Davut Güloğlu'nun köy hayatı

"ENERJİ ALIP, STRES ATIYORUM"

Köyünün, kendisine hem keyif hem de huzur verdiğini anlatan Davut Güloğlu, "Çocukluğumda olduğu gibi o tadı, o havayı teneffüs ediyorum. O mutluluğu yaşıyor, enerji alıp, stres atıyorum. Çay yağmurda, çamurda toplanması, taşınması satılması zor ama kıymetli bir tarım ürünüdür. Türkiye'nin dört bir köşesinde sudan sonra en çok içilen içecek çaydır. Çayımızın değerini bilip, yaşatmamız lazım. Ben köyümü, Rize'yi her zaman ziyaret ediyorum. Burada huzur bulur, kafamı dinlerim. Her yıl da çay toplarım. Bu da bana huzur veriyor. Komşularımla, akrabalarımla eski günleri anar, çaylıkta sohbet ederiz. Çaylıkta atma türküler atar, set yarışları yaparız. 'Kim önce bitirecek?' diye iddialar vardır. Çaylıkta yemekler yeriz. Bu da bize hem keyif hem de huzur veriyor" dedi.

"ANNEM-BABAM ÇAYDAN KAZANDIĞI PARAYLA BİZİ BÜYÜTTÜ"

Çayın ülke için milli değer olduğuna dikkat çeken Güloğlu, "Kendi çayımız ülkemize yetmiyor. Daha çok reklam edip, daha çok ihraç etmeliyiz. Ben de çay reklamlarında oynadım, tek kuruş almadım. Çünkü benim annem de babam da bu çaydan aldığı ücretlerle bizi yetiştirdi, büyüttü. Allah bize bu nimeti verdi. Dağlarda, bayırlarda bu çayı toplamak, taşımak zordur. Yağmurda, çamurda çayı toplamak da satmak da zor. Senede üç kez, bazen dört kez de toplanıyor. Tarımla olan her şeye ağırlık vermemiz gerekiyor" diye konuştu.

"YENİ ÇALIŞMALARIM VAR"

Salgın nedeniyle 1,5 yıldır sevenlerinden uzak kaldığını da kaydeden Güloğlu, salgının bir an önce son bulması temennisinde bulundu.

Ünlü şarkıcı, "Yeni eser çalışmalarım var. 5 eserden oluşan yeni single çalışmamın ilk klibini memleketim Rize'de çektim. Rize'nin çeşitli yerlerinde çektiğim klipte yaylaları doğal güzellikleri görebilecek izleyenler. Ayrıca kendi köyümde babamın arazisinden de görüntüler var. Çocukluğumun geçtiği bende anısı büyük olan bir yerden de klipte sahneler olacak. İnşallah kliple birlikte izleyenler Karadeniz'e hasretlerini giderecekler. 15 gün içinde izleyicilerin beğenisine sunacağım. Yeni bir şarkı daha yaptım. Rize bana ilham veriyor burada yazdım. Yeni 5 eserle daha sevenlerimizle beraber olacağız. İnanıyorum ki bu yeni duygusal ve hareketli eserlerde hem duygulanacağız hem güleceğiz hem oynayıp hem ağlayacağız" ifadelerini kullandı.

Televizyon ve müzik dünyasının pek çok ismi son dönemde İstanbul'u terk edip, Ege koylarına yerleşmeye başladı. Özellikle de geçtiğimiz yıldan beri pandeminin etkisiyle bu göç hızlanmaya başladı. İşte İstanbul'dan ayrılan ve kent kaosundan kaçıp, doğa ile iç içe yaşamaya başlayan ünlüler...

TUĞBA ÖZERK

Ünlü şarkıcı Tuğba Özerk, pandemi sürecini sevgilisi ile birlikte İzmir'in Çeşme ilçesinde geçiriyor. Baharın gelmesiyle beraber kendini bahçe işlerine adayan Özerk, önceki gün kolları sıvadı.

Bahçede yetişen limonları tek tek toplayan 40 yaşındaki sanatçı, o anları Instagram'dan, "Çiftlik hayatı, mutluluk..." sözleriyle yayınladı. Özerk'in gönderileri takipçilerinden kısa sürede çok sayıda beğeni ve yorum aldı.

ZARA

Ünlü şarkıcı Zara da şehir hayatından sıkılıp, soluğu doğada alan isimler arasında yer alıyor. 45 yaşındaki Zara, İzmir'deki çiftlik evinin bahçesinde sebze ve meyve yetiştirmeye başladı.

"BENİ RUHSAL OLARAK DİNLENDİRİYOR"

Organik tarıma el atan sanatçı, konuyla ilgili, "Bahçe ile ilgilenmek beni ruhsal olarak dinlendiriyor. Bu sayede hem deşarj oluyorum hem de organik besleniyoruz" şeklinde konuştu.

Instagram'dan bu fotoğrafını da paylaşmayı ihmal etmeyen Zara, şunları söyledi:

'Yeşillik alana gidiyorum' dediğinde 150 çeşit yeşili görmeyi, fark ettirmeyi öğretsin bu süreç. Onlara dokunmayı, sevmeyi, ağaçların dilini, dereye giren ayaklarımızla topraklanmayı, kendi emeğini yemenin lezzetini, minik sincapla dost olmayı, sevmeye kendi çevrenden, kimsenin görmediği yere düşen bir zeytin tanesini kurtarmaktan başladığını, dokunduğun her kim ve her ne varsa kendinmiş gibi hissetmekle ancak insan olabildiğin bir süreç... Baktığını görebilene, içinde kaybolduğu egosundan kendini bulabilene ne mutlu... Bunları yazmak değil, sonuna kadar yaşayabilenlerden olmayı dilerim...

ÖZGE BORAK

Koronavirüs sebebiyle bir süredir evde önlem amaçlı karantinada olan oyuncu Özge Borak, normalleşme adımlarının atılmasıyla soluğu Avşa Adası'nda aldı. Bir süredir babasının yanında tatil yapan Borak, organik tarıma merak sardı.

Bahçesine kavun eken Özge Borak, o anları sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı. Borak, paylaşımına şu notu düştü:

Hepimize güzel bir hafta olsun. Bir süre bağdır, bahçedir çok duyarsınız benden. Sebzeyi, meyveyi dalından kendin koparıp, yemek gibisi yok. Hele ki kendi bahçenden olunca daha bir başka. Öyle dönümlerce bahçemiz yok, avuç içi kadar ama bize yetiyor. Rahmetli dedemden kalma iki ağacımız var; armut ve erik...

Yakında şeftali de olur, o daha fidan olmasına rağmen üstünde var birkaç tane. Bugün de kışın babamın saksılarda yetiştirdiği kavunları ektim bahçeye. Öptüm seni kavun, tutmamazlık etmeyin haaa. Ne güzel şey toprakla uğraşmak, bayılırım. Yarın da biber, salatalık fidesi alıp, onları dikeriz. Bence yaparız; değil mi baba?

Olgunlaşan domatesleri dalından toplayan Özge Borak, "Burada hemen her yaşayanın bahçesi var. Eksikleri gidip, bağdan, bahçeden toplayıp, alıyoruz ama olmuşları da kendin toplamak gibisi yok" ifadelerini kullandı.

PINAR AYLİN

2014 yılında Süleyman Erbaykent ile nikah masasına oturan 48 yaşındaki şarkıcı Pınar Aylin'in artık bambaşka bir hayatı var.

Maya isminde bir kızı olan Aylin, İstanbul'u terk ederek, gözlerden uzakta bir hayat yaşamaya başladı.

Ailesiyle birlikte memleketi İzmir'de yepyeni bir hayat kuran Pınar Aylin, bahçeli lüks bir villada yaşıyor. 90'lı yılların ünlü ismi, boş vakitlerinde bahçe işleri ile ilgileniyor. Pınar Aylin, o anları da sosyal medya hesaplarından takipçileriyle paylaşıyor.

NESLİHAN KOZANOĞLU

Cemiyet hayatının ünlü simalarından Neslihan Kozanoğlu, yıllar önce şehrin gürültüsüne veda edip Çatalca Cumhuriyet Köyü'nde kendi çiftliğini kurmuştu.

Kozanoğlu, koronavirüs nedeniyle yasakların arttığı günlerde çiftliğinde doğa ile baş başa geçiriyor. Neslihan Kozanoğlu, çiftlik günlüklerinden kesitleri de sosyal medya hesabından takipçileri ile paylaşıyor.

ASLIHAN GÜRBÜZ

Son olarak 'Ufak Tefek Cinayetler' dizisinde 'Merve' karakterini canlandıran oyuncu Aslıhan Gürbüz, geçtiğimiz senelerde İstanbul'u terk etti.

İki tanesi bel fıtığı olmak üzere dört kez ameliyat geçiren Gürbüz, tedavi sürecini tamamladıktan sonra kendisine bambaşka bir hayat kurdu.

Doğa ile iç içe yaşamaya başlayan Gürbüz, yeni hayatından kareleri sık sık sosyal medya hesabından paylaşıyor. Sosyal medyayı aktif kullanan 37 yaşındaki Gürbüz, takipçilerinin "Nerede yaşıyorsunuz?" sorusuna yanıt verdi.

Konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan Aslıhan Gürbüz, şu ifadeleri kullandı:

En çok sorulan soru... Bir suyun kenarında, bir ağacın altında, bir ormanın içinde ya da ıssız olmaya yakın bir adada... Bu memleketin bir köşesinde, bir çoğunun önünden geçtiği, bir çoğunun göremediği, çokçalarının kıymetini bilmediği bir enlem ve boylamda yaşıyorum.

Yeşili, maviyi, suyu, gökyüzünü, ağacı, çiçeği, kuşu, yosunu görmeyi çok seviyorum. Uyandığımda karşı evi değil, bir ağacı görmeyi, evden çıkınca alışveriş merkezine değil, patikaya uğramayı çok seviyorum. Yani doğayı çok seviyorum. Neresi olduğu mühim değil. Görüyor ve seviyorsan cennettesin. Koruyor ve saygı duyuyorsan cennetlik. Bu memleketin cennet gibi bir köşesinden herkese selamlar...

GÖKSEL

Koronavirüs salgınının Türkiye'de ilk yayılmaya başladığı zamanlarında şarkıcı Göksel, Ege'ye bağlı bir köyde yaşamını devam ettirmeye başladı.

Mutfakta verdiği pozlarını paylaşan Göksel, "Anneciğim yine haklı çıktı" diyerek şu ifadeleri kullandı:

Annem, bana ev işlerini öğretirken bayağı direnirdim. 'Ben yemek yapmayacağım, öğrenmeme gerek yok ki' diye tutturmuştum. O da ısrar ederdi, 'Bir gün ihtiyacın olabilir' diye. O gün geldi, çattı. Anneciğim yine haklı çıktı. Bu arada ben özenle yemek yapmanın ne kadar zevkli olduğunu keşfettim. Hele bir de sevdiklerin mutlu oluyorsa...

Zamanını doğa ile iç içe geçiren şarkıcı, köy yaşamıyla ilgili, "İnsan her şeye alışıyor. Değişik bir hayatı deneyimliyorum. Bu süreçte en çok market poşetlerini temirlerken zorlandım" açıklamasını yapmıştı.

BURAK HAKKI

Ünlü oyuncu Burak Hakkı, koronavirüs salgınından korunmak için Çanakkale'deki çiftliğine gitti. Çanakkale'nin Gelibolu ilçesindeki Güneyli Köyü'nde satın aldığı 35 bin metrekarelik arsaya çiftlik kuran Hakkı, doğanın tadını çıkartıyor.

Sebze ve meyve üretimi de yapan Burak Hakkı, çiftlik hayatından kareleri sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaşıyor. Hakkı, anneannesi ile bakla ayıkladıkları anları, "Bakla yarışı" notuyla yayınladı.

Yaptığı işleri listeleyen Burak Hakkı, şu ifadeleri kullandı:

Bugünkü yaptığım işler; sandalyeleri boyamak, fide ekmek, tohum çoğaltmak, bakla toplayıp ayıklamak, depo düzenlemek, gübreleme yapmak, motorlu tırpanla et kesmek, komposto hazırlamak, akşam yemeği yapmak, fırında mısır unlu sardalya, fırın patates ve kabak tatlısı...

Öte yandan koronavirüs salgınından sonra çiftliğine giden Burak Hakkı, bu karesini geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından "Gezegeni koruyun" notuyla yayınlamıştı.

GİZEM KARACA

2011 Miss Turkey ikincisi Gizem Karaca, 2017 yılında Kemal Ekmekçi ile nikah masasına oturmasının ardından İzmir'e yerleşti.

Tüm dünyayı hızla etkisi altına alan koronavirüs günlerini evinde karantina altında geçiren Karaca, kendisini bahçe işlerine verdi. Bu süreçte organik tarıma başlayan Karaca, bahçesine domates, biber, salatalık ve patlıcan ekmeyi de ihmal etmedi.

Oyuncu, bahçesinden dut toplayan eşi Kemal Ekmekçi'nin pozunu sosyal medya hesabından "Dut canavarı" notuyla yayınladı.

ATA DEMİRER

Uzun süredir Bozcaada'da yaşayan Ata Demirer, üzüm bağından paylaşımlarda bulundu. Ara sıra İstanbul'a gelen ve çiftlik hayatı yaşayan komedyen, doğal hayatından kesitleri Instagram sayfasından yayınlıyor.

Demirer'in paylaşımı sosyal medyada büyük beğeni topluyor. Ünlü komedyen, Özge Borak'tan boşandıktan sonra Bozcaada'ya yerleşme kararı almıştı.

YEŞİM BÜBER

Bir dönemin ünlü oyuncusu Yeşim Büber, görüntü yönetmeni eşi Mehmet Aksın ve ikizleriyle bambaşka bir hayata başladı.

Eşi ve çocuklarıyla teknede yaşayan Büber, hayatıyla ilgili şöyle konuşuyor:

Hep hayalimizdi teknede yaşamak, yolda olmak. Bu, bir şekilde bize dayatılan biçim ve sınırlara nanik yapmak belki de. Evi kapatıp tekneye taşınalı sekiz yıl oldu.

İstediğim an demirimi alıp gidebilme imkanı gerçek bir özgürlük benim için. Ve her yerde yolcu hissetmek, mekan ve zaman algımı çok değiştirdi. Zorunluluktan uzak, sahici bir seçim, her an ve her yer... Bu duyguyu çok seviyorum.

Büber, 'Aynalı Tahir’, ‘Kırık Ayna’, ‘Bıcak Sırtı’, ‘Serseri Aşıklar’ gibi dizilerin yanı sıra ‘Barda’, ‘Kaybolan Yıllar’ ve Sadri Alışık Ödülleri’nde ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödülünü aldığı ‘İnşaat’ gibi sinema filmlerinde rol almıştı.

HAYKO CEPKİN

Rock müziğin sevilen ismi Hayko Cepkin’in paraşüt tutkusu hayatını değiştirdi. 7 yıl önce İzmir, Selçuk’ta bulunan eski havaalanında paraşüt atlayışlarına başlayan ünlü müzisyen, 4 yıl önce Şirince’ye yerleşme kararı aldı.

Cepkin, Varil Camping adında bir konaklama tesis açarak kendisi gibi doğa tutkunlarını da burada buluşturdu. 9 dönümlük alanda kurulu çiftlikte kediden köpeğe, tavuktan ördeğe kadar birçok hayvan besleyen ünlü rockçının eşeği Midas ise kampın eğlencesi haline geldi.

YILMAZ ERDOĞAN

Köyceğiz’de hem plato kuran, hem de yaşamını sürdüren Yılmaz Erdoğan, İstanbul’dan ayrılma kararını “Trafik başlı başına bir sebep değil mi? Köyceğiz’e gittiğimden beri otomobil kullanmayı yeniden keşfettim. Meğer dünyanın en zevkli şeyiymiş” sözleriyle açıklıyor.

2014’ten beri yaşadığı çiftliğini film platosu haline getiren Erdoğan, "Ekşi Elmalar" ve "Tatlım Tatlım" filmlerini burada çekti.

BAŞAK SAYAN

"Çılgın Bediş", "Gurbet Kadını", "Derman Bey" ve "Yaprak Dökümü" gibi bir döneme damgasını vuran dizilerde rol alan oyuncu Başak Sayan, artık gözlerden uzak, ailesiyle sakin bir yaşam sürüyor.

Anne olduktan sonra oyunculuğa veda eden Sayan, Şile'ye yerleşti. Oyunculuktan sonra yazarlığa ağırlık veren Sayan, "Uzun bir süredir çocuklarla beraber Şile'deki evimizde kalıyoruz. Ormanın içinde kalabalıktan uzakta organik bir yaşam sürmeye çalışıyoruz" dedi.

Oyuncu, "İşlerim oldukça İstanbul'un merkezine geliyorum, bitince hemen tekrar Şile'nin yolunu tutuyorum" şeklinde konuştu.

EREN BAKICI

Gülçin Ergül, Cemre Kemer, Eren Bakıcı ve Yasemin Yürük'den oluşan Hepsi müzik grubu dört yıl önce dağılmıştı. Grubun eski solisti Eren Bakıcı, Bursa'da köy hayatı yaşıyor.

Bakıcı, "Artık sakin bir hayat yaşamaya karar verdim. Yaklaşık iki yıldır sakin ve doğayla iç içe bir yaşantım var. Şarkı söylemek benim için bitti. Bizim grubun ömrü bu kadardı. Ruhsal olarak tatmin eden bir iş değil, sahne işleri. O yüzden şarkı söylemeyi bıraktım. Şarkı söylemek benim ilgi alanımda değil" dedi.

Şarkıcı, "Eskiden işim gereği kimin ne yaptığını merak ederdim ama şimdi hiç merak etmiyorum. Sahne işinde içimde kalan hiçbir şey yok. Şarkı söylemek kalbimde bitti. Kimin ne yaptığı benim ilgi alanımda değil. Benim tek merakım doğayla iç içe olmak, seramiklerimi yapmak, sakin bir hayat yaşamak. Çünkü ruhum rahatlıyor doğada olunca. Kendi sebzelerimi yetiştirip öyle besleniyorum artık" şeklinde konuştu.