Buğçe Kondakçı değişimiyle binlerce kişiye ilham oldu!

Şimdi ise yaptığı paylaşımlarla çok sayıda kişinin hayatına dokunan Kondakçı, zaman zaman değişimini gözler önüne seren öncesi-sonrası fotoğraflarını paylaşarak takipçilerine de daha fit ve daha sağlıklı olunabileceğini gösteriyor.

Mesaj kutusunda gördüğü bir mesajla hayatı boyunca unutamayacağı bir deneyim yaşadığını aktaran Kondakçı, kilo almazsa hastaneye yatması gereken 38 kiloya düşmüş bir takipçisinin kendisinden fazla yağlarından nasıl kurtulacağına dair yardım istediğini ve bu mesajla aylar süren telkinlerinin başladığını söylüyor. Kondakçı "Yüzü çökmüş, kemikleri fırlamıştı. Doktor kilo almazsa hastaneye yatırılması gerektiğini söylemiş olmasına rağmen o hedefi için gözünü karartmış bir şekilde benden adeta kendini öldürmek için yardım istiyordu" diyor. Neyse ki uzun sohbetler netice vermiş ve o kız sağlıklı kilolara gelerek, adeta hayata geri dönmüş.

İşte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel olarak bir araya geldiğimiz Buğçe Kondakçı ile keyifli söyleşimiz...

Buğçe Kondakçı kimdir?

Buğçe 24 yaşında, ailesiyle yaşayan ve insanları sağlıklı bir yaşama motive etmek için spor ile sağlıklı yemek tarifleri çeken biri. Takipçilerimin yoğun istekleri üzerine günlük hayatımı da zaman zaman paylaşıyorum ve onları motive etmeyi, onlara ilham olmayı çok seviyorum. Günlük yaşantımda çok disiplinli biriyim.

Sosyal medya son yıllarda daha çok rağbet görüyor. Peki sizin hayalini kurduğunuz meslek neydi? Hayallerinizin mesleğini mi yapıyorsunuz?

Kendimi bildim bileli hiperaktif bir kişiliğim oldu. Sosyallikten ve insan ilişkilerinden büyük zevk alan bir insan olduğum için kendi kişiliğime uygun ve beni mutlu eden bir işte çalışmayı hayal ediyordum. İnsanları mutlu ettikçe kendim de mutlu oluyorum. O nedenle bu işin hem benim karakterime ve hem de hayalime çok uygun olduğunu düşünüyorum. Başka insanların hayatlarına dokunabilmek beni çok mutlu ediyor, bu nedenle bu iş, benim hayalimdeki iş.

Sosyal medyada 'ben de varım' demeye ne zaman karar verdiniz?

Üniversite birinci sınıftayken öylesine açtığım bir YouTube kanalıydı. Çok nadir video paylaşmama rağmen kilo verme tecrübelerim, cilt ve saç bakım videolarım milyon izlenmeleri buldu. Sosyal medyayı işe çevirmenin her işte olduğu gibi süreklilik istediğini belirtmeliyim. Üniversiteden mezun olmama bir ders kala paylaştığım bir motivasyon videosu da yeniden milyon izlenmelere ulaşınca ve yoğun istekler almaya başlayınca 'tamam' dedim. Bunun üzerine daha fazla içerik üretmeye başldım ve bu sektöre adım atmış oldum. Baktım ki insanların hayatına dokunabiliyorum. Bunu gördükçe yaptığım iş bana büyük bir manevi haz verdi ve böylece büyük bir zevkle bu işe profesyonel olarak yönelmiş oldum.

Daha çok sağlıklı beslenme ve spor içerikli paylaşımlarınızla bireyleri sağlıklı yaşama davet eden bir sosyal medya fenomenisiniz. Peki siz sağlıklı yaşamı benimsemeye ne zaman karar verdiniz?

Aslında bu işe 'sağlıklı beslenme konulu içerikler üretmeliyim' düşüncesiyle başlamadım. Hayatım bu yönde ilerlediği için içeriklerim de bu yönde şekillendi. Lise yıllarımda kilolu ve arkadaşları tarafından dalga geçilen bir kişi oldum. Sürekli ağlayan ve kendini sevmeyen bir kişi haline gelmekten, diyetisyenlere gidip diyete başlayıp bırakmaktan bıkmıştım. Kendimi en dipte hissettiğim bir gün karşıma çıkan bir kitaptan okuduğum bilgilerle kendi kendime 25 kilo vermeyi başardım. İşte o noktada hem hayatım hem de kişiliğim tamamen değişti. Artık bambaşka bir insan olmuştum, istediğimi başarmış olmanın bana verdiği güç ve özgüven sayesinde kendime olan inancım arttı. Her şeyden önce artık kendimi seviyordum. Kilo vermek isteyen ama ne yapacağını bilemeyen bir insanın neler hissettiğini çok iyi bilirim. Sağlıklı beslenme ve motivasyon konulu içerikler üretmemin en büyük sebebi de çaresiz ve mutsuz hisseden milyonlarca insandan belki de bir kaç tanesine yardımcı olabilirim derken milyonlara eriştim ve binlerce insanın hayatına dokundum.

Sağlıklı yaşam yolculuğuna başlama sürecinizi bizimle paylaşır mısınız? Şu an çok fitsiniz ve takipçileriniz size 'yarışmaya katıl' önerilerinde bulunuyor...

Bu yolculuğa başlamadan önce protein ve karbonhidratı birbirinden ayıramayacak kadar bilgisizdim. Her şeyden önce doğru bilgiye erişerek doğru adımlar atmam gerektiğinden emindim. Bolca araştırma yaparak verdiğim ilk 10 kilodan sonra sarkmalar meydana gelince sporu hayatıma dahil etmem gerektiğini anladım. 73 kilodan hedeflerim ve hayallerimin çok da ötesi olan 48 kiloya kadar düştüm. Sonrasında zayıf olmanın kesinlikle sağlıklı olmak demek olmadığını yaşayarak ve görerek sporu hayatıma daha çok dahil ettim. Kastan 10 kilo aldım. Başlarda spor için kendimi çok zorlamış olsam da; kendimi güçlü ve kuvvetli hissetmem, kondisyonumun çok iyi olması, sporun hayatımın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesini sağladı. Takipçilerimin istekleri üzerine spor videoları paylaşmak adına eğitimler alarak kendimi spor anlamında çok geliştirdim. Yarışmalara katılmam hakkında çok fazla mesaj alıyorum fakat sanırım kendimi kanıtlama çabam olmadığı için böyle bir şeye gerek durmuyorum.

Çok sayıda takipçiniz sizden aldığı ilhamla egzersiz yapmaya başladığını, sağlıklı beslendiğini ve kilo verdiğini paylaşıyor. Bir kadının başka bir kadına bu şekilde destek olması size nasıl hissettiriyor?

Başkalarının mutluluğuyla mutlu olabilen biriyim, bu yüzden başkalarına destek olabilmek benim icin çok büyük bir anlam taşıyor. Spor yapabilmek için ailesinden destek alamayan, spor salonuna yazılma imkanı olmayan bir çok kadın takipçim var, paylaştığım antrenman videoları sayesinde bir çok kadına bu yönde destek olduğumu görüyorum. Benim motivasyonum ve bu işe bağlılığım ise takipçilerimin bana karşı besledikleri sevgiden doğuyor. Aldığım mesajlar ve duaların hayatımı olumlu yönde etkilediğini sürekli hissediyorum.

Peki sağlıklı yaşamı benimsemek zor mu? Pek çok kişi diyete ve spor yapmaya başlıyor ancak kısa süre sonra hedefine ulaşamadan vazgeçiyor. Fedakarlık mı yapmak gerekli? Sağlıklı yaşamı benimsemek ve devam ettirmek için bir öneriniz var mı?

Hayatımın bu evresine gelene kadar diyete, spora başlayıp bırakmaları birçok kez tecrübe ettiğim için bu süreci yaşayanlara çok normal bakıyorum. Ben sabah 6'da kalkıp spor yapıyorum ama bunun için sabah 6'da kalkmak şart değil. Ben kilolu olduğum zamanlarda da güne erken başlayan biriydim ve şimdi de erken kalktığım zamanı spor yaparak çok daha verimli kullanıyorum. Spora zaman ayırmak ya da kendi diyetinize uygun yemek yapmak, başta fedakarlık olarak görünebiliyor fakat sonrasında kendimiz için çok güzel bir şey yaptığımızı fark etmek, spor ve sağlıklı beslenmenin vazgeçilmezimiz olmasını sağlıyor. Özellikle sağlıklı beslenmek birçok insan için çok zor gibi görünüyor. Ancak bunu bir amaç olarak değil de yaşam biçimi olarak görürsek her şeyin çok daha kolay olacağını söyleyebilirim.

Takipçileriniz için önemli bir motivasyon kaynağısınız. Takipçilerinizle yaşadığınız unutamadığınız bir anınız var mı?

Bir gün güzeller güzeli genç bir kız, bana karnı açık bir fotoğrafını ileterek; ‘Buğçem alt karnım ne yaparsam yapayım erimiyor. Ne yapmam gerekiyor, bana yardımcı olur musun' diye bir mesaj attı. O mesajı görmemle hayatım boyunca unutamayacağım bir hikaye de başlamış oldu. O an gözlerim doldu ve o kıza elimden ne gelirse yapmaya karar verdim; çünkü olmayan bir göbekten bahsediyordu. Yüzü çökmüş, kemikleri fırlamıştı. 38 kiloya kadar düşmüş, doktor kilo almazsa hastaneye yatırılması gerektiğini söylemiş olmasına rağmen o hedefi için gözünü karartmış bir şekilde benden adeta kendini öldürmek için yardım istiyordu. O an kendisine söyleyeceklerimi ne kadar hassas karşılayacağını biliyordum. Bir yakın arkadaşmışçasına tavsiyelerimle ve ona aktardığım tecrübelerimle sohbetimiz aylarca sürdü. Sonunda da aslında sağlıksız bir kiloda olduğunun farkına vardı ve 50'li kilolara çıkarak adeta hayata geri dönmüş oldu. Bugüne kadar birçok insanın kilo vermesine ve sporu hayatına dahil etmesine katkım olduğunu biliyorum. Ama bir insanın hayatını tekrar kazanmasına vesile oldum. Bu süreçte empati yönümü kuvvetlendirdim; onunla birlikte üzülüp onunla birlikte sevinebilmek benim icin muhteşem bir tecrübeydi.

Kadınlar Günü sizin için ne ifade ediyor?

Benim için her şeyden önce kadının daha özgüvenli olması gerektiğini hatırlatıyor. Dünyada ezilerek korku içinde yaşamını devam ettirmesi gereken birçok kadın olduğunu biliyoruz. Daha güçlü ve kendi ayakları üzerinde durabilen varlıklar olduğumuzu ve özellikle kadının kadına daha çok destek olması gerektiğini hatırlatan bir gün olarak bakıyorum.

Kadınlar Günü mesajınız nedir?

Kadın anadır, yuvadır; sevgiyle ve ilgiyle beslenir. Öncelikle herkesin birbirine sevgi beslediği ve destek olduğu, kadınlarımızın ise kendini geliştirmek ve eğitim almak uğruna elinden geleni yaptığı aynı zamanda birbirine bu yönde destek olduğu özellikle de kadının kadına psikolojik şiddet uygulamak yerine destek olduğu nice güzel günlerimiz olsun.