Çanakkaleli anne ile kızı şalvar kültürünü eğlence organizasyonlarında yaşatıyor

Eğlenceye gidecek kadınlar, gecenin konsepti şalvar olunca anne ile kızının manifatura dükkanında satışa sundukları birbirinden renkli ve pırıltılı kumaşlardan özel giysiler diktirdi. İlk eğlence, 50 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Zamanla yaklaşık 500 kadının şalvar giyerek katıldığı organizasyona dönüşen eğlence, Çanakkale sınırlarını da aştı. Sosyal medyanın etkisiyle geniş kitleler tarafından bilinen "Şalvar Gecesi", gelen talep üzerine geçen yaz Balıkesir'de de düzenlendi.

Eskiden sadece köy düğünlerinde giyilen pırıltılı şalvarlar, bu eğlence sayesinde yeniden revaç görüyor. Düğün salonlarında, kapalı pazar yerlerinde, köylerdeki geniş kapalı alanlarda düzenlenen eğlencelerde çekilen fotoğraf ve videolar, sosyal medyada büyük beğeni topluyor.

Adeta şıklık yarışına giren kadınların gruplar halinde aynı kumaştan dikilen şalvarları giymesi ise gecenin görselliğine ayrı renk katıyor.

Yerel sanatçıların çaldığı oyun havaları eşliğinde gönlünce eğlenen kadınlar bu sayede hem stres atıyor hem de şalvar kültürünü yaşatıyor.

- Kadın kadına eğleniyorlar

Mukadder Acun, AA muhabirine, Çanakkaleli kadınların "Şalvar Gecesi"ne yoğun ilgi göstermesinin kendilerini de şaşırttığını anlattı.

Bu eğlencenin doğuşuyla ilgili bilgi veren Acun, şunları söyledi:

"Çok sevdiğim ablalarım var, eğlenceyi çok seviyorlar. Dediler ki 'Kendi aramızda bir eğlence yapalım.' Geyikli'de yerel bir müzik grubu olan Gökçeşmeliler ile anlaştık. İlk etkinlikte güzel bir vakit geçirdik. Pandemi döneminde çok fazla eğlence, düğün olmadı. Biz de eğlenmeyi çok sevdiğimiz için davul sesi duyduğumuzda oynayacak yer arıyoruz. İlk etkinliğin ardından biraz daha zaman geçti. Dediler ki 'Oynamayı çok özledik, yine devam edelim.' Kitle büyümeye başladı, 150 kişi oldu. Büyüklerimiz, 'Şalvar olsun, hem rahat edelim pantolonla gitmeyelim hem de şalvar tanıtılsın.' dedi. Böyle başladık. İnsanları mutlu şekilde uğurlamak beni mutlu ediyor."

Acun, etkinlik öncesi yaptıkları duyurunun ardından kadınların gecede giyecekleri şalvarın kumaşını seçip diktirdiğini dile getirdi.

"Şalvar Gecesi"ne çalgıcılar hariç erkeklerin alınmadığını belirten Acun, "Kadınlar böyle olunca daha rahat hissediyor. Düğünde dernekte kendini rahat hissedemeyip oynayamayan insanlar var. Bu insanlar Şalvar Gecesi'nde 'deli gibi' oynuyorlar. Çok güzel stres atıyoruz. Teşekkürler, tebrikler bitmiyor." dedi.

Acun, yazın düğünler olduğu için bu eğlenceyi kış aylarında düzenlediklerini ifade etti.

- "Bütün yaz çalıştılar, yoruldular şimdi bunun yorgunluğunu atıyorlar"

Etkinliklerde giydiği kıyafetlerle başı çeken Seda Zengin de katılımcıların kendisine gösterdiği ilgiden memnun olduğunu belirtti.

Gece için bilet almaya gelen kadınların kumaş seçiminde kendisine danıştığını anlatan Zengin, "Kumaş desenlerini gösteriyorum ve beğeniyorlar. Her etkinlikte 3 renk seçiyoruz. Müşterilerimi şalvarlarının dikimi için terzilerime yönlendiriyorum. Gruplar bir örnek şalvar giyiyor. Uyum içinde oyun alanına çıkıyoruz. Şalvar Gecesi'nde takı zorunluluğu yok, isteyen istediği gibi gelebilir." diye konuştu.

Gecede giydikleri şalvarların Çanakkale yöresine özgü modern tasarımlar olduğunu dile getiren Zengin, etkinliği il dışına taşıyıp şalvar kültürünü kitlelere ulaştırmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.

Katılımcılardan Selin Akman, şalvar kültürünün Çanakkale yöresinde uzun yıllardır olduğunu ve genelde düğünlerde giydiklerine değinerek, "Bu etkinlikle kadınlar şalvar ile nasıl daha şık, nasıl daha güzel olur bunu göstermek istiyoruz. Kadınlarımız bütün yaz çalıştılar, yoruldular şimdi bunun yorgunluğunu atıyorlar. Konseptimiz de şalvar. Şalvarın içinde rahatız ve geleneksel bir kıyafet. Bu yüzden şalvar giymeyi tercih ediyoruz." ifadesini kullandı.

Gülben Özgen ise "Şalvar Gecesi"nin, özellikle çalışan köylü kadınların bir nebze de olsa eğlenmesi, stres atması açısından güzel bir etkinlik olduğunu vurguladı.

Çanakkaleli kadınların giyinmeyi kuşanmayı çok sevdiğini aktaran Özgen, "En güzel şekilde çıkalım, en iyi şekilde hazırlanalım... Bu, yapımızdan kaynaklı, böyle yetiştiriliyoruz, böyle büyütülüyoruz. Çocukluktan itibaren şalvar giymeye başlıyoruz. Altın takılar ise düğünlerimizin olmazsa olmazı. Özellikle böyle gecelerde neyimiz var neyimiz yok takıp takıştırıyoruz. Altınlarımızın çoğu anneannemizden, babaannemizden kalan geleneksel eski takılar. O yüzden de seve seve takıyoruz." ifadesini kullandı.