Everest her yıl nasıl uzuyor? Nehirler ve dağların sıra dışı dansı!
Dünyanın en yüksek zirvesi olan Everest Dağı, her yıl birkaç milimetre uzamaya devam ediyor. Tibet dilinde Chomolungma, Nepal dilinde ise Sagarmatha olarak bilinen bu zirve, 8.848,86 metre yükseklikle diğer Himalaya dağlarını geride bırakıyor. Peki, Everest'in bu sürekli büyümesinin ardındaki neden ne?
Dünyanın en yüksek dağı Everest, her yıl birkaç milimetre daha yükselmeye devam ediyor. Peki, bu devasa zirvenin büyümesinin arkasındaki neden ne? Yeni bir araştırma, yaklaşık 89.000 yıl önce birleşen iki nehrin, Everest’in yüksekliğine şaşırtıcı bir şekilde katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor. İşte detaylar!
BİR NEHRİN MİRASI: JEOLOJİK BİR MUCİZE
Bilim insanlarının bu hafta Nature Geoscience dergisinde yayımladığı araştırma, Everest’in büyümesinde beklenmedik bir suçluya işaret ediyor: Yaklaşık 89.000 yıl önce başka bir nehir tarafından çalınan bir su yolu.
Çalışmaya göre, bu süreç Himalaya bölgesinde büyük bir erozyona neden oldu ve bu, Everest’in zirvesinin yükselmesine katkıda bulundu. Nehirler, dağları aşındırarak zamanla erozyona uğratırlar. Ancak bu aşındırıcı güçlerin Everest Dağı'nın yüksekliğine katkıda bulunması, başta garip gelebilir.
Araştırmacılar, bir zamanlar güçlü bir nehrin başka bir nehri ele geçirip birleşmesi sonucu, dağın bulunduğu bölgedeki toprak ve kaya katmanının hafiflediğini ve bu hafifleyen kabuğun altında bulunan manto tabakasının dağın yükselmesini sağladığını belirtiyor.
89.000 YIL ÖNCE YAŞANAN BÜYÜK DÖNÜŞÜM
Yaklaşık 89.000 yıl önce, güçlü bir nehir olan Kosi, çevredeki bir diğer nehir olan Arun’u kendine katarak büyüdü. Bu birleşme, bölgedeki aşındırıcı kuvvetleri artırdı ve dağın bulunduğu yerin kabuğundan büyük bir ağırlık kaldırdı.
Bu hafifleyen kabuk, alttaki manto üzerinde daha kolay hareket edebildi ve Everest’in zirvesi daha da yükseldi. Çalışmaya göre bu süreç, Everest’e 50 ila 165 feet (yaklaşık 15-50 metre) arasında bir yükseklik ekledi.
Pekin’deki Çin Yerbilimleri Üniversitesi’nden yerbilimci Jin-Gen Dai, “Dağlar bir insan ömrü açısından hareketsiz gibi görünse de, aslında sürekli hareket halindedir” diyor.
Bu olay Everest’in bugünkü yüksekliğine nasıl ulaştığını anlamak adına önemli bir adım olarak görülüyor. İngiltere’deki Southampton Üniversitesi’nden Tom Gernon ise “Bu gerçekten güzel bir hikaye ve çok mantıklı” yorumunda bulunuyor.
EVEREST'İN OLUŞUMU VE SÜREKLİ HAREKETİ
Everest’in hikayesi, 45 milyon yıl önce Hindistan tektonik plakasının Avrasya plakasına çarpmasıyla başladı. Bu çarpışma, yer kabuğunu devasa bir ölçekte büktü ve buruşarak Himalayaları oluşturdu. Dağlar ilk başta bu şekilde yükselirken, zamanla yağışlar, buzullar ve erozyon Everest'in yüzeyinden kayaları aşındırmaya devam etti.
Himalayalar, sürekli olarak yer kabuğundan malzeme kaybederken, kabuk aşağı doğru esniyor. Ancak alttaki manto tabakası, bu yükü hafifleterek dağları tekrar yukarı doğru itiyor.
İngiltere’deki University College London’dan yerbilimci Adam Smith, bu durumu “Himalayalar, zıplayan bir kalenin üzerinde duruyormuş gibi” şeklinde açıklıyor. Bu sürekli hareket, Everest’in dengede kalmasını sağlıyor.
TEKTONİK DENGE VE EVEREST'İN GELECEĞİ
Everest, günümüzde izostatik denge denen bir durumda bulunuyor. Yani, yer kabuğunun yükselmesi ve alçalması, bir denge halindedir. Ancak Arun Nehri gibi büyük nehirler bu dengeyi bozabiliyor ve Everest’in büyümesine katkı sağlıyor.
Arun Nehri, dolambaçlı bir rota izleyerek Everest’in etrafında ilerliyor ve bu da nehrin zamanla diğer su yollarını etkilediğini gösteriyor. Araştırmacıların yaptığı bilgisayar simülasyonları, 89.000 yıl önce Kosi Nehri’nin Arun ile birleştiğini ve bu birleşmenin Himalayalar’ın aşındırılmasına katkıda bulunduğunu doğruluyor. Aşındırıcı nehirler sayesinde kabuk hafifledi ve manto tarafından yukarı doğru itilerek Everest’in yüksekliği arttı.
EVEREST’İN BÜYÜMESİ DEVAM EDECEK Mİ?
Bugün, Everest her yıl yaklaşık bir spagetti teli genişliği kadar büyümeye devam ediyor. Ancak bu büyümenin sonsuza kadar sürmesi beklenmiyor. Araştırmacılar, Everest’in sonunda büyüme sürecini durduracağını ve hatta yükseklik kaybedeceğini öngörüyor.
Himalayalar gibi dağ sıraları, uzun zaman dilimlerinde yükselip alçalmaya devam ediyor. Everest’in şu anki yüksekliği, dinamik bir gezegenin sürekli değişen yüzeyini temsil ediyor. “Uzun zaman ölçeklerinde,” diyor Adam Smith, ”Dünya neredeyse nefes alıyor gibi.”
Everest’in büyümesi, Dünya’nın sürekli hareket halinde olan yüzeyinin bir parçası. İnsan gözünde durağan görünen dağlar bile zaman içinde değişim geçiriyor ve bu değişim, jeolojik süreçlerin bir ürünü olarak devam ediyor.
Kaynak: The New York Times