi kazancımı engelliyor! Bunu kimse unutmasın.

        Türkiye’deki kanun maddelerinde çocukların beyanı esastır, ancak bu durumun doğru yapılandırılması gerekiyor. Bugün bu konuyu belki hafifçe atlatmış olabilirim ancak çocukların kendi konforları için söyledikleri yalanlar nedeniyle bu ülkede nice annelerin canı yanmaya devam edecek.

        ERDAL ÖZYAĞCILAR

        KIZI İSYAN BAYRAĞINI ÇEKTİ

        REKLAM

        Erdal Özyağcılar hakkında asılsız 'vefat' haberleri ortaya çıktı. Bunun üzerine 76 yaşındaki oyuncunun kızı Zeynep Özyağcılar, sert bir açıklama yaptı.

        İddialara isyan eden Zeynep Özyağcılar, sosyal medya hesabından yayınladığı gönderide; "Arkadaşlar, Erdal Özyağcılar vefat haberleri dolaşıyor. Kendisi evde ve iyi. Bu haberi yapan herkesle uğraşacağım" ifadelerini kullandı.

        MAURO ICARDI - WANDA NARA

        JOHNNY DEPP'Lİ GÖNDERME

        Galatasaray'ın 31 yaşındaki Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, şimdilerde boşanma süreciyle gündemde.

        Geçtiğimiz günlerde ameliyat olan Mauro Icardi, sosyal medya hesabında dikkat çeken bir paylaşımda bulundu.

        Mauro Icardi, paylaştığı fotoğrafta, ünlü Hollywood yıldızı Johnny Depp’in eski eşi Amber Heard ile olan bir hayli olaylı, çekişmeli boşanma davalarına ait bir kareye yer verdi.

        Yıldız futbolcu sonrasında da paylaştığı bu fotoğrafına, Johnny Depp'in, "Mesele adımı temizlemek değil, bana inanan insanları savunmak" sözlerini not düştü.

        REKLAM

        Mauro Icardi'nin paylaşımı, boşanma sürecinde oldukça zor günler geçirse de kendisinin de mahkeme sonunda Johnny Depp gibi kazanan taraf olacağına inandığı şeklinde yorumlandı.

        Johnny Depp, Amber Heard'ün 2018'de Washington Post'a yazdığı makalede isim vermeden ev içi şiddet mağduru olduğunu söylemesi üzerine eski karısına iftira davası açmış ve 50 milyon dolar tazminat istemişti. Heard de ona karşı dava açarak 100 milyon dolar tazminat talep etmişti. Depp, Amber Heard'e karşı açtığı karalama davasını kazandı.

        AYDİLGE

        'CISTAK' TEPKİSİ

        Spotify 2024 Wrapped sonuçlarına göre; Türkiye’de en çok dinlenen şarkıcı Semicenk, en çok dinlenen şarkı ise Batuflex, Narco ve Era7capone'un düeti 'Cıstak' oldu.

        "Cıstak" şarkısının Türkiye’de en çok dinlenen parça olmasına şarkıcı Aydilge’den tepki geldi.

        Sosyal medya hesabından videolu bir açıklama yapan Aydilge şunları söyledi:

        Türkiye'nin bu sene en çok dinlenilen şarkısı Cıstak olmuş. "Aldım marka, bakmıyorum faturasına, adı Katarina, verdim tam arasına" gibi sözleriyle ve de "Tanıştım Bebek'te, adı Natasha, dedim uzatma bebek, yat aşağı' gibi söylemleriyle kalpleri fethetmiş bu şarkı!

        REKLAM

        Kadın bedenin aşağılandığı, para, marka ve bir şeyler tüttürmenin en fiyakalı ve havalı şey olarak gösterildiği bu şarkılar çok dinleniyor, evet. Nakaratında 'Hadi cıstak, cıstak, cıstak, manitalar ıslak, ıslak, ıslak...' diye eşlik ediyor herkes.

        Kadına şiddetin, cinsiyet temelli ayrımcılığın, zorbalığın had safhada olduğu bir sene daha geçirdik. Kültürel olarak gittikçe materyalistleştiğimiz ve kadını içine girip çıkılacak bir aparattan ibaret görmeye meyilli olduğumuz bir gerçek. Bu şarkılar uzaydan gelmiyor yani. İçimizden çıkıyor ama şarkı sözü diyip geçmek yerine bu tarz sözlerin nasıl da bu kültürü pekiştirdiğini, normalleştirdiğini unutmayalım. Şiddetin dilde başladığını, dilin dünyayı nasıl algıladığımızı belirlediğini unutmayalım.

        Peki çare yasaklamak mı? Ben yasakların ve sansürün sadece cazibeyi artırdığını ve yasaklanan şeylerin güçlendiğini düşünüyorum. Onun yerine kültürel bir farkındalık yaratmak çok daha anlamlı. Bu şarkıların alıcısı ne kadar çok olsa da, biz de bunu eleştirme hakkımızı kullanmaya devam edeceğiz. Elbette ki bir gün dinleyiciler, ben gerçekten ne dinliyorum ve bu şekilde neye alet oluyorum diye düşünecekler, sorgulayacaklar. Cinsiyetçi, sadece mal mülkle övünen, araba ve manita sayısıyla, bir şeyleri tüttürmekle ve marka övücülüğü ile inşa edilen bu zihniyet karşısında birbirimize destek olmalıyız diye düşünüyorum.

        Bir de diyorlar ki, kadınlar da dinliyor bu şarkıları... Evet kadınlar da dinliyor. Çünkü pek çok kadın da doğduğundan beri eril tahakküm kodlarıyla yetişti ve bunu içselleştirdi. Yani kendini sadece erkek beğenirse değerli bulan, kendisini erkeğin gözünden gören pek çok kadım mevcut. O yüzden kadın düşmanlığı sadece bazı erkeklere özgü bir durum değil. Mücadele etmemiz gereken kadınlar ve erkekler değil zaten değil, azgınlaştırılmış o yapay 'Erkeklik kültürü'. İyi de gerçek erkekliğin ya erkekliği bırakın insanlığın, insanlığın kadını mal gibi görmekle, manitalarla, arabalarla tüttürmekle ne alakası var diyebilmek önemli.

        Müzik ruhun gıdasıdır ama bazen gıda zehirlenmesi de olur.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ