104 emekli amirale bildiri tepkisi: Haddinizi bilin
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, emekli amirallerin yayımladığı Montrö Bildirisi'ne sosyal medya hesaplarından sert tepki gösterdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu bildiri ile ilgili soruşturma başlattı
104 amiralin Montrö Anlaşması'nın kaldırılmasına yönelik polemiğe ilişkin açıklamasına, tepki geldi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başta birçok isim açıklamaya karşılık verdi. 104 amiralin yaptığı açıklamada, 53'üncü sıranın iki defa yazılmasından dolayı "103 amiral" olarak duyurulmuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, vesayet muhiplerinin heveslerinin en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kaldığını, millet olarak unutamayacakları bir ders verdiklerini vurgulayarak "Bugün de her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecektir." ifadesini kullandı.
Oktay, Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Mezarlıkta ıslık çalan korkaklar misali, Millet İradesini ve Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşunu hazmedemeyen darbe seviciler demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de Türk Silahlı Kuvvetlerine ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar... Haddinizi bilin.
Bu vesayet muhiplerinin hevesleri en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kalmış, millet olarak unutamayacakları bir ders vermiştik. Bugün de her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecektir. Göze alabilene, hodri meydan."
TBMM BAŞKANI: DÜŞÜNCE AÇIKLAMASI BAŞKA, DARBE ÇAĞRIŞIMLI BİLDİRİ BAŞKA
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 103 emekli amiralin yayımladığı bildiriyle ilgili, "Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka" dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Yıllardır, içerde dışarda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli. Kahraman milletimiz 15 Temmuz'da sadece FETÖ'cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve Meclis Başkanı Şentop'un yanı sıra; İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da, hesaplarından yaptıkları açıklamalarla, bildiriye tepki gösterdi.
İLETİŞİM BAŞKANI: OTURUN OTURDUĞUNUZ YERDE
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Neymiş, birkaç emekli amiral bir araya gelip bir 'bildiri' yazmışlar. 5. kol unsurları da hemen heyecanlanmış. Oturun oturduğunuz yerde." ifadelerini kullanarak şunları kaydetti:
"O Türkiye eskide kaldı! Bu millet 15 Temmuz’da darbe heveslilerini nasıl tepelediğini dosta düşmana gösterdi. Haddinizi bilin! Siz kimsiniz? Ne hakla milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallıyorsunuz? Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu asla unutmayın. Vesayetçiler bir daha asla demokrasimize zarar veremeyecek. Dış güçlerin ezik piyonları büyüyen, güçlenen Türkiye'nin önünü kesemeyecek!"
Yayımlanan bildiride Montrö Sözleşmesi'ne ilişkin şu ifadeler var:
"Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye'ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir.
Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz."
'103 HADSİZİN VERDİĞİ MESAJ AYAKLARIMIZIN ALTINDADIR'
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda İletişim Başkanlığı'nın yanan ışıklarının olduğu bir fotoğrafla beraber, "15 Temmuz'a 103 gün kala 103 hadsizin verdiği mesaj ayaklarımızın altındadır. Bu topraklarda son sözü aziz milletimiz söyler. Bu ışıklar antidemokratik her girişim ve niyete karşı aziz milletimiz için hiç sönmeden yanacaktır. Görevimizin başında, milletimizin emrindeyiz" dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ KALIN: HADDİNİZİ BİLİN VE YERİNİZDE OTURUN
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, milletin ve temsilcilerinin vesayet heveslilerine asla geçit vermeyeceğini belirterek "Haddinizi bilin ve yerinizde oturun" ifadesini kullandı.
Kalın, Twitter'dan yaptığı paylaşımda şunları kaydetti: "Bir grup müteakit askerin darbe dönemlerini çağrıştıran açıklaması sadece kendilerini gülünç ve zavallı duruma düşürmüştür. Bilsinler ki aziz milletimiz ve temsilcileri bu zihniyete ve vesayet heveslilerine asla geçit vermeyecektir. Haddinizi bilin ve yerinizde oturun."
BAHÇELİ: RÜTBELERİ SÖKÜLMELİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bir açıklama yaparak, "Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır" dedi.
MHP lideri Bahçeli Twitter'dan bir açıklama yaparak, 103 emekli amiralin yayınladığı bildiriye tepki gösterdi. Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
"103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir. Bu kapsamda partimizin görüşü olarak derhal alınması gereken önlemler şu şekildedir:
Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır.
Ayrıca 103 vesayetçi amiralin imzasıyla yayımlanan bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı, bu rezaletin içinde kimlerin olduğu teşvik ve tespit edilmelidir. Konu vatandır, konu demokrasidir, konu milli iradedir. Taviz veya gecikmenin bedeli hiç kuşkusuz ağır olacaktır."
BİNALİ YILDIRIM: ÇOK DA DİKKATE ALMAMAK GEREKİR
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, bazı emekli amirallerin açıklamasına ilişkin, "15 Temmuz gecesi taşıdığı üniformanın ve makamın sorumluluğunu yerine getirmeyen birinin de altında imzası bulunduğu ve bekadan bahseden bu bildiriyi çok da dikkate almamak gerekir." dedi.
Yıldırım, TRT Haber'de katıldığı programda, 15 Temmuz'un, Türkiye'nin bekasına yönelik en son darbe girişimi olduğunu dile getirdi.
Darbe girişiminde FETÖ'ye gereken cevabın milletin de tam desteğiyle verildiğini ve darbecilerin hak ettikleri cezayı gördüklerini belirten Yıldırım, "Belli ki darbe heveslilerinin, hala özlemleri, beklentileri vardır, devam etmektedir. Ben şu kadarını söyleyeceğim; 15 Temmuz gecesi taşıdığı üniformanın ve makamın sorumluluğunu yerine getirmeyen birinin de altında imzası bulunduğu ve bekadan bahseden bu bildiriyi çok da dikkate almamak gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, "Hiçbir şekilde darbeciler bu ülkede demokrasiyi, istiklalimizi yok edemeyeceklerdir, bunu herkes bilmelidir. Aziz Türk milleti bayrağını ve toprağını canından çok sevmektedir, her zaman devletinin bekası için hükümetiyle bir olmuştur, beraber olmuştur ve her türlü darbe vesayet girişimine kesin ve net bir şekilde cevap vermiştir. Bu, bundan sonra da böyle olacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın." görüşünü paylaştı.
Bildiri içerisinde yer alan "Kanal İstanbul ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi"nin sorulması üzerine Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bildiride ne amaçlandığını anlamak mümkün değil, her şeyi birbirine karıştırmışlar. Kanal İstanbul, Montrö ve başka konular, dolayısıyla ben şunu söyleyeyim, Montrö Anlaşması, İstiklal Harbimizi kazandıktan sonra Türk boğazlarında ticaretin serbestçe yapılmasına imkan veren ve Türkiye'nin hükümranlık haklarını gözeten önemli bir anlaşmamızdır. Dolayısıyla Montrö Anlaşması'nın, Türkiye'nin hak ve menfaatlerini ve güvenliğini hiç kimsenin tehdit etmediği müddetçe devam etmesi, ülkemizin önemli konularından biridir. Orada Montrö'yü veya Kanal İstanbul'u bu açıklamanın içine yerleştirmek, tamamen kötü niyetli bir girişimdir, onu da ifade etmekte yarar var."
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Yıldırım, "15 Temmuz gibi alçak ve kanlı bir darbeye bile teşebbüs edenler, hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yargıda hesabını veriyor. Dolayısıyla böyle bir ülkeye bu tarzda bir açıklamada bulunmak, yıllarca bu ülkenin ekmeğini yiyen, bu ülkenin üniformasını taşıyan insanlara yakışmayan bir şeydir. Onlara yakışan şey, ülkenin gerek denizcilik alanında gerekse teknoloji alanında çok daha ileri nasıl gideceğine yönelik fikirlerini uygun ortamda paylaşmaları olmalıdır." diye konuştu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturmaya ilişkin değerlendirmesi sorulan Yıldırım, "Türkiye bir hukuk devleti, tabii ki Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarına ve demokrasisine karşı olabilecek her türlü bildiri, beyan, hukuk çerçevesinde resen dikkate alınır. Savcılık da bunu yapmaktadır, elbette hukuk gereğini yapacaktır ve hep beraber kamuoyu da bunu izleyecektir." yanıtını verdi.
ADALET BAKANI GÜL: BU ÜLKENİN BEKASINI KORUMAK DEMOKRASİYE SAYGIDAN, HUKUKA BAĞLILIKTAN GEÇER
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye'nin bekasını korumanın, demokrasiye saygıdan ve hukuka bağlılıktan geçtiğini bildirdi.
Bakan Gül, Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Seçilmişlere parmak sallamaya kalkan darbe heveslileri şunu iyi bilsin, köhnemiş vesayetçi zihniyetin prangalarından kurtulan, bu zihniyetten hesap soran, gücünü milli iradeden alan bir Türkiye var artık. Bu ülkenin bekasını korumak demokrasiye saygıdan, hukuka bağlılıktan geçer."
AK PARTİ SÖZCÜSÜ: KINIYORUZ
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bazı emekli amirallerin geçmişteki kötü ve çirkin olayları hatırlatan bir yöntem ve üslupla bildiri yayınlamasının kabul edilemez olduğunu belirterek "Seçilmiş siyasi iradeye yönelik kullanılan bu ilkel dili kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Çelik, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Bazı emekli amirallerin geçmişteki kötü ve çirkin olayları hatırlatan bir yöntem ve üslupla bildiri yayınlaması kabul edilemez. Bu yöntem ve üslubun siyasi hayatımızda neye karşılık geldiği bellidir." dedi.
Bir dönem taşıdıkları üniformayı ve sıfatları istismar eden bu kişilerin açıklamasının yok hükmünde olduğunu vurgulayan Çelik, "Bu yaptıkları hem milli iradeye hem de bir dönem taşıdıkları üniformaya saygısızlıktır. Bu, vesayet özlemiyle tutuşan bir zihniyetin canlı olduğunun da kanıtıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Akdeniz'de hak ve menfaatleri için güçlü bir mücadele verirken birtakım emekli askerin suni gündemler üretmek suretiyle Mavi Vatan mücadelesini yürüten Cumhurbaşkanlığı makamını ve Hükümeti hedef almasına en güçlü cevapları vermeye devam edeceklerine vurgu yapan Çelik, şunları kaydetti:
"Seçilmiş siyasi iradeye yönelik kullanılan bu ilkel dili kınıyoruz. Kaldı ki Mavi Vatan'da mücadele veren ordunun başkomutanını cephe gerisinde hedefe koymanın askeri terminolojideki karşılığı da bellidir. Bu zihniyetle siyasi ve hukuki mücadelemiz sürecektir. Bugüne kadar aziz milletimizin karşısında kendisinde bir güç vehmeden her türlü vesayet odağına gereken ders verilmiştir, verilmeye de devam edilecektir.
Deniz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anarak cumhuriyete, demokrasiye, vatana ve Mavi Vatan'a sonuna kadar sahip çıkacağımıza söz veriyoruz."
BAKAN SOYLU: EDEPSİZLİK
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da "Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz... Ya diğerleri..." ifadelerini kullandı.
Soylu daha sonra yaptığı bir açıklamada ise "Biz buradayız! Devletimize, Milletimize, demokrasiye ve hükümetimize sonuna kadar sadık ve bağlıyız" derken, "Sebepsiz bahane ve hezeyanlar üzerinden yapılan açıklama tam manasıyla; geçmişte taşıdıkları sıfatların, devletin ve milletin verdiği şerefin farkında olmayanların, demokrasiye, hukuka, devletimize v milletimize karşı yaptıkları edepsizliktir" dedi.
BAKAN ÇAVUŞOĞLU: BİZ BURADAYIZ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da "Kimsenin şüphesi olmasın. Vesayet dönemi bitti! Biz buradayız! #HodriMeydan" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bazı emekli amirallerin imzasıyla yayımlanan açıklamaya ilişkin, "Burada aba altından sopa gösteriyorlar, yani şöyle olur, böyle olur, bir nevi bunlar görevde olsalar bir muhtıradır bu ama emekli oldukları için 'Biz görevde değiliz.' diyorlar ama darbeyi çağrıştıracak üslubu kolayca görebiliyoruz bu bildiride." dedi.
Çavuşoğlu, bildiride, Kanal İstanbul ve Montrö'ye vurgu olsa da bu sözde bildirideki cümlelere ve niyete bakmak gerektiğini söyledi. Bazı emekli büyükelçilerin de tam bilgi sahibi olmadan benzer bir açıklama yaptıkları hatırlatan Çavuşoğlu, o açıklamaya karşı gerekli açıklamayı yaptıklarını anlattı. Çavuşoğlu, büyükelçilerin ve bazı emekli amirallerin yaptıkları açıklamanın teknik değil siyasi olduğunu dile getirerek "Kaldı ki her konuda, bu uluslararası anlaşmalar olabilir, geçmiş anlaşmalar olabilir, dünkü bizim imzaladığımız anlaşmalar olabilir, bizim Libya'yla imzaladığımız deniz yetki sınırlandırması anlaşması da tartışılıyor başkaları tarafından. İçerden de buna ne gerek vardı diyenler oldu." ifadelerini kullandı.
Herkesin farklı konularda görüşlerini ifade edebileceğine işaret eden Çavuşoğlu, bu bildiride emekli amirallerin sözde Montrö bildirisinin ise tamamen siyasi olduğunu ve geçmiş dönemlerde darbeyi çağrıştıracak üslupta olduğunu, bildiride Türkiye'nin çıkarlarının savunmanın söz konusu olmadığını söyledi. Çavuşoğlu, "Bu, bir muhtıra niteliğinde bir bildiridir." dedi.
Çavuşoğlu, bu bildiriye imza atanların mantalitesini bildiklerini, bu mantalitenin darbe yapmaya, muhtıra vermeye alışık bir mantalitenin yansıması olduğunu belirterek "Bunlara en güzel cevabı zaten Milli Savunma Bakanlığımız ve bugün görev başında olan askerlerimiz vermiştir." dedi.
ZİYA SELÇUK: DEMOKRASİ ADINA UTANÇ VERİCİ
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 103 emekli amiralin açıklamasına ilişkin, "Ülkemizde halen vesayetin telaffuz ediliyor olması demokrasi adına utanç verici. Millet egemenliği ortak bildirimiz, ortak gücümüzdür." ifadesini kullandı.
Bakan Selçuk, Twitter'daki paylaşımında şunları kaydetti:
"Ülkemizde halen vesayetin telaffuz ediliyor olması demokrasi adına utanç verici. Millet egemenliği ortak bildirimiz, ortak gücümüzdür."
ZEHRA ZÜMRÜT SELÇUK: MİLLİ İRADEYE AYAR VERME DÖNEMİ BİTTİ
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye'de milli iradeye ayar verme devrinin çoktan kapandığını bildirdi.
Bakan Selçuk, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Türkiye'de milli iradeye ayar verme devri çoktan kapandı. Bu vesayetçi alışkanlıklardan kurtulamayanlar, 15 Temmuz'da milletimizin verdiği cevabı çabuk unutmuş olmalı. Hiç kimse kendini milletin gücünün üstünde göremez!" ifadelerini kullandı.
BAKAN ELVAN: DARBECİ VE VESAYETÇİ ZİHNİYET EMEKLİ OLMAMIŞ
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “Kendileri emekli olmuş ancak kafalarındaki darbeci ve vesayetçi zihniyet emekli olmamış” dedi. 103 emekli amiral tarafından yayımlanan bildiriye tepki gösteren Bakan Elvan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Kendileri emekli olmuş ancak kafalarındaki darbeci ve vesayetçi zihniyet emekli olmamış. Hala bu millete ve onun seçtiği lidere ayar vermeye çalışıyorlar. Milletimiz, lideriyle 19 yıldır bu zihniyete hiç geçit vermedi, hiçbir zaman da geçit vermeyecek" ifadelerini kullandı.
BAKAN KURUM: GECE YARILARI BİLDİRİ YAYINLAMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, emekli 103 amiralin yayımladığı bildiriye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Öğrenemediniz ama Türkiye eski Türkiye değil artık. Milletimizin iradesini yok sayarak gece yarıları bildiri yayımlamak kimsenin haddi değildir. Zihinlerinde darbenin izlerini taşıyan vesayetçi odaklarla mücadele sonuna kadar sürecektir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ifadelerini kullandı.
AK PARTİ GENEL BAŞKANVEKİLİ KURTULMUŞ: SÖZDE BİLDİRİ İLE SİYASETE AKIL, MİLLETE AYAR VERMEYE ÇALIŞIYORLAR
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, eski Türkiye sevdalısı, vesayetçi, kendisini milli iradenin üstünde gören zihniyetin bazı temsilcilerinin, yayınladıkları sözde bildiri ile siyasete akıl, millete ayar vermeye çalıştıklarını bildirdi.
Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "Eski Türkiye sevdalısı, vesayetçi, kendisini milli iradenin üstünde gören zihniyetin bazı temsilcileri yayınladıkları sözde bildiri ile siyasete akıl, millete ayar vermeye çalışıyorlar. O devirler geride kaldı! Haddinizi bilin! İçinize sinmese de şunu çok iyi anlayın ki; bu millet, vatanı da mavi vatanı da demokrasiyi de milli iradeyi de bedelini ödeyerek korumuştur ve koruyacaktır."
"Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Türkiye, Doğu Akdeniz'de hak ve menfaatlerini cansiperane şekilde korurken, kapalı Maraş'ı açarak Kıbrıslı kardeşlerimize sahip çıkarken, Azerbaycan'ın Karabağ'daki zaferine bütün gücüyle katkı verirken, Ayasofya'nın zincirlerini kırarak ülkemizin egemenliğini tüm dünyaya haykırırken, Yunan General Floros'un 'yeniden güçlü büyük Türkiye' yürüyüşünden rahatsız olmasını anlarım da. Acaba bizdeki emekli amirallerin rahatsızlığının sebebi nedir?"
AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI HAMZA DAĞ: SİYASETE BALANS AYARI VERME DÖNEMİNİZ BİTTİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, siyasete balans ayarı verme döneminin bittiğini vurgulayarak "O özlediğiniz eski Türkiye geride kaldı" ifadesini kullandı.
Dağ, Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "103 emekli amiral, Kanal İstanbul ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi konusunda ortak bir bildiri yayınlamışlar. O özlediğiniz eski Türkiye geride kaldı. Siyasete balans ayarı verme döneminiz bitti. Villalarınızda yeni Türkiye'yi izlemeye devam edin..."
BBP GENEL BAŞKANI DESTİCİ: KABUL EDİLEMEZ, YOK SAYILAMAZ BİR CUNTACILIK ÖRNEĞİDİR
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, emekli 103 amiralin bildirisine sosyal medya hesabından sert tepki gösterdi. Destici, "Bazı emekli amirallerin, Montrö Sözleşmesi bahanesiyle, vesayet özlemi içerisinde darbe iması yaptıkları açıklama kabul edilemez, yok sayılamaz bir cuntacılık örneğidir. Herkes şunu bilsin ki, anayasayı gazi Meclisimiz ve aziz milletimiz yapar. Bu ülkeyi de milletin seçtikleri yönetir. Dış meseleler ve terörle mücadelede uyum ve iş birliği içerisinde olunan bu kritik ve zorlu süreçte yaptıkları haddi aşan açıklamadan ötürü cunta kafalı, darbe heveslisi bu tekaüt gruba hak ettikleri cevabı inanıyorum ki öncelikle milli irade sevdalısı TSK mensuplarımız verecektir" ifadelerine yer verdi.
TANSU ÇİLLER: DARBELER MEZARLIĞINA MAHKUM
Eski Başbakan Tansu Çiller, bazı emekli amirallerin açıklamasına ilişkin, "Milletimizin iradesine dayalı demokrasimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası ve ilelebet yaşaması için vazgeçilmezimizdir. Milli iradeyi ve demokrasimizi hedef alan her gece yarısı bildirisi darbeler mezarlığına mahkumdur." ifadesini kullandı.
Çiller, yaptığı yazılı açıklamada, 28 Şubat 1997 postmodern darbesi, 27 Nisan 2007 e-muhtırası ve 15 Temmuz 2016 hain kalkışması sonrasında Türkiye'de darbeler döneminin kapandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Artık darbe iklimi çağrışımları milletin sinesine çarpar, parçalanır. Milletimizin iradesine dayalı demokrasimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası ve ilelebet yaşaması için vazgeçilmezimizdir. Milli iradeyi ve demokrasimizi hedef alan her gece yarısı bildirisi darbeler mezarlığına mahkumdur. Milletimizin ve gençlerimizin geleceğinde tek doğru yol, milli iradenin üstünlüğüne dayalı, evrensel değerlerle donatılmış demokrasimizdir."
Bir internet sitesinde, bazı emekli amirallerin imzasıyla yayımlanan ve hazırlayanlar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılan açıklamada, Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği belirtilmişti.
Açıklamada ayrıca basında ve sosyal medyada yer alan "kabul edilemez" nitelikteki bazı görüntülerin üzüntü kaynağı olduğu belirtilerek, "TSK ve Deniz Kuvvetleri'ni Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabaları" kınanmıştı.
Açıklamada, "Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir." ifadeleri yer almıştı.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada "04/04/2021 tarihinde bazı internet siteleri ve sosyal medya mecralarında paylaşılan ve ‘103 amiralden Montrö bildirisi’ başlığı altında yayınlandığı belirtilen açıklamayı hazırlayanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla re’sen soruşturma başlatılmıştır" denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yarın konuyla ilgili değerlendirme toplantısına başkanlık edecek.
TEPKİ ÇEKEN BİLDİRİDE NE DENİYOR?
103 emekli amiralin imzasını taşıyan bildiride Montrö Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara ilişkin şu ifadeler yer aldı:
"Yüce Türk Milletine,
Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.
Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşması'nı tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir.
Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşı'nda tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.
Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.
Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.
Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.
04 Nisan 2021
Deniz Şehitlerimizi anarak Saygıyla duyururuz."
KATILAN EMEKLİ AMİRALLER
1. E. Amiral Ergun MENGİ
2. E. Amiral Alaettin SEVİM
3. E. Amiral Nazif ÖZDAĞDEVİREN
4. E. Amiral Işık BİREN
5. E. Amiral Ahmet ŞENOL
6. E. Amiral Hasan HOŞGİT
7. E. Amiral Vedat ERSİN
8. E. Amiral Metin AÇIMUZ
9. E. Amiral Atilla KEZEK
10.E. Amiral Nurhan KAHYAOĞLU
11.E.Amiral Önder ÇELEBİ
12.E.Amiral Metin POYRAZLAR
13.E.Amiral Mücahit ŞİŞLİOĞLU
14.E.Amiral Engin BAYKAL
15.E.Amiral Hüseyin ÇİFTÇİ
16.E.Amiral Atilla KIYAT
17.E.Amiral Vehbi ALPMAN
18.E.Amiral Celal PARLAKOĞLU
19.E.Amiral Mustafa Ekmel ÖZDENGİL
20.E.Amiral Serdar DÜLGER
21.E.Amiral Abdullah METE
22.E.Amiral Ertan DEMİRTAŞ
23.E Amiral Orhun ÖZDEMİR
24.E.Amiral Ersin GÜLER
25.E.Amiral Nadir KINAY
26.E.Amiral Hüseyin HOŞGİT
27.E Amiral İlker GÜVEN
28.E.Amiral Baha EREN
29.E.Amiral Abdullah GAVREMOĞLU
30.E.Amiral Şükrü BOZOĞLU
31.E.Amiral Hakan ERCAN
32.E.Amiral Mesut ÖZEL
33.E.Amiral Taner EZGÜ
34.E.Amiral İbrahim AKIN
35.E.Amiral Ömer AKDAĞLI
36.E.Amiral Mehmet OTUZBİROĞLU
37.E.Amiral Taner BALKIŞ
38.E.Amiral İzzet ARTUNÇ
39.E.Amiral Hakan ERAYDIN
40.E.Amiral Mehmet Ali ÇINAR
41.E.Amiral Deniz DAĞLILAR
42.E.Amiral Yalçın ERTUNA
43.E.Amiral Türker ERTÜRK
44.E.Amiral Aydın CANEL
45.E.Amiral Sami ÖRGÜÇ
46.E.Amiral Yalçın KAVUKÇUOĞLU
47.E.Amiral Nazım ÇUBUKÇU
48.E.Amiral Ahmet AKSOY
49.E.Amiral Can ERENOĞLU
50.E.Amiral Doğan HACİPOĞLU
51.E.Amiral Abdullah AKGÜL
52.E.Amiral Aziz ÖZTÜRK
53.E.Amiral A.Serdar AKINSEL
54.E.Amiral İlker GÜVEN
55.E.Amiral Mustafa İPTEŞ
56.E.Amiral Caner BENER
57.E.Amiral Nejat BERKSUN
58.E.Amiral Kadir SAĞDIÇ
59.E.Amiral Tayfun TANSAN
60.E.Amiral İskender YILDIRIM
61.E.Amiral Ali Yüksel ÖNEL
62.E.Amiral Uğur YİĞİT
63.E.Amiral Mustafa ÖZBEY
64.E.Amiral Cem GÜRDENİZ
65.E.Amiral Bülent BOSTANOĞLU
66.E.Amiral Murat BİLGEL
67.E.Amiral Cengiz ALPÖZÜ
68.E.Amiral Serdar Okan KIRÇİÇEK
69.E.Amiral Tufan MİMİR
70.E.Amiral Turgut TUFAN
71.E.Amiral Turhan ÖZER
72.E.Amiral Alper TEZEREN
73.E.Amiral Mustafa ÜLTANUR
74.E.Amiral Ruhsar SÜMER
75.E.Amiral Cemal ÜREN
76.E.Amiral Gündüz Alp DEMİRUS
77.E.Amiral Deniz CORA
78.E.Amiral Gürkan İNAN
79.E.Amiral Atilla TONGUÇ
80.E.Amiral Mustafa KARASABUN
81.E.Amiral Erol YÜKSEL
82.E.Amiral Özbek GÜRGÜN
83.E.Amiral Bülent OLCAY
84.E.Amiral Nejat GÜLDİKEN
85.E.Amiral Turgay ERDAĞ
86.E.Amiral İsmail TAYLAN
87.E.Amiral Aydın GÜRÜL
88.E.Amiral Raif NALDEMİR
89.E.Amiral Numan ALANSAL
90.E.Amiral Tanzar DİNÇER
91.E.Amiral Erol ADAYENER
92.E.Amiral Haluk Sayın
93.E.Amiral Ferhat FERHANOĞLU
94.E.Amiral Mehmet Ali ÖZGÜVEN
95.E.Amiral Ali Sadi ÜNSAL
96.E.Amiral Doğan DENİZMEN
97.E.Amiral Taner AKKAYA
98.E.Amiral Necati KURT
99.E.Amiral Tayfun URAZ
100.E.Amiral Engin HEPER
101.E. Amiral Hayati Bilgiç
102.E. Amiral Hasan Nihat DOĞAN
103.E. Amiral Ömer Bayram ÇETİN
104.E.Amiral Mithat Kemal ALGÜL
MAVİ VATAN NEDİR?
Türkiye'nin dört bir tarafında deniz yetki alanları "Mavi Vatan" olarak adlandırılıyor. Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz'i kapsayan Mavi Vatan, ilk defa 2006 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda düzenlenen sempozyumda ortaya atıldı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda düzenlenen "Karadeniz ve Deniz Güvenliği" konulu sempozyumda emekli Tümamiral Cem Gürdeniz tarafından ortaya atılan "Mavi Vatan" emekli Tümamiral Cihat Yaycı tarafından geliştirilen kavram 2010'da Temel Deniz Hukuku kitabında kayda geçirildi.
Türkiye ile Libya arasında gerçekleşen deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması, Mavi Vatan doktrinin somut adımlarından biri oldu. BM’ye bildirilmesiyle dünyaya ilan edilen bu anlaşma sayesinde Libya ile Türkiye denizden komşu oldu.