El tümörüne bağlı oluşan boşluğu dolduracak el bileği protezi dünyada ilk kez Ege Üniversitesinde
Doç. Dr. Burçin Keçeci ve Doç. Dr. Levent Küçük, yeni bir el bileği protezi geliştirdi. El tümörü şikayetiyle Ege Üniversitesine başvuran futbolcu Ali Rıza Turhal (21) uygulanan yeni yöntemle sağlığına kavuşacak
El bileği tümörü sonucu oluşan boşluğu dolduracak ve işlev sağlayacak protez, dünyada ilk kez Ege Üniversitesinde dizayn edildi. El tümörü şikayetiyle Ege Üniversitesine başvuran futbolcu Ali Rıza Turhal uygulanan yeni yöntemle sağlığına kavuşacak.
İHA'nın haberine göre; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri Doç. Dr. Burçin Keçeci ve Doç. Dr. Levent Küçük, yeni bir el bileği protezi geliştirdi. El tümörü şikayetiyle Ege Üniversitesine başvuran futbolcu Ali Rıza Turhal (21) uygulanan yeni yöntemle sağlığına kavuşacak.
Yeni protezi geliştiren ekibi ve hastayı ziyaret eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesinin geleneğinde bulunan inovasyon yeteneğinin güzel bir örneğini daha görmenin gururunu yaşadıklarını söyledi. Türkiye'nin biyomedikal ihtiyacını önemli ölçüde başka ülkelerden ithal ettiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Budak, "Ortopedi Kliniğimizde hocalarımız geliştirdikleri bu protezi daha da geliştirip Türkiye'de diğer hastanelerde de kullanılması için çabalayacağız. Akademisyenlerimiz bu başarılarını Dünya Kas İskelet Sistemi Tümörleri Kongresinde yapacakları sunum ile uluslararası bilim dünyası ile de paylaşacaklar ve dünyada bu alanda bilimsel olarak çığır açacaklarını düşünüyorum. Değerli akademisyenlerimizi Ege Üniversitesi Rektörü olarak tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum" şeklinde konuştu.
Yeni protez konusunda bilgi veren Doç. Dr. Burçin Keçeci ise "Bu protezi uyguladığımız hastamız sağ el bileğinde kötü huylu bir kemik tümörü ile bize başvurmuştu. Ameliyat öncesi kemoterapi alan hastamıza operasyon uygulandı ve el bileğinde radus dediğimiz kemikte bu tümörü çıkardıktan sonra kocaman bir boşluk oluştu. Bu yaklaşık olarak 9 santimlik bir boşluktu. Geçici olarak o an ameliyathanede kemik çimentosu dediğimiz bir maddeyi kullanarak o bölgedeki boşluğu doldurduk ancak hastamız günlük ihtiyaçlarını giderebilecek hareketleri bile yapamayacaktı. Biz de 'Hastamıza özel bir protez nasıl dizayn ederiz. Uyguladığımız protez nasıl güvenli bir şey olabilir' diye uzun süre düşündük. 8 ay kadar Doç. Dr. Levent Küçük ile beraber bir düşünme araştırma aşamasından sonra protezin çizimlerine ve dizaynına başladık. Üretim aşamalarından sonra hastamızın da onayı ile el bileği tümör protez uygulamasını gerçekleştirdik" dedi.
"ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİNE İYİ BİR ÖRNEK"
Başarılı geçen ameliyat sonrası 4. günde hastanın el bileğini rahat ve ağrısız hareket ettirmeye başladığını ifade eden Doç. Dr. Keçeci, "Şu an hastamızın rehabilitasyonu büyük bir titizlikle sürdürülüyor. Bu protezin başarısı aynı hastalığa sahip hastalarımıza bir umut olacak. Protezin dizaynının gerçeğe dönüşmesinde bizlere özveriyle bütün imkanlarını sunan ve bu protezin uygulamasında hiçbir şekilde maddi bir talepte bulunmayan sponsor firmamıza da çok teşekkür ediyoruz. Üniversite-sanayi iş birliği sonucu birçok protezin geliştirmesi ve üretilmesi mümkün olacak. Bu sayede ithal etmek zorunda kaldığımız ürünler ülkemizde üretilebilecek" şeklinde konuştu.
"HALKIMIZ VE EKONOMİMİZ KAZANACAK"
Türkiye'nin sağlık alanında en büyük sorunlarından birinin protezlerin ithal olarak kullanılması olduğuna değinen Doç. Dr. Keçeci şöyle konuştu:"Yurt dışından sürekli ithal protezler geliyor ve ülkemiz bunlara ciddi anlamda döviz harcıyor. Bu ürünler Sağlık Bakanlığımızın bütçesinde de çok ciddi yer ediniyor. Burada en önemli şey bilim adamları yani bizlerin Türk sanayisi ile işbirliği içerisinde bu tür üretimleri yapıp artık yurt dışına bağımlılığımızı bir derece azaltmak hedefinde olmalıyız. En büyük amaçlarımızdan bir tanesi bu. Diğer avantajı ise şu; kendi geliştirdiğiniz bir protezde herhangi bir sorun görüyorsanız bunu iyileştirme şansına sahipsiniz. Ama yurt dışından gelen bir protezde beğenmediğiniz bir yönü varsa hiçbir şekilde onu değiştirme şansınız olmuyor. Size ne sunuluyorsa onu uygulamak zorunda kalıyorsunuz. Onun için ne kadar çok Türk doktorlarının yaptığı dizaynları kullanırsak bizler, halkımız ve ekonomimiz için çok daha iyi olacak."
BİLİM DÜNYASINA SUNULACAK
Dünyada ilk kez dizayn edilen protezi, Dünya Kas İskelet Sistemi Tümörleri Kongresinde uluslararası bilim dünyası ile de paylaşacaklarını belirten Doç. Dr. Keçeci, "Dünyadaki diğer meslektaşlarımızın da hem görüşlerini alacağız belki de onların katkılarını alıp protezimizin daha da iyileştirilmesini sağlamış olacağız. Gururlu bir şekilde ülkemizi temsil edeceğimizi düşünüyorum" dedi.
"80-90 BİN TL YERİNE 3-4 BİN TL'YE ÜRETİLECEK"
Dünya üzerinde el bileği bölgesi için standart bir protezin olmadığını ifade eden Doç. Dr. Levent Küçük de "Bu tür durumlarda yapılacaksa hastaya özel hastanın ölçümleriyle bir takım protezler yapılabiliyor. Ancak bu protezler hastaya özel olduğu için de protez başına 80-90 bin TL gibi rakamlardan bahsedeceğimiz ciddi büyük maliyetlerin çıktığını görüyoruz. Dünyada, Amerika ve Güney Amerika'dan 4 ayrı firmanın ürettiği protezler var ama bunların hiç birini tümör hastaları için kullanmanız mümkün değil. Yalnızca zor kırıklarda ve kireçlenme rahatsızlıklarında kullanılabilecek türden protezler. Bizim geliştirmeye çalıştığımız bu protezin en önemli özelliği hem kırık ve kireçlenme vakalarında hem de tümör hastalarında kullanıma uygun olması. Bu şekilde bir üretim standardını yakalayabilirsek 80-90 bin TL maliyetlerden 3-4 bin TL arası maliyetlere indirmiş ve bunu hastalarımızın hizmetine sunmuş olacağız" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ MERKEZLERİNDEN BİRİ
Dünya üzerinde el bileği kırıkları ve el bilek kıkırdak hasarları sonrası uygulanan 4 çeşit el bilek protezi bulunuyor. Ancak tümör sonucu oluşan büyük boşluğu dolduracak ve işlev sağlayacak bir protez dizaynı dünyada ilk kez Ege Üniversitesinde geliştirildi. Ege Üniversitesi kemik ve yumuşak doku tümörlerinin tanı ve tedavisinde Türkiye'nin ilk kliniklerinden biri olma özelliği taşıyor. Ege Üniversitesi ilk uzuv kurtarıcı cerrahi 1991 yılında uygulandı. Ege Üniversitesinin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) cihazının hizmete sunulmasıyla birlikte tanı koymadaki başarısı da artış gösterdi. MRG'nin aynı zamanda hekimlere tümör dokusunun anatomik yapılarla ilişkisini de gösterebilmesi, başarılı uzuv kurtarıcı cerrahi yapma oranını artırdı. Şu anda Ege Üniversitesi bu tümörlerin tedavisinde Türkiye'nin en önemli merkezlerinden birisi konumunda bulunuyor.
"SPOR HAYATIMA GERİ DÖNECEĞİM"
Yeniden sağlığına kavuşacak olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Ali Rıza Turhal ise "Şu an kendimi daha iyi hissediyorum. İki hafta geçmesine rağmen ağrım yok ve bazı hareketleri yapmaya başladım. İlk ameliyattan sonra bileğimi hiç oynatamıyordum. Ama şu an çok umutluyum ve inanılmaz derecede bir iyileşme var. Fizik tedavi sürecim de devam ediyor bileğimin daha iyi olacağına inanıyorum. Futbolcuyum ve spor benim hayatımın önemli bir parçası. Ben bilek dondurma yöntemini bu yüzden kabul etmedim. Spor hayatıma da tekrardan döneceğime inanıyorum. Dünyada ilk kez bu ameliyatı yaptıkları ve beni sağlığıma yeniden kavuşturacakları için Burçin Hocam ve ekibine teşekkür ediyorum" dedi.