Çocuklukta yaşanan travmalar, büyüyünce kronik ağrılara dönüşebiliyor
Yeni yapılan bir araştırmaya göre özellikle çocukluk çağında yaşanan travma ve istismar, çocuk büyüdükçe yüzde 45 oranında kronik ağrılara yol açabiliyor. Çalışma sonuçlarının oldukça kaygı verici olduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, "Veriler, günümüzde 1 milyara yakın çocuğun olumsuz koşullarda büyüdüğünü göstermektedir. Bu, dünyadaki çocuk popülasyonun yarısını oluşturmaktadır ve ileride kronik ağrı çeken bir kuşak geldiğini göstermektedir" dedi
Araştırmaya göre, çocukluğunda cinsel, fiziksel veya duygusal istismar veya ihmal gibi travmatik bir olay yaşayan yetişkinlerin kronik ağrı bildirme olasılığı yüzde 45 daha fazla. Yaklaşık 830 bin katılımcının dahil edildiği çalışmaya göre, çocukluk döneminde olumsuz deneyimler yaşayanlarda kronik ağrıların daha fazla görüldüğü tespit edildi.
Çalışmanın başyazarı André Bussières, çocukluk çağı travmasına maruz kalan bireylerin uzun vadeli sağlık sonuçlarını iyileştirmek gerektiğini belirterek, "Bu sonuçlar, özellikle de her yıl 1 milyardan fazla çocuk olumsuz deneyimlere maruz kaldığı için son derece endişe vericidir dedi ve hedefe yönelik müdahaleler ve destek sistemleri geliştirmeye acil ihtiyaç olduğunu söyledi.
"KRONİK AĞRI ÇEKEN BİR KUŞAK GELİYOR"
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, çocukluk çağı travmasına maruz kalan bireylerin daha fazla kronik ağrı yaşadığı çalışmayla ilgili şunları söyledi: "Çocukluk çağında yaşanan travma ya da istismar çocuk büyüdükçe yüzde 45 oranında kronik ağrılara yol açmaktadır. Çocukluk çağındaki fiziksel şiddet ağrıya yol açmaktadır. Yapılan çalışmaların sonuçları oldukça kaygı vericidir. Bu, dünyadaki çocuk popülasyonun yarısını oluşturmaktadır. Günümüzde dünyada 1 milyara yakın çocuğun olumsuz koşullarda büyüdüğünü göstermektedir ve ileride kronik ağrı çeken bir kuşak geldiğini göstermektedir."
SIRT AĞRISI SOSYAL HAYATTAN BİLE KOPARABİLİR
Çocuklarda sırt ağrısının önemli olduğunu kaydeden Dr. Seçkin, "Vücut kronikleşmemesi için ağrıyı mümkünse hatırlamamalıdır. Yani ağrıya hemen müdahale edilmelidir. Vaktinde tedavi edilmeyen ağrılar kronikleşme ve hayat boyu sürme eğilimi gösterebilir. Ağrı kronikleşince hastanın hayatı çok olumsuz etkilenmeye başlar, çeşitli başarısız tedavilerin ardından depresyon, hareket kısıtlılığı, uykusuzluk, kaygı gibi sorunlar yaşanabilir ve hatta bu şikayetler sosyal psikolojik izolasyona kadar varabilir. Kısaca sırt ağrıları ciddiye alınmazsa hem ağrı süresi ve şiddeti giderek arttığı gibi psikolojik, sosyolojik ve genel sağlığın bozulmasına da yol açar" dedi.
KORONAVİRÜS DE SIRT AĞRILARINI ARTIRDI
Çocuklarda görülen sırt ağrısının giderek arttığını kaydeden Seçkin, "Koronavirüs geçirmek, duruş bozukluğu, yeterince hareket etmemek, uzun süre sandalyede oturmak, stres, kaygı bozukluğu, mükemmeliyetçi kişilik yapısı ve depresyon da sırt ağrısının artmasına neden olur" diye konuştu.
Dr. Seçkin, çoğu insanın ters yaptığı bir hareket nedeniyle sırt ağrısı çektiğini düşündüğünü ancak günlük yaşamda sürekli oturma, sürekli aynı şekilde hareket etme ya da aynı şekilde ağırlık taşıma sonucu bu ağrıların meydana geldiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastaların yarıya yakınında hiçbir neden bulunmayabilir. Ancak çocuklarda uygun ayakkabı giymeme, sporda yeterince ısınmama ve esneme hareketlerinin yapılmaması, yanlış çanta taşıma da önemli etkenlerdir."
SIRT AĞRISI CİDDİYE ALINMALI
Bir ağrının kronik olarak ifade edilebilmesi için en az 3 ay devam etmesi gerektiğini kaydeden Seçkin, "Bu tür ağrılar insanların üçte birinde var. Çok güçlü ağrı ise insanların yüzde 5’inde mevcut. Ani gelişen ağrıların ise yüzde 90’ı bir süre geçtikten sonra kendiliğinden düzelir. Ani gelişen ağrıların yüzde 90’ı geçer; ancak üçte biri tekrarlama bir kısmı da kronikleşme eğilimi gösterir. Kısaca sırt ağrısı ciddiye alınmalıdır. Sırt ağrılarının kronikleşmemesi için 2-3 haftayı geçmemesini hedeflemek gerekir" dedi.
KRONİKLEŞEN AĞRILARDA AĞRI KESİCİLERİN YARARDAN ÇOK ZARARI VAR
Sırt ağrısı tedavisinde neler yapıldığını aktaran Seçkin, "Kas gevşetici ve ağrı kesiciler kullanılır. Bir iki hafta içerisinde ağrı düzelmezse ağrının kalıcı olmasını engellemek için ilaç dozlarını artırmak ya tedaviyi değiştirmek gerekir. Kronikleşen ağrılarda ağrı kesicilerin yarardan çok zararları dokunur. Çocuklara akupunktur, fizik tedavi, egzersiz, psikoterapi ve fonksiyonel tıp ile yardım edilmeye çalışılır. Kronik ağrısı olan çocukların kronik ağrısı olan erişkinlere dönüşmemesi için içerden dışarı doğru bir iyileşme programı uygulanır."